BDP'li Ayla Akat Ata: Sürecin devamı için herkes elini taşın altına koymalı

Öcalan'ın Suriye'den çıkarılmasını protesto etmek amacıyla düzenlenen yürüyüşte konuşan BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, "Öcalan'ın 15 Ekim'de yapacağı çağrıdan önce çözüme hizmet edecek adımların atılması ve sürecin devamı için herkesin elini taşın altına koymasını istiyoruz." dedi.

BDP Batman İl Örgütü, Abdullah Öcalan'ın 9 Ekim 1998'de Suriye'den çıkarılmasını protesto etmek amacıyla yürüyüş düzenlendi.

Yürüyüşe BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, BDP Batman İl Eş Başkanları Serdar Atalay, Rahşan Çarboğa, BDP PM Üyesi Meliha Varışlı, Nezir Gürcan, BDP yöneticileri ve Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri katıldı.

Batman Belediyesi önünde toplanan yüzlerce kişi ellerinde "9 Ekim komplosunu önderliğimizin özgürlüğüyle boşa çıkaracağız" pankartıyla yürüyüşe başladı.

Yürüyüşün izinsiz olduğunu belirten güvenlik güçleri yürüyüşe katılanlar hakkında yasal işlem yapılacağını anons etti.

Sanat Sokağı'na kadar devam eden yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı.

Burada kalabalığa konuşan BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, küresel sermayenin bölgesel çıkarları ve Ortadoğu'daki yeniden dizayn sürecinin 1998'den beri planlanıp tasarlandığını belirterek, Öcalan'ın 1998 yılında Suriye'den, çıkarak uluslararası müdahaleyi 1998'den 2011 yılına kadar ertelediğini ileri sürdü.

Öcalan Suriye'den çıkarak bunu sadece geciktirebildiğini söyleyen Akat Ata, "Ama bugün görüyoruz ki, halkların eşitlik, özgürlük talebi Mısır'da, Tunus'ta, Yemen'de ve Suriye'de halklardan uzaklaştırılarak, egemen güçlere hizmet edecek bir noktada çetelere devredilmiş durumdadır." dedi.

Çözüm sürecine de değinen Akat Ata şunları dile getirdi. "Öcalan bu sürecin örgütleyicisi, başlatanı olarak, bu sürecin içinde kalmalıdır. Bu ülkeyi yönetenler başta Başbakan Erdoğan olarak bunu iyi bilmelidir ki, eğer bu sürecin içerisinde Öcalan yoksa Kürt haklıda olmayacaktır. Bugün ortaya koyduğumuz iradeyi, AK parti onun yöneticileri görmek durumundadırlar. Bilsinler ki, bugün için amacımız eşitliktir, özgürlüktür ve ortak bir yaşamdır. Bunun karşısına dikilen her irade savaşı, ölümü ve gözyaşını istemektedir.

Başbakan tıpkı Güney Afrika'da verilen tarihi karar gibi kendiside karar vermeli ve Abdullah Öcalan'ın özgürlük koşullarının yaratılması için yasal düzenlemeleri yapmalıdır. Bundan sonra bu halk çözümün en büyük tarafı olarak özgürlüğü örgütleyen bugüne kadar getiren değerlere saygılı bir şekilde ortak yaşamın inşanın en büyük panteri olacaktır. Öcalan'ın 15 Ekim'de yapacağı çağrıdan önce çözüme hizmet edecek adımların atılmasını, sürecin devam etmesini ve herkesin sürecin devamı için elini taşın altına koymasını istiyoruz."