Egemen Bağış: Manşetler, adeta kadına şiddeti haykırıyor
AB Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış, kadına karşı şiddetin boyutunu görmek için ulusal gazetelerin manşetine bakmanın yeterli olduğunu söyledi.
'Kadına Karşı Şiddet ve Aile İçi Şiddet' konulu programda konuşan Bakan Bağış, "Kadına kar
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-20 09:40:40
'Kadına Karşı Şiddet ve Aile İçi Şiddet' konulu programda konuşan Bakan Bağış, "Kadına karşı şiddetin ne kadar önemli olduğunu anlamak için Türkiye'nin ulusal gazetelerinin manşetlerine bakmak yeterli. Daha dün ülkemizin güzide bir ili Mardin'de açılan bir ateş sonucu 2 kadın ve 5 çocuk hayatını yitirdi. Hala Türkiye'de bütün bu çaba ve uğraşılarımıza rağmen kan davası, husumet gibi kadına karşı şiddet konuları maalesef, her geçen gün daha da önemle eğilmemiz gereken hassasiyetler olduğunu, bugünkü manşetler adeta haykırıyor." dedi.
Trabzon'da, Avrupa Birliği Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın ortaklaşa düzenledikleri programda AB Bakanı ve Baş Müzakereci Bağış, "Kadına yönelik şiddet ailesel bir sorun değil. Ülkesel hatta uluslararası bir sorun. Bu konu Türkiye'ye has bir konu da değil. Dünyanın her yerinde var. Üyesi olmaya çalıştığımız AB üyesi ülkelerde de dünyanın gelişmiş bütün ülkelerinde de bu sorun var. Bu sorunun çözümü için de top yekün bir kararlılık ve işbirliği son derece önemli. Türkiye'nin en doğusundan en batısına kocaman bir aileyiz. Ve aile olarak da bu huzuru tesis etmek için bu konuda da bizim ulusal bir çaba ortaya koymamız gerekmekte. Daha önce bu toplantıları Gaziantep'te, İzmir ve Antalya'da düzenledik. Şimdi de Karadeniz bölgemizin incisi Trabzon'da düzenliyoruz." şeklinde konuştu.
Novotel'de yapılan etkinlikte, Yavuz Sultan Selim'in annesi Gülbaharhatun'un huzurunda kadına şiddet konusunu tartışmayı önemsediğini anlatan Bağış, "Nasıl geçmişte kadınlarımızla omuz omuza bu ülkeyi kurduysak bundan sonra da Türkiye'nin o hedef koyduğumuz dünyanın en güçlü on ülkesinden biri olma yolunda yine kadın erkek birlikte çalışarak bunu gerçekleştirebiliriz. Kadınlara kıymet vermeyen toplumlar kadına hak ettiği değeri vermeyip toplumdan soyutlayan toplumlar adeta futbol sahasına karşıdaki rakibin yarısı kadar çıkmış takımlar gibidir. Biz sosyal hayatta kamuda özel sektörde medyada akademik çalışmalarda eğer kadınlarımızın da erkekler kadar bu toplumda söz sahibi olmasını sağlayamazsak o zaman karşımızda 11 futbolcuyla oynayan bir takıma 6 oyuncuyla oynayan bir takım görüntüsü veririz ve mağlubiyet kaçınılmaz olur." diye konuştu.
"Bizim toplumumuzda ve kültürümüzde kadına yönelik şiddet kendi iç dünyamızda zuhur eden bir hadise değildir bu maalesef ithal edilmiş bir hastalıktır ve bu hastalıklı ruh halinin tedavisi şarttır." diyen Bağış, şunları söyledi: "Geçmişte bu topraklarda kadın hem kadınlık hem de annelik kimliği ile baş tacı edilmiştir. Bugün o ruhu yeniden canlandırmak AB sürecinde bizlere düşmüştür. Osmanlı'da kadın sadece anne kimliğini taşımakla yetinmemiş geleceği belirleme konusunda son derece etkin görevler ve sorumluluklar üstlenmiş saygı görmüştür. Bizim tarihimizde Anadolu'da Bacıyan-ı Rum teşkilatı belki de dünyanın en eski kadın örgütlenmesi olarak bilinir. Kadınlar için aksini düşünenleri en azından mensup bulunduğumuz ve mensubu olmaktan onur duyduğumuz inancımız açısından da gerçekten eleştirmek en doğal hakkımız. Biz annelerimizden bahsederken onlara 'öf bile demeyin' diyen emreden bir kültürün mensuplarıyız."
Son yıllarda kadın haklarının anayasal güvence altına alındığına dikkat çeken Bağış şöyle konuştu: "2010'da yapılan anayasa değişikliği ile kadın-erkek eşitliğinin yaşama geçirilmesiyle kadına yönelik pozitif ayrımcılık uygulamaları artık anayasal bir dayanağa kavuşmuştur. Artık bayanlar önden buyursun denmesine lüzum yok, çünkü bayanların her anlamda önden gitmesinin teminatı Anayasamızdır. 2012'de aile içi şiddete karşı mücadele amacıyla ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun mekanizmaları hükümetimizin döneminde yürürlüğe girmiştir. 14 Mart 2012 tarihi itibariyle kadına yönelik ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadele için Avrupa Konseyi Sözleşmesini Türkiye imzalamış ve artık bu sözleşmenin tarafı olmuştur. Sonrasında ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun 20 Mart 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
"TRABZONSPOR'UN GALİBİYETİ ENGELLENEN FASILLAR AÇISINDAN ÖNEMLİYDİ"
Egemen Bağış, Trabzonspor'u dünkü galibiyetinden dolayı kutladı. Egemen Bağış şunları söyledi: "Tüm Trabzonluları, Türkiye'nin gerçekten gururu olan Trabzonspor'u Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde elde etmiş olduğu başarıdan dolayı tebrik ediyorum. Çok anlamlıydı. Şu anda bizim Avrupa Birliği müzakere sürecimizde biliyorsunuz 17 fasıl siyasi engellerle açılmıyor. Bu 17 engelli faslın 14'ü Kıbrıs Rum Kesimi yüzünden açılmıyor. Ümit ediyorum ki dün akşam Trabzonspor'un ortaya koyduğu müthiş futbol, performans, Kıbrıs Rum Kesimi'ni içine düştüğü hatalı duruştan vazgeçirmek için de bir hatırlatıcı bir rol oynar."
Toplantıya Bakan Eğemen Bağış'ın yanı sıra Trabzon Valisi Abdil Celil Öz ve yetkililer katıldı.
Haber Ara