"Uyuşmazlık Mahkemesi'ne ilişkin düzenleme, uyuşmazlıkları azaltmaz, artırır"

Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Serdar Özgüldür, konuşma metninde yer alan yeni anayasa çalışmalarında Uyuşmazlık Mahkemesi'ne ilişkin düzenlemeye yönelik eleştirilerini içeren bölümü okumadı. Özgüldür'ün okumadığı bölümde, "Bu uygulamanın en büyük olası tehlikesi ise uyuşmazlıkların başkanın bulunduğu çoğunluğu teşkil eden yargı kolunun düşüncesi doğrultusunda çözümleneceği ihtimalidir. Bu uygulamanın adli-idari yargı arasındaki görev uyuşmazlıklarını en aza indirmesi yerine bilakis arttıracağı olgusu kehanet sayılmamalıdır." değerlendirmesi bulunuyor.

    Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 'Ulusal ve Uluslararası Boyutlarıyla Görev Uyuşmazlıkları ve Uyuşmazlık Mahkemesi' konulu uluslararası sempozyumu, Anayasa Mahkemesi binasında yapıldı. Sempozyuma Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Sayıştay Başkanı Recai Akyel, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve çok sayıda davetli katıldı.

    Sempozyum saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Daha sonra Ankara Devlet Türk Dünyası Müzik Topluluğu ile müzik dinletisi gerçekleştirildi. Açılış oturumunda ise Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Serdar Özgüldür, bir konuşma yaptı.

    Mahkemenin tarihçesini anlatan Özgüldür, konuşma metninde yer alan yeni anayasa çalışmalarında Uyuşmazlık Mahkemesi'ne ilişkin düzenlemeye yönelik eleştirilerini içeren bölümü okumadı. Özgüldür'ün okumadığı bölüm ise şöyle: "Yeni anayasa çalışmalarında üzerinde uzlaşılan maddelerden biri Uyuşmazlık Mahkemesi'yle ilgili. Taslak metne göre, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin başkanlığını Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından seçilecek birinin yapmasına dair 1961 ve 1982 anayasaları metinlerinde yer alan ve 52 yıllık uygulamada hiç bir mahzuru görülmediği gibi, hakem rolünü üstlenmesi, anayasa Mahkemesindeki görevi icabı hukukun her dalında yetişmiş ve donanımlı bulunması itibariyle, Uyuşmazlık Mahkemesi'ne büyük katkıda bulunduğu yarım asırlık tecrübeyle sabit bir uygulamaya son verildiği görülmektedir. Yargıtay ve Danıştay üyelerinden oluşacak Uyuşmazlık Mahkemesi'nin kendi arasında başkanını seçme esasının öngörüldüğü anlaşılmaktadır. 1961 öncesi sisteme benzeyen, ancak dönüşümlü başkanlığa göre daha da geride bir düzenleme mahiyetinde olan bu taslak metin Anayasa hükmü haline dönüştüğü takdirde, mahkeme hem hakem rolü üstlenen donanımlı bir başkandan mahrum kalacak, hem de yeni kompozisyonda adli ve idari yargı mensuplarından hangi grup sayısal çoğunluğu teşkil ederse, başkan daima o yargı kolundan seçilecektir. Teorik olarak bunun aksi söylense dahi, uygulamanın bu yolda tecelli edeceği rahatlıkla öngörülebilir. Bu uygulamanın en büyük olası tehlikesi ise uyuşmazlıkların başkanın bulunduğu çoğunluğu teşkil eden yargı kolunun düşüncesi doğrultusunda çözümleneceği ihtimalidir. Bu uygulamanın adli-idari yargı arasındaki görev uyuşmazlıklarını en aza indirmesi yerine bilakis arttıracağı olgusu kehanet sayılmamalıdır. Yüce Meclisin bu konuda en doğru düzenlemeyi yapacağına olan inancımızı koruyoruz."

    Mahkemenin 68 yılık tarihinde bugün itibariyle mahkemeye yaklaşık toplam 18 bin dosyanın geldiğini, bunun yıllık ortalama 300 civarında dosyaya karşılık geldiğini söyledi. Ancak son 2 yılda yapılan başvuruların önceki yıllarla kıyaslanamayacak ölçüde arttığını belirten Özgüldür, "Örneğin 2013 yılının ilk 7 ayı itibariyle bin 500 dosyanın geldiğini ve bunlardan bin 300'ünün karara bağlandığını, yıl sonu itibariyle gelen dosya sayısının 3 bine ulaşacağını tahmin ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Kuşkusuz bu rakamlar görev uyuşmazlıklarını çözmekle yükümlü bir mahkeme için çok yüksektir ve Fransa Uyuşmazlık Mahkemesi'nin web sitesinden aldığımız bilgiye göre bu ülkedeki yıllık ortalama 50 olan dosya sayısıyla kıyaslanamayacak durumdadır." dedi.

    Sempozyum ile Uyuşmazlık Mahkemesi'nin ulusal ve uluslararası platformda ilk kez mercek altına alınacağını dile getiren Özgüldür, Fransa ile benzerlik gösterdiğini vurguladı. Mahkemenin ilk kez bilimsel bir ölçekle ele alınacağını; bunun ise mahkemenin bundan sonra atacağı adımlar için güvenli bir yol haritası oluşturacağını değerlendirdiğini kaydetti.

    Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Serruh Kaleli başkanlığındaki oturumda ise sempozyum katılımcısı ülkeler adına Pakistan, Makedonya, Kosova, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Nahçıvan sunuş konuşmaları yaptı.