Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Üniversite gençliği, AB üyeliğini desteklerken üye olunacağına inanmıyor

Türkiye'de 14 üniversitede yapılan akademik bir çalışma, gençliğin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine destek verdiğini ancak hiçbir zaman üye olunamayacağına inandığını ortaya koydu. Konrad Adenauer Vakfı tarafından desteklenen, Gazi Üniversitesi Öğretim

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-10-05 10:56:51

Üniversite gençliği, AB üyeliğini desteklerken üye olunacağına inanmıyor
Türkiye'de 14 üniversitede yapılan akademik bir çalışma, gençliğin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine destek verdiğini ancak hiçbir zaman üye olunamayacağına inandığını ortaya koydu. Konrad Adenauer Vakfı tarafından desteklenen, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nail Alkan'ın önderliğindeki "Türkiye'deki Üniversite Öğrencilerinin AB Algısı" konulu anket çalışması çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Doç. Dr. Alkan, sekiz ilde toplam 14 üniversitede yaptıkları anketin sonuçlarını kitapçık haline getirerek, Ankara Swiss Otel'de düzenlenen sunumla kamuoyuna açıkladı. Alkan, Türkiye'nin nüfusunun çoğunluğunu gençlerin oluşturması dolayısıyla yüksek öğrenim alan gençlerin AB hakkında bilinçli bir şekilde sahip oldukları pozitif ya da negatif algının, son dönemde Türkiye ile AB arasında yaşanan gelişmeler ışığında genel tablonun ortaya çıkarılması açısından oldukça önemli olduğunu kaydetti. Söz konusu kitapçığın, Türkiye'de üniversite eğitimi alan gençlerin AB'ye yönelik algılarının belirlenmesi ve bu çerçevede ileriye dönük stratejilerin geliştirilmesine katkı sağlanması amacıyla ortaya çıkarıldığını kaydetti.

ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ, TÜRK KAMUOYUNDAN DAHA OLUMLU

Ankete katılan üniversite öğrencilerinin yüzde 45'i Türkiye'nin AB üyeliğini desteklerken yüzde 42'si desteklemiyor. Türk halkının AB üyeliği konusunda desteğinin geçen yıl yüzde 12 olduğu gözönünde bulundurulduğunda üniversite gençliğin desteğinin göre daha yüksek olduğu ortaya çıkıyor. Üyeliği en çok destekleyen şehirler sırasıyla Gaziantep, İzmir ve Antalya olurken en büyük iki şehir İstanbul ve Ankara'daki gençler, destek vermeyenlerin başında geliyor. Destek verenler arasında yüzde 43'le en büyük kesimi oluşturanların gerekçeleri ise yaşam standartınn AB seviyesine yükselmesi.

'TÜRKİYE HİÇBİR ZAMAN ÜYE OLAMAZ' DİYENLERİN ORANI YÜZDE 34

"Sizce Türkiye ne zaman AB üyesi olabilir?" sorusuna öğrencilerin yüzde 34'ü "Hiçbir zaman" diyor. Bunun temelinde ise müzakere sürecinin uzaması ve kurucu üyelerin bazıların Türkiye hakkında olumsuz açıklamalarda bulunması gösteriliyor. Buna karşılık, "15-20 yıl içinde üye olabilir" diyenlerin oranı yüzde 25'lerde seyrediyor. AB'nin geleceğini nasıl gördükleri sorulan öğrencilerin yüzde 34'ü "Daha kötüye gidecek" derken yüzde 11'i "Yok olacak" görüşünde. Kamuoyundaki AB algısıyla ilgili olarak Türkiye'nin ne yapması gerektiği sorusuna ise gençlerin yüzde 35'i "Daha özgüvenli bir politika yürütülmesi gerekir" diyor.

FRANSA OLUMSUZ ALGI OLUŞMASINDA BAŞI ÇEKİYOR

"Sizce Türkiye'de AB'ye yönelik olumsuz düşüncelerin oluşmasında hangi ülke daha etkendir?" sorusuna, ankete katılan öğrencilerin yüzde 55'i "Fransa" derken yüzde 15'i Almanya, yüzde 18'i Yunanistan olduğu görüşünde. Özellikle eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin olumsuz açıklamalarının, Fransa'nın müzakere sürecini tıkayan ülke olarak algılanmasına yol açtığı düşünülüyor. Türkiye'nin AB üyeliği dışında seçeneği olup olmadığı sorusuna ise üniversite gençliğinin yüzde 70'i "evet" derken yüzde 30'u "hayır" görüşünde.

'ULUSLARARASI BİR ÖRGÜTE ÜYE OLMAK İÇİN TÜRKİYE KADAR BEKLEYEN BAŞKA ÜLKE YOK'

Akademik çalışmanın sonuç bölümünde ise şu değerlendirmede bulunuldu: "Türkiye'nin AB'ye üyelik için başvurmasından itibaren tam 54 yıl geçmiştir. Bu bir rekordur. Dünya üzerine başka hiçbir ülke, uluslararası bir örgüte üye olmak için bu kadar beklememiştir. Bu sürecin uzaması, kamuoyunda Türkiye'nin AB üyeliğini destekleyen kişilerin inancının kırılmasına yol açmaktadır. Başta Fransa, Yunanistan ve Almanya olmak üzere AB üyesi ülkelerin Türkiye'ye bakış açılarının yeniden gözden geçirilmesi, sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi açısından oldukça önemlidir. AB, küresel bir aktör olmak istiyorsa Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu unutmamalıdır."

Haber Ara