Gül: Suriye'deki kimyasal silahların imha edilmesinden memnuniyet duyarız
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye'deki kimyasal silahların tamamının imha edilmesinden memnun olacaklarını söyledi. Gül, "Türkiye olarak Suriye'deki kimyasal silahların tamamının, denetlenebilir bir şekilde, en kısa zamanda imha edilmesinden memnuni
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-01 13:05:55
TBMM 24. dönem 4. yasama yılının açılışı dolayısıyla Cumhurbaşkanı Gül, genel kurul salonunda vekillere hitaben bir konuşma yaptı. Gül burada yaptığı konuşmasında Suriye'deki olaylara değindi. Suriye'deki iç savaşın ciddi bir dış politika meselesi olduğunu vurgulayan Abdullah Gül, "Kimyasal silahların kullanımı iç savaşa yeni bir boyut getirmiştir. Suriye'deki kimyasal silahların önce uluslararası denetime alınması, bilahare yok edilmesi için Birleşmiş Milletler çatısı altında bir ara çözüm bulunmuştur. Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki, Türkiye olarak Suriye'deki kimyasal silahların tamamının, denetlenebilir bir şekilde, en kısa zamanda imha edilmesinden memnuniyet duyarız. Ayrıca ümit ederim ki, Suriye'deki kimyasal silahların temizlenmesi için başlatılan bu süreç, tüm Ortadoğu'nun nükleer dâhil bütün kitle imha silahlarından arındırılmasına öncülük edecek yeni bir güvenlik mimarisinin ilk adımı olur." ifadelerini kullandı.
"21. YÜZYILIN EN BÜYÜK KATLİAMI SÖZ KONUSU"
Kimyasal silahlarla atılacak adımların dışında ülkede yaşanan trajedinin de unutulmaması gerektiğini ifade eden Gül, "Kimyasal silahlarla ilgili atılacak adımlar, Suriye'deki insani trajedinin gerçek mahiyetini unutturmamalıdır. Ülkede akan kan ve şiddet mutlaka durdurulmalıdır. Ortada yüz binden fazla insanın hayatını kaybettiği, 21. yüzyılın en büyük katliamı söz konusudur. Bu vahşi iç savaşa bir son verilemezse korkarım gelecek sene bu rakamların katlanarak devam ettiğini hep birlikte görürüz. İnsanlık onuru ve vicdanını yaralayan bu durum karşısında uluslararası camianın daha fazla hareketsiz kalması kabul edilemez. Suriye halkının bekası, güç dengesi politikalarına, soğuk savaş mantalitesiyle yürütülen vekâlet savaşlarına ve dar çıkar hesaplarına feda edilmemelidir. İç savaşlar, savaşların en acımasız olanıdır. Bu çatışmalar uzadıkça radikalizm ve aşırıcılık kök salmakta, kendi altyapısını oluşturmakta, sadece iç savaş yaşayan ülkeyi değil, bölgesel ve küresel istikrarı da tehdit etmektedir. Bunun örneklerini, Afganistan'da, Somali'de, Irak'ta gördük, görmeye devam ediyoruz. Bu bağlamda, her ne gerekçe ile ve kaynağı ne olursa olsun masum insanları vahşice katleden her türlü eylemi kınıyorum." ifadelerini kullandı.
Abdullah Gül, "Ülkemizi hemen yanı başımızda filizlenen tehlikelerin uzağında tutmak, şüphesiz milli güvenlik politikamızın öncelikleri arasındadır. Suriye'deki iç savaşın komşu ülkeler için oluşturduğu bir başka büyük sorun da mülteciler meselesidir. Suriye'deki çatışma ve saldırılardan kaçarak ülkemize sığınan insanlara bu zor günlerinde kucak açmak, milletimizin şerefle ifa ettiği bir insanlık vazifesidir. Ülkemizin bu sorumluluğu büyük bir fedakârlık ve özenle yerine getirdiğine esasen tüm dünya şahittir. Bugün itibariyle sayıları yüzbinleri bulan ülkemizdeki Suriyelilerin memleketlerine olan bağlarının idamesi ve kopmaması için Suriye'nin bir an önce yeniden yönetilebilir ve yaşanabilir bir ülke haline getirilmesi elzemdir. Aksi takdirde, bu durumun kalıcı hale gelmesinin mülteciler için de, kabul eden devletler için de ne kadar zor ve kalıcı bir soruna dönüştüğünün dünyada çok çarpıcı örnekleri mevcuttur. Suriye halkının acılarının dindirilmesi ve bölgenin yeniden istikrara kavuşturulması için çabalarımızı uluslararası camiayla birlikte kapsamlı ve iyi planlanmış bir siyasi çıkış stratejisi çerçevesinde kararlılıkla sürdürmeliyiz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin hedefinin komşuları ile barış içinde yaşamak olduğunu dile getiren Gül, "Nihai hedefimiz, kendi halkıyla ve komşularıyla barışık, toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini koruyan yeni bir Suriye'nin inşası olmalıdır. Bir geçiş döneminin ardından kurulacak yeni Suriye'de, savaş ve insanlık suçu işlemiş kişilere asla yer verilmemelidir. Suriye'de devam eden insanlık dramının sona erdirilmesinde BM Güvenlik Konseyinin beş daimi üyesi (P5) ve Suriye'ye komşu ülkelerin birlikte yürütecekleri samimi çabaların belirleyici rol oynayabileceğine inanıyorum. Er ya da geç insanlığın ortak vicdanının bu vahşete son verecek bir çıkış kapısını aralayacağına dair umudumu korumak istiyorum. Son olarak, Suriye'nin içinden geçtiği bu zor süreçten bir şekilde menfi etkilenen halkımızın meselelere sağduyu içinde yaklaşan vakur tutumunu da şükranla karşıladığımı bu vesileyle ifade etmek isterim." diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara