Euro karşıtı partinin yükselişi koalisyon ihtimallerini zora sokuyor
Avrupa Birliği'nde yaşanan Euro krizine karşı net tutumlarıyla bir anda Almanya gündemine oturan Almanya için Alternatif (AfD) adlı partinin yüzde 5 sınırına dayanması 22 Eylül'de yapılacak seçimler öncesi koalisyon hesaplarını zora sokuyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-06 14:41:47
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-06 14:41:47
Özellikle Almanya'da halkın ödediği vergilerin AB'nin krizle mücadele eden ülkelerine verilmesi halkın öfkesini çekerken, AfD de söz konusu öfke dalgasından istifade etmiş görünüyor.
Seçimlere az bir süre kala Federal Maliye Bakana Wolfgang Schaeuble'nin "Yunansitan'a yeni bir yardım paketi daha gerekli" şeklinde açıklaması seçmende iyice bıkkınlığa yol açtı.
Kazandıkları paraların Yunanistan, Portekiz, İspanya ve İtalya gibi ülkelere verilmesinden rahatsız olan Alman halkı Euro Birliği'ne karşı politikalar takip eden AfD'ye yöneliyor.
Parti Başkanı Bernd Lucke'nin 'barışçıl şekilde protesto gösterileri düzenleme' yönündeki çalışmaları da halkta karşılık bulmuşa benziyor.
Partinin reklam filminde Alman halkının paralarının kendi ülkelerindeki ihtiyaçlar için harcanmayıp ülke dışına gönderilmesine vurgu yapılıyor.
Yaklaşık 10 bin üyeye sahip bu şekilde küçük bir partinin bir anda 'AB karşıtı' politikalarla rüzgar bulması araştırma kurumlarının da dikkatini çekti.
Emnid Araştırma Kurumu'nun Başkanı Klaus-Peter Schöppner Spiegel Online'a yaptığı açıklamada 22 Eylül'deki seçimlerin son derece çekişmeli geçeceğini belirtti.
Schöppner, "Büyük partilerden yüzde 2 ila 2,5 arasında bir oy kaymasının yaşanması ihtimali bulunduğunu" bunun da Federal Meclis'teki dengeleri değiştireceğini söyledi.
Kamuoyu araştıra kurumu Emnid'in başkanına göre, eğer AfD yüzde 5 oranını aşar ve meclise girer ise, hem Hıristiyan Demokrat (CDU-CSU)/Liberaller hem de Sosyal Demokrat Parti (SPD) /Yeşiller koalisyonu suya düşebilir. Bu durumda ise geriye sadece CDU-CSU ile SPD'nin yapacağı 'büyük koalisyon' ihtimali kalıyor.
Uzmanlar ayrıca göçmen kökenlileri oylarının kıymetli hale geleceği ve halkın ne kadarının sandığa gitme konusunda istekli olacağının da seçimin akıbetini belirleyeceğine dikkat çekiyor.
Haber Ara