Yan yana olan cami ile cemevi, hoşgörünün merkezi

Yüzyıllardır farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Malatya'nın Doğanyol ilçesine bağlı Örmeli köyünde cami ile cemevi yıllardır yan yana bulunuyor. 310 kişinin yaşadığı köyde insanlar cami ve cemevinin yan yana olmasını hiç yadırgamıyor. İbadet konusunda hiçbir sıkıntının yaşanmadığı köyde isteyen namazını, isteyen cemini rahatlıkla yapabiliyor. Yan yana bulunan iki binanın bahçesindeki hoşgörü ortamı farklılıklardan doğan zenginliğe en güzel örneği oluşturuyor.

Ankarada yan yana temeli atılan cami cemevinin en güzel örneği 310 nufuslu Malatya Örmeli köyünde. Tamamı alevi olan köy halkı cem evinde geleneklerini yaşayıp sohbet ediyor ardından ezan-ı şerifle birlikte camiye gidiyor. Köy meydanında Ayrıca Aş evi,misafirhane ve kütüphane de bulunuyor. 1978 yılında yapılan caminin yanına 2007 yılında cemevi ve aş evi inşa edilmiş. 60 haneli köyün ortasında bulunan cami ve cemevinin arasında sadece bir yol geçiyor. Yanlarında aşevi de bulunan cami ve cemevinin kapıları birbirine bakıyor.

Köy muhtarı Hacı Bayram Türkeri, caminin 1970'li yıllarda inşa edildiğini anla
tıyor. Daha sonra sağlık ocağı olarak inşa edilen binanın 6 yıl önce cemevine dönüştürüldüğünü belirten Türkeri, "Köylülerin bazıları camiye bazıları da cemevine gidiyor. Şimdiye kadar hiçbir problem yaşanmadı" diyor. Türkeri, şunları da sıralıyor: "Burası Alevi köyü herhangi bir sorun yok İsteyen camiye gider isteyen cem evine gider. Her hangi bir sorun yok. 70'lerde muhtarın dediği gibi İstanbul'daki köylü vatandaşlarımızın hepsi 'orda bir cami yapalım' dediler. Gelip parayı topladılar. Köyden de yardım edildi. Köylü herkes çalıştı. Cami yaptırdık. Kadrolu imam verdiler. Daha sonra sağlık ocağı yapıldı. Sağlıkçı atanmadı. Sonra biz de bu binayı cemevi yaptık."

Camiye imam atandığı gibi cemevine de dede verilmesini istediklerini söyleyen Türkeri, "Biz kendi geleneklerimize göre ibadetlerimizi yapalım. Neticede hepimiz bir Allah'a çağırıyoruz, başka bir yere çağırmıyoruz." diye konuşuyor.

Köyde yaşayanlardan Turan Çelik de çevrelerinde Sünni köyleri bulunduğunu, burada yaşayan insanlarla da hiçbir problem yaşamadıklarını, bundan sonra da yaşamayacaklarına inandığını vurguluyor.

Orhan Kara isimli vatandaş da anne tarafının Alevi, baba tarafının Sünni olduğunu belirterek ülke olarak mezhepsel sorunların bugüne kadar geride kalması gerektiğine inandığının altını çiziyor.