Yorgancılar: OVP, belirsizliklerin arttığı bir dönemde pusula niteliği taşıyor
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkan Ender Yorgancılar, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından açıklanan yeni Orta Vadeli Program (OVP)'ın, küresel konjonktürdeki belirsizliklerin arttığı bir dönemde pusula niteliği taşıdığını söyledi. Programd
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-16 08:29:55
OVP'yi değerlendiren Yorgancılar, bu yol haritasının rehberliğinin büyük önem taşıdığını vurguladı. Bu programların geçmiş yıllara ilişkin hedefleri yakalama oranının daha yüksek olmasını istediklerini belirterek, "Böylece açıklanan hedeflere ve bunları gerçekleştirmeye hizmet edecek politikalara olan güven daha fazla olabilirdi ancak yine de 2014-16 yıllarını kapsayan program küresel koşulları, ulusal risk ve ihtiyaçları oldukça iyi harmanlamış, gerçekçi bir program izlenimini veriyor. Euro bölgesinde yaşanan krizin kaynakları ve küresel sermaye hareketlerinin gerekçeleri dikkate alınarak, kamu dengelerinin sağlam tutulmaya çalışılacağı anlaşılıyor. Üç seçimin yapılacağı 2014 ve 2015 yıllarında kamu dengelerinin korunacağı mesajı son derece önemli. Büyüme hedefleri ise daha gerçekçi belirlenmiş. Bu hedeflerin, IMF'nin yeni açıkladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'ndaki Türkiye'ye ilişkin tahminlerle de uyumlu olduğu görülüyor. Ayrıca ülkemiz açısından en önemli kırılganlık kaynağı olan cari açığın kontrol altına alınmasına, tasarrufların artırılmasına ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yoğunlaşmaya yönelik iddialı hedefler koyulmuş. Bu hedefleri onaylamamak mümkün değil." diye konuştu.
'OVP'DEKİ İŞSİZLİK HEDEFİ GERÇEKÇİ ANCAK İLAVE ÇALIŞMALAR LAZIM'
Program incelendiğinde, işsizlik oranının yüzde 9 gibi yüksek düzeylerini koruyacağının kabul edildiğinin anlaşıldığına dikkat çeken Ender Yorgancılar, "Bu hedef de gerçekçi ancak bu konuda ilave çalışmalar, stratejiler gerekiyor, çünkü sosyal ve ekonomik maliyeti çok yüksek." dedi. Bu çerçevede yerli üretimin attırılması ve üretimde yerli girdi payının yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan Yorgancılar, şu değerlendirmede bulundu: "Ancak Türkiye'yi daha fazla dış girdi kullanmaya iten, dış ticaret açığı ve cari açığı patlatan, işsizliği üst platoya taşıyan düşük değerli kur politikalarından hâlâ vazgeçilmeyeceği anlaşılıyor. Nitekim 2014-2016 döneminde doların değerindeki artışın, sürekli enflasyonun gerisinde kalması hedefleniyor. 2000'li yıllarda bu politika sanayicimize çok zarar verdi. Sanayicimiz ithal girdiye, dış borca yöneldi. Yap-sat yerine al-sata döndü. Bunun sürdürülebilirliği, hem küresel iklim hem de ulusal koşullar nedeniyle artık mümkün değildir. Beklentimiz gelecek yıl bu ortamın ve hedeflerin değiştirilmesi, üretimin, reel sektörün önündeki yapısal ve parasal engellerin kaldırılmasıdır. Böylece hem üretimin daha hızlı artması hem de işsizliğin azaltılması mümkün olabilecektir. Yeni şeylerin söylenmesi ve yapılması zamanı gelmiş, geçmektedir."
SON VİDEO HABER
Haber Ara