Bölgedeki üniversite hocalarından huzur çağrısı

Bölgede bulunan üniversite hocaları, Şırnak'ta meydana gelen olaylarla ilgili herkesin sağduyulu olmasını istedi. Yardımcı Doç. Dr. Cüneyt Gökçe, biraz daha sağduyulu olunarak, milleti zarara uğratacak işlerden uzak durmak gerektiğini söyledi. Huzur çağrısı yapan Prof. Dr. Musa Kazım Yılmaz ise Türkler, Kürtler ve Araplar olarak bu memlekette herkesin kardeşlik içerisinde yaşamak zorunda olduklarını ifade etti.

Çözüm süreci başladıktan sonra her yerde belli günler dışında olaylar yaşanmazken, Şırnak'ın Cizre ilçesinde hemen her gece olaylar yaşandı. Son olarak önceki gün Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılışının yıl dönümü bahanesiyle sağa sola saldıran göstericiler, belediye semt pazarını ateşe vermişti ve esnafa da kepenkler kapattırılmıştı. Halkın huzurunu bozan göstericiler, son zamanlarda esnaftan ve sivil toplum kuruluşlarından da tepkiler almıştı.

Cizre'de meydana gelen olayları değerlendiren bölgede bulunan öğretim üyeleri, yaşanan olayların cehaletten kaynaklandığını ifade ettiler. Yardımcı Doç. Dr. Cüneyt Gökçe, "Başımıza gelen pek çok olayın, pek çok hadisenin cehaletimizden kaynaklandığını düşünüyorum. Tıpkı hazretin ifade ettiği gibi, bizim düşmanımız cehalet, zaruret, ihtilaftır. Bu 3 düşmana karşı sanat, marifet ve iltifatla cihat etmemiz gerekiyor. Bilhassa bayrama girdiğimiz bu günlerde birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimizi metin tutarak, hak ve hukukumuzu bilerek, haddimizi bilerek, sınırımızı bilerek bu memleket için faydalı işler yapmamız gerekiyor. Bu insanlar için faydalı işler yapmamız gerekiyor. Biz bu insanların hem dünyevi saadetini, hem de uhrevi saadetini, hem dünyasını hem ahiretini mamur edecek işler yapmamız gerekiyor. Böyle yaptığımız takdirde yaptığımız işlerin bir anlamı oluyor. Yoksa kendi kendimize zarar vermek, kendi milletimize işkence etmek, milletimizi zarara uğratacak bir takım hadiselerin öncüsü olmak kimseye bir fayda getirmez. Bu yüzden diyorum ki biraz daha sağduyulu, biraz daha yaptığımız işle nereye varılarak, biraz daha milletimizi zarara uğratacak işlerden uzak durarak, bir de bu milletin iyiliğini düşünüyorsak, bu milletin güzelliğini düşünüyorsak, bu milletin iki dünyasının saadetini düşünüyorsak zararlı işlerden, zararı bize dokunacak işlerden uzak durmamız gerekiyor. Bizim başkasına zarar verme yetkimiz bulunmadığı gibi kendi kendimize de zarar verme hürriyetimiz yoktur. Bunu da iyi bilmemiz lazım. Umarım bu bayramlar biraz daha sağduyulu olmamıza, biraz daha birbirimizin beraberliği telin edildiği bir ortama dönüşmeye vesile olur." diye konuştu.

Türkiye'de herkesin kardeşçe yaşamak zorunda kaldığını ifade eden Prof. Dr. Musa Kazım Yılmaz ise "Bizler Türkler, Kürtler ve Araplar olarak; bu memlekette yaşayan herkes kardeşlik içerisinde yaşamak zorundayız. Yani ikinci bir lüksümüz yok. Burada kavga etmek, Müslümanları rahatsız etmek, rahatsız edici davranışlarda bulunmak ne bize yakışır ne de bu memleketin tabiatına, tarihine, ne kardeşlik esasına yakışır. Çünkü bu memlekette, bu topraklar kardeşlik topraklarıyla yoğrulmuştur. Bu memleketin özünde kardeşlik vardır. Hz. Ali zamanından beri buralar fethedilmiş, Abbasiler zamanında da devam etmiş. Hz. Ali'nin askerleri Cizre'ye gelmiş. O günden beri İslam kardeşliği ile yoğrulmuş olan bu topraklarda huzursuzluk çıkartmak elbette ki doğru bir şey değildir. Bu bayramda özellikle arife günlerinde Müslümanlar arasında rahatsız edici davranışlarda bulunmak yakışmaz. Bize yakışmaz. Biz beraber yaşamaya mahkumuz. Kardeşlik esasları içerisinde yaşamak zorundayız başka bir lüksümüz yok. Hiç kimsenin gideceği başka bir yeri yok. Biz bu topraklarda kardeş olarak yaşayacağız. Bu topraklara bağlı olacağız." şeklinde konuştu.