Bülent Arınç'tan 'paket eksik' eleştirilerine cevap: Bizi takip edin
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, demokratikleşme paketinde bazı hususların eksik kaldığı yönündeki eleştirilere "Bizi takip edin" şeklinde cevap vedi. Özellikle Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ başkanlığında Alevi vatandaşların ta
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-30 17:21:31
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu sona erdi. Başbakanlık yeni binada saat 14.00'te başlayan toplantı 18.30'da sona erdi. Toplantının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç basın toplantısı düzenledi. Arınç, daha sonra gazetecilerin sorularını cevapladı.
Arınç'a ilk olarak, açıklanan demokratikleşme paketi konusunda nasıl bir takvim izleneceği soruldu. Arınç, "Genel olarak Başbakanımızın takvimine bağlıyız. Başbakanımız bugün hem yapacağımız işlerin gerekçesini hem de bugüne kadarki demokratikleşme aşamalarını ifade etti. Bu ifade edilen konulardan şu anda Meclis Genel Kurulu'nda görüşmesi yapılamamış gündemde olan hususlar vardır. Mesela kişisel verilerin korunması hakkındaki kanun. Sıralamayı şöyle yapacak olursak öncelikle TBMM'de komisyonlarda veya genel kurullarda hazır bulunan hususlarda öncelikle çalışma yapılacaktır. Diğer konuların bir kısmı tartışmaya açıldı. Özellikle yeni seçim sistemi. Burada 3 seçenek ortaya koyuyoruz, biz üçüne de varız. Ama diğer partiler bunun neresinde, hangi gerekçelerle kabul ediyor, karşı çıkıyor bunu görmemiz lazım. Bunun yasalaşma süreci en azından 2 -3 aylık tartışma, görüşme veya istişare sürecinin sonunda belli olacaktır. Paketteki diğer unsurlarla ilgili hazırlıklarımız tamamdır. Bunlar da Bakanlar Kurulumuzda tasarı olarak süresi içerisinde çıkarılacaklardır." şeklinde cevap verdi.
Yasama gerektiren hususların dışında idari tedbirlerle hemen yürürlüğe girebilecek konular da olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı, sözlerine şöyle devam etti: "Bazıları yeni yönetmelik gerektiriyor, bazıları mevcut yönetmelikleri ortadan kaldıracak karar almayı gerektiriyor. Milli Eğitim Bakanlığı ve diğer bakanlıklar da bugün işaret edilen hususlarda ikinci düzenlemeler konusunda gerekeni süratle yapacaklardır. Yani ilkokullardaki andın kaldırılmasında ve kılık kıyafetin yürürlüğe girmesi herhalde önümüzdeki yakın süreçte gerçekleşmiş olacaktır. Her şey planlıdır. Ümit ediyorum ki yıl sonuna doğru bugün söylediklerimizin büyük kısmını gerçekleştirmiş olacağız."
MUHALEFETİN PEŞİN ELEŞTİRİLERİ
Pakette Alevilere yönelik haklar, ruhban okulunun açılması gibi bazı beklenen maddelerin olmadığı hatırlatılarak, 'Yeni bir adım bekleyelim mi?' diye bir başka soru yöneltilen Arınç, şunları söyledi: "Bütün yürüyüşler ilk adımla başlar. Biz ilk adımı atalı 11 yıl oldu. O günden bu yana demokratikleşme ve özgürlükler konusunda fevkalade adımlar attık. Bugün açıklanan konular üzerinde siyasetçiler ne diyecekler, siyaset dışı meslek odaları veya kuruluşları, sivil toplum kuruluşları bu konuda ne diyeceklerdir. Hemen hemen pek çok konuya sizler vakıfsınız. Geçtiğimiz günlerde bir değerli yazar arkadaşımız köşesinde siyasi parti liderlerinin paket açıklandıktan sonra neler söyleyebileceğini sanki kalplerini okumuş gibi yazdı. Bir ironiden bahsetmiyorum. Türkiye'de siyaset yaptığını zanneden bazı kişiler, daha paket kendileri tarafından bilinmiyor iddiasıyla eleştirilirken paketi de neredeyse çöpe atmışlardı. Hem bilmediğinizi söylüyorsunuz hem de işe yaramaz dağ fare doğurdu diyorsunuz. Bu çelişkileri yaşayan anlı şanlı siyasetçilerimiz var. Eğer peşin olarak kategorik olarak yapılacak olanlara karşı çıkarsanız mahcup duruma düşebilirsiniz. Daha üzerinden bir saat geçmeden açıklama yapan bazılarına bakarak o yazarın ne kadar haklı olduğunu söylemek istiyorum. Burada konuşulan hususlara bir kişi peşin hükümlü olduğu için karşı çıkabilir, ikincisi herkesin beklentisini bulmadığı için karşı çıkabilir, üçüncüsü siyaseten karşı çıkabilir. Ama pakette şu konular ve şu sebeple yetersizdir, yanlıştır veya doğru değildir diyecek olanlara teşekkür borcumuz var. Şimdilik açıklamalarını yapanların ne kadar peşin hükümle yola çıktıklarını ve ne kadar aldanış içinde olduklarını görüyoruz. Unutmayalım, MHP yarınki grup toplantısında genel başkan noktasında açıklama yapacaktır. Saygı duyuyoruz ve merakla bekliyoruz. Ama bugün onun adına hareket eden grup başkan vekili, PKK'nın bu işten ne kadar karlı çıktığını ve onun diretmesiyle paketin kabul edildiğini söyleme gafleti içine düşüyor. Aradaki çelişkiye bakar mısınız? Sayın Bahçeli'nin de 'Bu paket PKK'nın başarısıdır' sözüne karşı, bu eleştiri değil hakarettir düşüncesiyle ben de karşılığını vermiştim. Bugün BDP kanadından yapılan açıklamalara bakılırsa bu paket tamamen içi boştur, hiçbir işe yaramaz. BDP'nin dolayısıyla PKK'nın başarısı olarak yorumlanan o pakete şimdiden bodoslama karşı çıkmak kimleri açığa düşürüyor ibretle görüyoruz. Bence konuşmalarımız siyaset diline, gerçeklere uygun olmalı ve ne getirip getirdiğine hepimiz bakmalıyız."
