Haksöz Haber’den Yılmaz Bilgen; Geçtiğimiz günlerde Halep civarında büyük bir havalimanının ele geçirilmesiyle adından söz ettiren Ehli Sünnet Cephesinin lideri Akil El Salih’le Suriye üzerine söyleşi gerçekleştirdi.
Halep ve çevresinde etkin gruplardan olan ‘Ehli Sünnet Cephesi’nin komutanı Akil El Salih 35 yaşında bir savaşçı.
Savaştan önce öğretmenlik yapan Akil El Salih 1 yıl boyunca sivil eylemlerde bulunarak özgürlüğü kansız elde etmek için yüzlerce gösteriye de aktif olarak katılan bir Suriyeli.
‘Biz savaş istemedik. Gün oldu sokakta yüzlerce şehit verdik. Sığındığımız camilerde dahil olmak üzere meydanlar, evlerimiz uçaklarla tanklarla top atışlarıyla imha edildi. İnatla ülkemizin özgürlüğü için silahsız direnişe 1 yıl devam ettik’ diyor Akil El Salih ve ekliyor:
‘Bir yıllık bir sivil direnişin sonucunda gördük ki Esed, öldürdükçe iştahı kabaran bir canavara dönüşüyor. İzzetimizi ve onurumuzu korumak için silaha sarılmaktan başka önümüzde seçenek kalmadı. İlk olarak ben ve 3 kardeşimde dahil toplam 10 kişilik bir küçük direniş halkası oluşturduk. 10 tabancamız vardı ve ikisi çalışmıyordu. Bugünse Elhamdulillah birkaç bin kişiyle bu zulme direniyoruz.
Haksöz Haber’in söyleşi teklifini geri çevirmeyen Akil El Salih girdiği bir çatışmada başına aldığı bir mermi ile ağır yaralanır. Haftalarca komada kalan ve kendisinden ümit kesilen Akil El Salih Allah’ın inayetiyle hayata döner ve yeniden birliğinin başına geçer.
İşte tüm Sorularımıza içten ve samimi cevaplar veren bu genç komutanla yaptığımız röportajda yer alan soru ve cevaplar:
- Kendinizi Nasıl Bu Savaşın İçinde Buldunuz?
- Öncelikle babası ve Beşşar Esed, tüm haklarımızı gasbeden ve kendilerini ‘İlah’ olarak gören bir anlayışı temsil ediyorlardı.
akil_el_salih2.jpgArap coğrafyasında uyanan bir çok halk gibi bizde kendi irademizi yönetime yansıtacak özgür bir ülkede yaşamak istedik. İktidarını Haktan ve Suriye halkından almayan ‘Baas’ yönetimi ise bunu bize çok gördü. Ve bu talebimizi bizi öldürerek ortadan kaldıracağını düşündü.
Evimiz benim olmadığım bir an Esed’in uçakları tarafından bombalandı. 3 erkek kardeşim bir kız kardeşim ve babam bu saldırıda şehit oldular. Siz sanmayın ki bu olaylar sadece Akil el Salih’in başına geldi. Bu ve benzeri binlerce hadise 3 yıldır Suriye halkının kaçınılmaz kaderi oldu.
Söyler misiniz bana bu yüzbinlerce, milyonlarca Suriyeli için savaşmaktan başka bir yol var mıydı?
Dünyanın bir çok ülkesinde ve medya kuruluşunda sanki Suriye’de savaşan, direnen hiç Suriyeli yokmuş gibi haberler yayınlanıyor. Bu doğru değil. Elbette farklı ülkelerden bu Cihada destek veren kardeşlerimiz var. Ancak ‘Suriye Cihadı’ öncelikle Suriyelilerin şeref ve izzet savaşıdır. Ümmet bilinciyle yanımızda saf tutan kardeşlerimizin desteği bizim için gurur vesilesidir. Acımızı acısı bilenlerin varlığı tüm uluslaştırma ve milliyetçileştirme çabalarına rağmen Muhammet Aleyhisselama tabi olanların bu tuzağa düşmediğinin de göstergesidir. Ancak yine söylüyorum Suriye öncelikle Suriyelilerin savaştığı bir cephedir. Bir kaçını istisna tutarsak tüm gruplar Suriyeli Müslümanlar tarafından oluşturulmuş gruplardır. Dünya medyasında sanki tüm Suriyeliler ülkelerini terkedip kaçtılar ve dışarıdan gelenler Esed’e karşı savaşıyor izlenimi verilmeye çalışılmakta. Bu doğru değildir. Bize katılan kardeşlerimiz verdiğimiz mücadeleyi daha bir anlamlı kılmaktadır ancak bu savaş öncelikle bizim savaşımızdır. Bunun böyle bilinmesi gerekir.
