Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Demokratikleşme paketini demokratik hukuk devleti gerektirdiği için yapıyoruz'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Açıklanacak demokratikleşme paketinin aslında 76 milyonu aidiyet duygusu ile bu devlete, bu cumhuriyete, bu millete bağlamanın bir başka yoludur. Demokratikleşme paketini demokratik hukuk devleti gerek

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-09-29 13:17:49

'Demokratikleşme paketini demokratik hukuk devleti gerektirdiği için yapıyoruz'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Açıklanacak demokratikleşme paketinin aslında 76 milyonu aidiyet duygusu ile bu devlete, bu cumhuriyete, bu millete bağlamanın bir başka yoludur. Demokratikleşme paketini demokratik hukuk devleti gerektirdiği için bunu yapıyoruz." dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tanıtım Medya Başkanı Hüseyin Çelik, İl Danışma Kurulu Toplantısı'na katılmak üzere Amasya'ya geldi. Tarihi ve kültürel alanlarını gezen Hüseyin Çelik, AK Parti Amasya İl Başkanlığını ziyaret etti. Çelik burada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yarın açıklanacak olan demokratikleşme paketi ile Türkiye'nin neler kazanacağı yönündeki soruya Çelik, şunları söyledi: "Biz Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü, üniter yapısını bugüne kadar hiç kimseye müzakere konusu yapmadık, pazarlık konusu yapmayız bunu, kendimize büyük bir haksızlık olarak kabul ederiz. Bu tür söylemler de asla söz konusu olamaz. Türkiye'nin üniter yapısı 76 milyonun ortak paydalarda buluşmasını, 76 milyonun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ortak paydasında ilelebet yaşaması, bizim herkesten çok hassas olduğumuz bir konudur.
Dolayısıyla 'efendim memleket bölünüyor, parçalanıyor, şuna taviz veriliyor, buna taviz veriliyor' şeklinde bir değerlendirme doğru bir değerlendirme değildir. Demokratikleşme paketini demokratik hukuk devleti gerektirdiği için bunu yapıyoruz. Gerçek manada hukuk devleti olmak bunu gerektirdiği için yapıyoruz. Bu arada vatandaşımızın talebi olduğu için yapıyoruz."

Demokrasi paketinin birilerini memnun etmek, birilerini sevindirmek için yapılmadığını vurgulayan Çelik sözlerine şöyle devam etti: "Yani bundan BDP mutlu olacak, PKK mutlu olacak, şu, bu sevinecek diye biz bunu asla yapmadık, aklımızın bir köşesinden de böyle bir şey geçmez. Nitekim bu güne kader yaptığımız reformlarda halkımızın özellikle kültürel haklarını kullanabilmelerini konusunda yaptığımız düzenlemelerde bundan BDP'de memnun olmadı, PKK da memnun olmadı, böyle bir şey de beklemiyoruz. Nitekim daha dün BDP Genel Başkan Yardımcısı daha paket açıklanmadan 'paketten kabak çıkacağını' söylüyor ama bir taftan bunu söylüyorlar bir taraftan 'dağ fare doğurdu' diyorlar ne yaparsanız yapın bunu söylüyorlar. Bir taraftan da kendi tabanlarına diyorlar ki 'bunlar kendiliğinden mi oldu? biz bastırdık oldu, kan döktük, can aldık, canımızı verdik, kanımızı döktürdük bu oldu' diyorlar. Herkes şunu bilsin, biz iktidara geldiğimiz günden beri bir şekilde ötekileştirilmiş veya kendini öteki hisseden bütün toplum kesimleri ile ilgili demokratikleşme yaptık."

"AÇIKLANACAK PAKET 76 MİLYONU BU DEVLETE BAĞLAMANIN BİR BAŞKA YOLUDUR"

AK Parti'nin kurulduğu günden bu yana programa ne yazıldıysa onu hayata geçirdiklerini vurgulayan Çelik, "Bu memlekette ister Türk, ister Kürt, ister Çerkez, ister Laz, ister Abaza, ister Arnavut, ister Gürcü, ister Roman kim olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı olan herkes bizim için birinci sınıf vatandaştır, saygıdeğer insandır, başımızın üstünde yeri vardır. Bir ırkın diğerine üstünlüğü söz konusu değildir. Bu konuda da her türlü ayrımcılığı biz elimizin tersi ile kenara ittik. İnsanlar kızlarının ismini ister Zozal koysun İster Suzan, koysun biz bun takılıp kalmayacağız. Herkesin ana dili ağzında anasının sütü kadar helaldir. Memleketin resmi dili Türkçe'dir ama etnik diller insanların kendi hakkıdır. Açıklanacak Demokratikleşme Paketinin aslında 76 milyonu aidiyet duygusu ile bu devlete, bu cumhuriyete, bu millete bağlamanın bir başka yoludur. Birbirimizin farklılığına saygı duyacağız. Biz gökkuşağına benzer bir toplum oluşturmak zorundayız. Gökkuşağındaki farklı renklerin birbirine dönüşme mecburiyeti yoktur. Her renk kendisi olarak orada kalacak, gökkuşağının güzelliği o renklerin orada olması ve armonik bir şekilde orda olmasıdır. Bu memlekette 8-9 aydır kan akmıyor. Bu çözüm süreci olmasaydı 30 yıldan beri yaptığımız gibi her gün ana haber bültenlerinin başına oturacaktık. Kaç güvenlik gücümüzü şehit verdiğimizi ve kaç PKK'lının etkisiz hale getirildiğinin envanterini çıkaracaktık. Bundan sonra da böyle devam edecekti. Ha buna rağmen PKK tekrar silaha dönerse ne olur? E PKK silaha dönerse herhalde bizim güvenlik güçlerimizin eli mantar toplamıyor değil mi? Biz terörle mücadele etmekte sonuna kadar kararlıyız." ifadelerini kullandı.
SON VİDEO HABER

Münbiçli Arap esnaf, PKK/YPG'yi anlattı

Haber Ara