"HALKIN YÜZDE 75'İ OLUMLU TEPKİ VERDİ"
Başbakan Erdoğan'ın sunduğu çalışmanın en azından bir yıldır üzerinde çalıştıkları konular olduğunun altını çizen Arınç, "Peşin suçlamalarda bulunmayalım. Siyasetçilerin bugün ne söylediklerinden daha çok bizim için değerli olan şudur; halkımız bu konuda ne diyor ve ne düşünüyor. Ajanslardan görevli arkadaşlardan aldığımız haber şuydu: Türkiye'nin bütün illerinde kahvehaneler başta olmak üzere sokaklarda halkın toplanma yerlerinde halkın nabzı tutulmuştur. Yüzde 75 paket olumlu karşılanmıştır. Yüzde 25 olumsuzlukların içerisinde Hacı Bektaş Üniversitesi var, ama Alevi olarak biz bunları da bekliyorduk, onlar niye yok diye kısmi eleştiriler var. Başbakanımız 40 dakika bu işin gerekçesini ortaya koydu. Orada net ifadelerle şunu söyledi: Arkadaşlar Bu bir süreçtir bitmemiştir. 11 yıldan bu yana adım adım yaptığımız işlere ilaveten bugün de bu işleri yapacağız ama yarın başka adımlar atabiliriz, yarın başka kararlar açıklayabiliriz, yarın başka önemli konularda düşüncelerimizi, fikirlerimizi söyleyebiliriz demiştir." ifadelerini kullandı.
ALEVİLER'DE MUHATAP SORUNU
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ başkanlığında Alevi vatandaşların taleplerini dikkate alacak çalışmaların henüz sonuçlanmadığını hatırlatan Arınç, "İhtilaflı konular var. Alevi vatandaşlarımızı temsil iddiasında bulunan pek çok dernek, federasyon her birinin ağzından çıkanlar farklı şeyler. Gerçek muhataplarımızı bularak onlarla akli, mantıki, makul talepleri çözmeye ve halletmeye çalışıyoruz. Madem ki süreç bitmemiştir, süreç dinamiktir, yarını beklemek, 1 ay sonrasını beklemek, 3 ay sonrasını beklemek varken bugün yapılan pozitif açıklamalarda bardağın yüzde 90 dolu tarafını görmeden yüzde 10'luk varsa boş tarafına fikirler üretmenin anlamsız olduğunu söylemek istiyorum. Bu pakette çok olumlu düzenlemeler var. Uzun bir dönem tabu haline getirilen, üzerinde konuşan herkesi yakan ve kimsenin ağzını açamadığı konular bugün vatandaşlarımız tarafından büyük bir kabul görüyor. Onları pozitif bir gelişme olarak alkışlamak varken şu yoktu diyerek ihtilaflı bazı konuların neticesini bugünden görmeye çalışmak samimi bir davranış olmaz. Süreç devam ediyor, bizi takip edin. Türkiye'nin şartları, konjonktürü, geldiğimiz nokta, demokratikleşme konusunda halkımızın beklentileri, iç ve dış her türlü noktayı dikkate alarak bu süreci daha ilerilere götüreceğiz." sözlerini kaydetti.