- Peki Geçtiğimiz Günlerde ABD tarafından gündeme getirilen Suriye’ye müdahale senaryosu içeride yani cephede nasıl değerlendirildi?
- Biz öncelikle yardımı yalnız aziz olan Allah’tan bekleriz. Ancak objektif bir değerlendirme yapalım dersek şayet ABD Esed’in hava gücünü kırmış olsa idi, Suriye’de zafer için bize sadece 7 gün yeterliydi. Beşşar Esed denilen adam bu ülkede bitik bir piyondan öte anlam taşımamaktadır. En iyi bildiği ve yaptığı şey havadan kalleşçe bombalar atıp sivilleri her türlü savaş kuralları ihlal ederek katletmesidir.
Doğrusu ben ve Suriye’de mücadele veren diğer kardeşlerimiz ABD’nin müslümanların lehine hiçbir müdahalede bulunmayacağına emindik. Çünkü Esed hava desteği olmadan koca bir hiç. ABD ve diğer destekçileri de bunu bildiği için Suriye’ye müdahale etmekten vazgeçtiler. Onlar Müslümanların Suriye’de iktidar olmasını istemiyorlar ve hiçbir zamanda istemeyecekler.
Biz ABD, Rusya, İran, Suud, İsrail ve diğerlerinin Suriye konusunda ittifak halinde olduğunu biliyoruz. Kirli pazarlıklarla kendi durumlarına dönük stratejiler uyguluyorlar. Ama biz cephedeyiz ve Rabbimizin adını yüceltmek adına tüm oyunları bozacak direnişimize devam ediyoruz. Ve sadece O’na güveniyoruz. O süreçte olanlarında bir tiyatrodan ibaret olduğunu biliyoruz.
- Bölgede İslami grupların birbirleriyle çatışma ihtimaline dönük endişeler var. Nedir tam olarak durum?
- Bakın Suriye’de ana hatlarıyla sadece Allahın rızasını arayarak cepheye koşanların oluşturduğu onlarca grup var. Çok istisnada olsa bu grupların adını kullanarak yağmada dahil kötü işlere bulaşanlarda mevcut. Bizim tek düşmanımız var oda zalim ve katil Beşşar Esed. Neden biz bu hedeften uzaklaşalım. Aleyhimizde oluşan onca büyük ve kirli ittifaklar varken neden aynı amaç etrafında cihad meydanlarına koşanlar birbiriyle didişsinler. Böyle bir ihtimal mücadelemizi yaralar. Ve hiçbir müslüman bu oyuna düşmez. Bazı sıkıntılar ve yaşanan olumsuzluklar olsa da Müslümanlar birbirine düşmeyecek ve Suriye özgürleşecek İnşaallah.
- Son olarak söylemek istediğiniz?
- Suriye’de olan biteni anlamak için güvenilmeyen kaynaklardan duyduklarınıza itibar etmeyin. Hatta bazen Müslüman iletişim kanalları bile yanlış bilgiler verebiliyor. Türkiyeli Müslümanlar bu konuda dikkatli olsunlar. İkinci husus ise Suriye Halkının içinde bulunduğu durumu anlamak için sadece bir gün evinize ekmek ve yiyecek almadan gidin. Eşinizin ve çocuklarınızın tepkisini izleyin. İşte Suriyeliler 3 yıldır bu acı gerçekle hergün yüzleşmektedir.
Fakat tüm bu olumsuzlukların müsebbibi olan Esed Rejimi gidecek, bu mağduriyetlerin mazlumları olan ve evleri, ülkeleri viraneye dönen Suriye’deki tüm kadın, çocuk, genç, yaşlı Suriyelilere Beşşar Esed ve destekçileri vallahi hesap verecektir.
Yılmaz Bilgen / HAKSÖZ HABER
