Türköne: Erdoğan, muhalefetin attığı taşlarla yol yaptı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı demokratikleşme paketini ve yankılarını Zaman Yazarları, zaman.com.tr'ye değerlendirdi. Yazarların paket hakkındaki ilk değerlendirmeleri şöyle oldu:
MÜMTAZER TÜRKÖNE:
"Paketi "iddialı"
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-30 14:04:17
MÜMTAZER TÜRKÖNE:
"Paketi "iddialı" veya "yeni" kılacak ön şart, "anadilde eğitim" hakkı idi. Özel eğitim kurumlarında anadilde eğitime izin verilmesi, Türkiye'nin Kürt sorunu için nihaî sınırı tayin eden "anadilde eğitim" tartışmasının artık sona erdiğini gösteriyor. Kültürel haklar, kimlik hakları cümlesinden tartışılabilecek bir Kürt sorunu, anadilde eğitimin bir hak olarak tanınması ile çözülmüş oldu. Barajın % 5'e indirilmesi önerisinin Başbakan tarafından resmen dile getirilmesi, galiba pakette kimsenin beklemediği ileri bir adım oldu. Başbakan'ın % 5 barajının tamamlayıcı unsuru olarak eklediği dar bölge seçim sistemi, mevcut oy dağılımına göre BDP'yi daha da avantajlı hale getirecek gibi görünüyor. Üçüncü olarak "andımız"ın basit bir idarî kararla kaldırılması, bir çok kişi için sürpriz olmalı. Bu karar Türkiye'de "ulus devlet ideolojisi"nin artık sembolik olarak aşıldığını gösteriyor.
Eksikler yok mu? Elbette var. Ama başbakan peşinen devamının geleceğini söyledi. Bu paket, Türkiye'nin ilerlediği güzergahta makas değiştirdiği için, peşinden gelecekleri artık rahatlıkla bekleyebiliriz. Benim izlenimim şu: AK Parti hükümeti sağından (CHP ve MHP'den) ve solundan (BDP'den) kendisine atılan taşlarla Türkiye'nin önüne yeni bir yol döşedi. Türkiye artık bu istikamette yoluna devam edecek."
MEHMET KAMIŞ: Daha ileri demokrasi için önemli bir adım
"Bu paket, her halükarda güzel bir girişim. Elbette ki on yılların biriktirdiği problemlere bir demokrasi paketi ile çözüm bulunamaz. Uzun süreçlerin teamüle dönüştürdüğü yanlış uygulamaları bir çırpıda düzeltmeye kalkışmak da sosyolojik açıdan doğru bir hareket olmayacaktır. Bu sebeple açıklanan pakete bir milat olarak bakmak da, 'Bu muydu? Bu nedir kardeşim?' şeklinde yaklaşmak da doğru değil. Toplumsal taleplerin kısmen de olsa karşılanmasına yönelik bir adım atılmıştır ve mutlaka desteklenmesi gerekir. Düzenlemeler toplum olarak taleplerimizi tabi ki bitirmeyecek, bütün sıkıntılarımızı bir anda çözmeyecek. Ancak daha ileri demokratik talepler için bir adım olacak.
Paketin en önemli maddesi bence özel okullarda da olsa farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünün açılacak olmasıdır. Bu, terör örgütlerinin sosyolojik olarak varlığını ortadan kaldıracak kadar önemli bir konudur. Nevşehir Üniversitesi'nin isminin değişmesi gibi paketteki bazı adımlar sembolik de olsa anlamlı diye düşünüyorum. Ancak unutulmaması gereken, kanunlar ve maddeler kadar bunların uygulamasının da çok önemli olduğudur. Çünkü bir ülkede gerçek anlamda demokrasinin var olup olmadığına fiili duruma bakılarak karar verilir. "
ETYEN MAHÇUPYAN: Paket, varolan durumu demokratikleştiriyor
"Varolan durumla mukayese ettiğimiz zaman, gerçekten de bir demokratikleşme paketi. Olumlu yönde ve önü de açık gidiyor. Buradaki temel mesajın Türkiye'nin ihtiyacını burada veriyoruz, olmaması önemli. Bu ihtiyaç değişen bir ihtiyaç. Başbakan çok önemli bir şey söyledi: Bu, gelinmiş olan noktanın sonucu. Gelecek olan noktaların değil. Bu çok önemli çünkü devamını taahhüt ediyor. Toplumdan talep geldikçe, reformlar devam edecek.
Birbirini tamamlayan birçok şey var. Hiçbirinde radikal bir biçimde diğerlerinin üstünden gelip geçen bir doz olduğunu düşünmüyorum. Birbirine paralel adımlar atılmış ve bu denge de kollanmış gibi geliyor. Şunun ya da bunun paketi olması istenmemiş. Yasal düzenlemelerin nasıl yapılacağı, ne zaman yapılacağı, yapılırken geri adım atılıp atılmayacağını bekleyip görmek gerekiyor. Ancak bu bir niyet beyanıysa olumlu bir niyet beyanı olduğunu düşünüyorum."
ALİ BULAÇ: Demokratikleşme paketi, yeni anayasanın önemini gösterdi
"Genel olarak hiç olmamasından daha iyi. Fakat Türkiye'nin köklü sorunlarını çözmeye yetmiyor. Ana dille ilgili düzenleme -ki Kürt sorununun en temel unsurudur- bunu sadece özel okullara tashih ediyor. Cemevleriyle ilgili düzenleme -ki bu da Alevi sorununun en önemli meselesi- yine pakette görülmüyor. Mor Gabriel Kilisesi'yle ilgili iyileştirme var ama gayrimüslimlerin genelini içine alan, cemaat vakıflarının durumuyla ilgili bir şey de yok. Bunlar da gayet anlaşılır. Çünkü bu hususların tamamını ele almak için anayasa değişikliği gerekir. Sivil toplum bundan sonra anayasa konusunda siyasi partilere daha çok baskı yapmalı. Demokratikleşme paketi, yeni anayasa ihtiyacının ne kadar elzem olduğunun altını çizdi."
A.TURAN ALKAN: Daha cüretkâr bir paket bekliyordum
"Pakette üç önemli niyet gördüm: İlki seçim sistemi üzerindeki değişikliğin tartışmaya açılması; önümüzdeki seçimlerde yüzde 10'luk barajın uygulanmayacağı netleşti ama kalan iki ihtimalden hangisinin tercih edileceği hâlâ açık değil. İkinci önemli niyet partilere hazine yardımının yüzde 3'e düşürülmesidir ve bu paketteki en sahici adımı teşkil ediyor. Üçüncüsü ise anadilde eğitimin "Özel okul" tarzında uygulanabileceği yolundaki niyet açıklamasıdır ki Türkiye pratiğine en uygun çözüm de buydu zaten. Paketteki diğer adımları, gecikmiş olsa da alkışlıyorum. Sonuç olarak hayli ihtiyatkâr hamleler. Paket için yapılan uzun hazırlık dönemini göz önüne alırsak daha kapsamlı ve daha cüretkâr bir paket beklediğimi de ayrıca ifade etmeliyim."
Haber Ara