FÜZE SAVUNMA SİSTEMİNE ABD'NİN TEPKİSİ
Füze savunma sistemi ihalesini Çinli firmanın almasına ABD'nin tepkisi hatırlatılarak, bu konudaki değerlendirmesi sorulan Arınç, şu karşılığı verdi: "Bazı konuları birbiriyle karıştırmamak doğru olur. Türkiye uzun menzilli savunma sistemleri konusunda birkaç yıldır hazırlığı yapılan bir ihale açmıştır. İhaleye pek çok ülkenin savunma sanayii ile ilgili firmaları katılmıştır. Bunun sonucunda Çinli bir firmanın teklifi uygun görülmüştür. Bunun iki sebebi vardır. Mevcut tekliflerde Türkiye için kârlı ya da uygun teklifi vermiş olmasıdır. İkincisi, bazı üretimlerin Türkiye'de de yapılabileceği konusunda varılan uzlaşmadır. Biz Türkiye'nin çıkarlarından başka bir şey düşünmeyiz. Başka bir ülke bu konuda 'Benim onlarla ihtilafım var, ben onları karar listeye almıştım. Siz nasıl olur da onlara ihale verirsiniz' demesi mümkün değil. Kaldı ki, ABD yetkilileri bu konuda saygılı bir ifade kullanmışlardır. O şekilde yorum yapılabilecek, Türkiye'yi suçlayan bir ifade söz konusu değildir. Biz Türkiye'nin iki konudaki çıkarlarını dikkate aldığımızda bu ihaleyi vermekte tereddüt etmedik. Ancak prosedür tamamlanmamıştır. Bu prosedürün tamamlanmasını müteakip de üretime başlanabilecektir. Şüphesiz NATO ülkesiyiz. Başta ABD olmak üzere NATO ülkeleri ile iyi ilişkiler içerisindeyiz. Ama Türkiye'nin savunmasını ilgilendiren bir konuda biz bize yakışan, bizim için çok önemli olan kararları başkasına bakmadan alabilecek durumdayız."
"LAİKLİK ELDEN GİDİYOR SESLERİ KESİLDİ"
'Kılık kıyafet düzenlemesinin üç alanda uygulanmaması gelecekte değişir mi?' diye bir soru yöneltilen Bülent Arınç, "Sayın Başbakanımızın sabah ifade ettiği hususlara ilave edecek bir konu yoktur. Kılık kıyafet yönetmeliğinde ayrık tutulabilecek yerleri Sayın Başbakanımız belirlemiştir, bu görüşmeler sonucunda bazı hassasiyetler dikkate alınarak yapılmış bir konuşmadır. Bence de çok yerindedir. Zaman ne getirecek hep birlikte göreceğiz. Ama böyle bir hususun 3, 5 veya 10 sene evvel ortaya atıldığında gelebilecek suçlamaları hepiniz tahmin ederdiniz. 'Laiklik elden gidiyor, irtica hortladı. Bilmem kim göreve' sesleri şu ana kadar çıkmadı. Neden? Türkiye'de demokrasi kültürü yerleşti. Gerçek laikliğin uygulamasının ne olduğunu herkes görmeye başladı. Gürültü patırtının dönemi geçti. Demokrasi, insan hakları, temel haklar, ne gerektiriyorsa biz bunları yapacağız. Vaktim olsa bu yönetmelikleri tek tek okurdum. Bıyık nasıl kesilecek, pantolon paçası nasıl olacak? Kadınlar için o kadar garip düzenlemeler var ki, bunları ortadan kaldırıyoruz. Yani insanların kılık kıyafetlerinin şüphesiz çalıştığı kurumlarla da ilişkili olmak suretiyle özgürlük alanına kavuşturmak bence bu dönemde yapacağımız en önemli gelişmelerden bir tanesidir. İleriye matuf sorduğunuz soruyu yaşayanlar görecektir." açıklamasını yaptı.
"METİN TURAN BÖYLE TWİTLER ATMA"
Arınç'a son olarak Mısır'da tutuklu gazeteci Metin Turan ile ilgili girişim olup olmadığı soruldu ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin devreye sokulabileceği twitinin atıldığı hatırlatıldı. Arınç da şöyle cevapladı: "Metin Turan için aklınıza ne geliyorsa, benim bir personelim olması hasebiyle de, ama bu ülkenin gayretli bir basın personeli olması sebebiyle de aklınıza gelebilecek, gelmeyebilecek her şeyi yapıyoruz. Mısır'ın içindeki şartlar malum. Bu arkadaşımızın gazetecilik dışındaki birtakım sebepleri de ileri sürmek suretiyle gözaltı süresini birkaç kere uzattılar. Her türlü çare düşünülüyor. Benim Metin Turan'a bir mesajım olmalı: Metin Turan böyle twitler gönderme. İçinde bulunduğun şartları bizden daha iyi biliyorsun. Türkiye ve hükümet senin arkanda. Ama Mısır'da da bir yargı var. O yargı ile de ilgili avukatlarımız devrededir. Siyasi kanallar da açık tutulmaya çalışılıyor. Sen böyle twitler atmaya devam edersen hakkında olabilecek başka suçlamalara da maruz kalabilirsin. Aklını kullan, sabırla oradan çıkmayı bekle."
SON VİDEO HABER
Haber Ara