Dolar

34,9527

Euro

36,6379

Altın

3.022,60

Bist

10.058,63

Zevahiri, Suriye ve Mısır'ı değerlendirdi

El-Kaide lideri Eymen el-Zevahiri yayınladığı ses kaydı ile Suriye ve Mısır'daki gelişmeleri değerlendirdi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-10-12 14:47:37

Zevahiri, Suriye ve Mısır'ı değerlendirdi

El-Kaide lideri Eymen el-Zevahiri yayınladığı ses kaydı ile Suriye ve Mısır'daki gelişmeleri değerlendirdi. Grupçuluğun, hizipçiliğin ve örgüt isimlerine takılmanın terk edilmesi çağrısı yaparak önemli olanın Müslümanları birleştirenin İslam İtikadı olduğunu vurguladı. İslami hareketlere tavsiyelerde bulundu.

El-Kaide lideri Eymen el-Zevahiri (1951-), Mısır ordusunu "Amerikanlaşmış kasaplar" olarak tanımlayarak başladığı ses kaydına "Mısır'da kasaplar tarafından İslami harekete mensuplarından katledilen binlerce şehid" olarak tanımladığı Mısırlı devrimcilere, Şam'ın Ğuta bölgesinde kimyasal silahlarla katledilen Suriyelilere, Lübnan'ın Trablusşam kentinde 2 Sünni camisini hedef alan ve resmi açıklamalara göre 47 kişinin ölümüne neden olan bombalı saldırıların kurbanlarına taziyelerini bildirerek başladı.

Bu saldırıların kurbanlarına Allah'tan rahmet, yaralılara şifa, yetimlerine arkada kalanlarına sahip çıkanlar dilediğini, içinde bulunulan bu felaketlerden acilen çıkılması için duacı olduğunu belirtti.

Mısır'dan önce Suriye hakkında konuşmak istediğini söyleyen Zevahiri "Suriye Cihadı"nın "Mücahid bir İslam Devleti" ile neticelenmesini beklediklerini ve hedeflediklerini ifade ederek bu şekilde bölgede bir asır önce İngiltere ve Fransa tarafından hayata geçirildiğini ve bugün de tüm "fasid" güçlerin kullandığını iddia ettiği düzenin sona ereceğini ekledi.

Bu yolla Hilafetin ihyasının mümkün olacağını, yine bu yolla Mescid-i Aksa'nın kurtulacağını, yine Baas rejiminin hamisi "Safevi" İran rejiminin de en ağır darbeyi alacağını ekledi.

Suriye muhalefetine birleşme ve ortak hareket etme çağrısı yapan Zevahiri, İslam Devleti'nin kurulabilmesi, Müslümanların hürmetlerinin korunabilmesi, fesadın giderilmesi, istişarenin hakim olması, zayıflara ve fakirlere destek çıkılması, mazlumun imdadına yetişilmesi için doğruluk üzerinde birlikte hareket edilmesinin şart olduğunu vurguladı.

Suriye Savaşı'nda yükselen grupçuluk tehlikesine dikkat çeken Zevahiri yine konuşmasında şöyle dedi: Aramızda olan bağ İslam ve Cihad bağıdır, hizipçilik grupçuluk değil, hizip isimlerine ve onlara bağlılığa kapılmayın, sizler bizdensiniz bizler sizdeniz, grupların üzerindeyiz.

Suriyeli muhalifleri "laikler, Amerikanlaşmışlar, din karşıtları" ile herhangi bir birlikten ve ittifaktan kaçınmaya çağıran Zevahiri, islam ahkamının hakimiyetinin hedeflenmesini istedi.

Sözlerinin devamında Mısır'da yaşanan darbe sonrası gelişmeleri konu edinen Zevahiri gelişmeler üzerindeki "Mübarek rejimi artıkları, Amerika ve diğer Batılılar, laikler arasındaki ittifak"a dikkat çekti. Darbecilerin İslam'a ve Müslümanlara kininin cesedlere yaptıkları hürmetsizliklerden bile anlaşılabileceğini belirtti.

Darbeye destek olan "İslamcıları ve maaş kullarını" uyaran Zevahiri, darbenin onlara da fayda getirmeyeceğini, dinin tüm şiarlarına karşı kin duyduklarını iddia ettiği darbecilerin onların da tasfiyesine bakacaklarını söyledi.

Mısır'daki İslami hareketleri kınayıcıların kınamasından korkmamaya davet ettiğini belirten Zevahiri yakın tarihten tüm İslami hareketlerin "terörist" olarak yaftalanması için dini şiarları yükseltmelerinden başka bir sebebe ihtiyaç duyulmadığını hatırlatarak, şu an içinde bulundukları felaket ve mazlumiyete kınayıcıların bir faydasının olmadığını ekledi.

Tüm İslami hareketlerin İslam akidesine sıkı sıkı sarılması gerektiğini ifade eden Zevahiri Kur'an-ı Kerim'de geçen şu ibareyi okudu: Hüküm ancak Allah'a aittir. O size kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. (Yusuf 40)

1916'da İngiltere, Fransa ve Rusya arasında Ortadoğu'nun taksimi hakkında imzalanan ve Rusya'da Komünist Devrim olduktan sonra Lenin tarafından Dünya kamuoyuna sızdırılan Sykes-Picot antlaşmasına da atıfta bulunan Zevahiri, İslami hareketlerin Sykes-Picot mentalitesini aşarak ulusçuluğu ve vatancılığı temelden reddederek İslam kardeşliğini ölçü almaları gerektiğini söyledi.

Mısırlı Müslümanlara da Suriye'dekilere olduğu gibi "İslam akidesine sarılma, kelime-i tevhid etrafında birleşme" çağrısı yaptığını söyleyen Zevahiri, Allah düşmanlarını razı etmek için İslam'ın tatbik edilmesinden vazgeçilmesinin korkunç bir hata olacağını söyledi.

"Kendilerini İslam'a ve Müslümanlara düşmanlıktan başka hiçbir şeyin birleştiremeyeceği tüm İslam düşmanları İslam aleyhine birleşmiş iken" Müslümanların onlar aleyhine birleşmemesinin anlamsız olduğuna dikkat çeken Zevahiri Mısır darbesi ile ilgili önceki konuşmalarında olduğu gibi yine laikliğin demokrasiye karşı işlediği vurgusunda bulundu.

el-Kaide lideri ABD ve İsrail'in geçmişte Hüsnü Mübarek rejimini desteklediği gibi bugün de darbecileri desteklediğini belirterek, "Körfez rejimleri de Müslümanlardan çaldıkları paralar ile darbecileri finanse ederek bu ittifakta başı çekmekteler" dedi, darbecilerin Hüsnü Mübarek'i serbest bırakmayı ve onu aklamayı hedef edinen uygulamalarını hatırlattı.

Tunus'taki Nahda tecrübesinden ders çıkarılmasını isteyen Zevahiri, Nahda ve Gannuşi'nin Batılıları ve İslam düşmanlarını razı etmeyi hedeflediğini belirttiği politikalarına rağmen sonunda Batılılarca kendisine sırt dönüldüğünün görüldüğünü, "ülkedeki İslami hareketleri terörist olarak vasıflandırmasının da, İslam'dan tüm tavizlerinin" de faydası olmadığını hatırlatarak birliğin İslam düşmanlarının sancağı altında değil, Kelime-i Tevhid sancağı altında olması gerektiğini bir kez daha vurguladı.



PRESSMEDYA


SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara