'Mahkeme vize davasında siyasi baskıya boyun eğdi'

Avrupa'daki Türk STK'lar, AB Adalet Divanı'nın, önceki kararlarının aksine Leyla Ecem Demirkan'ın vize davasında olumsuz karar vermesini 'siyasi baskıya boyun eğmek' olarak değerlendirdi. Vize engeline karşı birlikte mücadele çağrısı yapan STK'lar, Almanya'daki büyük işadamları derneklerinin neden vize mücadelesine gereken desteği vermediğini sorguladı.

Avrupa'daki Türk sivil toplum kuruluşları (STK), Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın (ABAD) vize davasında siyasete boyun eğdiğini ileri sürdü. ABAD'ın, Türk vatandaşları için vize muafiyetinin yolunu açabilecek davadaki olumsuz kararı üzerine Köln'de basın toplantısı düzenleyen STK'lar ABAD'a kararın siyasi olduğu yönünde mektup yazacaklarını duyurdu.

Türk-Alman Mütahitler Birliği, Türk-Alman Akademisyenler Platformu (TD-Plattform), Türk Üniversiteliler ve Akademisyenler Derneği (Türk ÜniD) ve KulturBunka Derneği'nin düzenlediği toplantıya Akdeniz Üniversitesi Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu Başkanı Prof. Dr. Harun Gümrükçü de telefon aracılığıyla katıldı. Prof. Dr. Gümrükçü, "Mahkeme önceki çizgisinin aksine siyasete boyun eğen bir karar vermiştir." dedi. ABAD'ın kararına bir eleştiri de İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu'ndan geldi. Yeneroğlu, "Mahkeme siyasi baskıya boyun eğmiştir." ifadesini kullandı.

AVRUPA'DAKİ TÜRK STK'LAR MAHKEMEYE YAZI YAZACAK

TD-Plattform'un merkezinde gerçekleştirilen basın toplantısında kararı değerlendiren Türk-Alman Mütahitler Birliği Başkan Vekili Rehan Gündoğmuş, "1 Aralık 1964'te yürürlüğe giren Ortaklık Anlaşması için 22 yıllık bir geçiş süreci ön görülmüştür. 1 Aralık 1986'dan itibaren uygulanan tüm vizeler anlaşmaya aykırıdır, tazminat davası açılabilir." dedi.

Konunun devletler arasında bir mesele olduğunu ve Türkiye'nin AB'ye girmesiyle ilgili olmadığına dikkat çeken Gündoğmuş, "Anlaşmanın kişilere verdiği haklar var. Anlaşma, Türkiye halkı ile AB halkının yakınlaştırılmasını hedefliyor, vize koyarak nasıl yakınlaşacak?" diye sordu. Bu kararla mahkemenin önceki kararlarını yok saydığına dikkat çeken birlik başkanı şöyle devam etti: "AB değerleri, hukukun üstünlüğü adına bugün kara bir gündür. 1964'teki Ortaklık Anlaşması birincil bir hukuktur. Karar anlaşmanın ruhunu temsil eden önsözüne tamamen aykırıdır. Avrupa'daki STK'lar olarak bir araya gelip mücadele etmeliyiz."

İŞADAMI DERNEKLERİ NEDEN DESTEK VERMİYOR?

TD-Plattform Başkan Yardımcısı Levent Taşkıran ise işadamları derneklerini vize mücadelesinde pasif kalmakla suçladı. 6 Kasım'daki duruşmaya ve öncesinde düzenledikleri seminere Türk STK'ları davet ettiklerini, UETD dışındakilerden katılım olmadığını da hatırlatan Taşkıran, "Çağrımıza ne ATİAD ne TD-IHK destek verdi. Halbuki vize engeli en çok işadamlarını etkiliyor. İşadamlarının üyesi oldukları bu kurumlara, vize mücadelesine neden destek vermediklerini sormalı." dedi.

KulturBunka Derneği'den Halil Aydemir ise haksız vize engelinin Alman hukukçuların desteği de alınarak Alman kamuoyuna anlatılması gerektiğini kaydetti. Aydemir, "2014'te yerel seçimler var, o zamana kadar iyi bir çalışma yapmak lazım." diye konuştu.