Sigara ve alkol ağız kanserinin de temel sebebi

Genellikle 45 yaşın üzerinde ortaya çıkan ve erkeklerde kadınlara oranla 2 kat daha fazla görülen ağız kanserleri sıklıkla dil, ağız tabanı, dil köküne yakın yumuşak damak alanları, dudaklar ve diş etlerinde oluşuyor. Dentatürk Özel Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi Periodontoloji uzmanı Burcu Çetinkaya, ağız kanserleri erken dönemde teşhis edilerek tedavi sağlanmazsa yayılarak sürekli ağrı, fonksiyon kaybı, tedavi sonrası düzeltilmesi mümkün olmayan yüz ve ağız bozuklukları, hatta ölümlere neden olabileceğini söyledi.

Diş hekimine düzenli aralıklarla gidilmesinin ağız kanserlerinin erken dönemde teşhis ve tedavi edilmesi açısından da önemli olduğunu belirten Çetinkaya, "Ağız kanserlerinin kesin nedeni tam olarak bilinmez. Bununla beraber tütün ürünleri, alkol ve bazı besinlerdeki kanserojen maddeler ve fazla güneş ışığına maruz kalınması gibi faktörler ağız kanseri riskini artırır." dedi.

Çetinkaya, ağız kanserlerinin belirtilerine dikkat çekerek, şöyle devam etti: "Ağız içinde ya da etrafında beyaz veya kırmızı renkli alanlar, ağız içinde hassas, tahriş olmuş, kabarık veya kalınlaşmış alanların olması, ağızda ya da boğazda tekrarlayan kanamalar, seste boğukluk veya boğazda yutulamayan cisim hissi, çiğneme ve yutma güçlüğü, dil ve çene hareketlerinde zorlanma, dil veya ağzın diğer bölgelerinde his kaybı, uyuşukluk, alt veya üst çenede meydana gelen şişlikler ve bunun sonucu mevcut protez uyumunun bozulması hastalığın belirtisidir. Ağız kanseri lezyonları başlangıç döneminde ağrısızdır, kanser ilerleyerek sağlıklı ağız dokularında harabiyet oluşturdukça ağrı şikayeti de başlar. Kişinin kendisinde ağız kanserini fark etmesi güç olabilir. Bu nedenle düzenli diş hekimine gidilmesi son derece önemlidir."

Ağız kanseri riskinin azaltılması için sigara, pipo gibi tütün ürünlerinin kullanılmaması, tütün çiğnenmemesi, alkol kullanıyorsa aşırıya kaçılmamasına işaret eden Çetinkaya, "Hem alkol hem de tütün ürünlerini kullanan kişilerde ağız kanseri riski, alkol ve tütün ürünlerini kullanmayan kişilere göre 15 kat artmıştır. Meyve ve sebzeden zengin diyetle beslenilmeli. Düzenli olarak diş hekimine gitmeyi de ihmal etmemek gerekir." diye konuştu.