Kuşların yuvası engelli öğrencilerden

Engelliler Sarayı'nda hummalı bir çalışma sürüyor. Ahşap Oyuncak Yapımı Atölyesi öğretmeni Murat Demir yönetiminde kurs gören engelli öğrenciler birbirinden güzel ahşap kuş yuvaları, baston, ev ve kağnı oyuncaklar yapıyor. Öğrencilerle uyumlu çalıştıklarını belirten Demir, "Kursiyerler ilk başta Engelliler Sarayı'na gelirken tereddüt geçiriyorlar, huzursuz oluyorlar. Ancak, kurs başladıktan 2 gün sonra buradan ayrılmak istemiyorlar. İşini iyi yapanları sinemaya, tiyatroya götürüyorum. Birbirimize o kadar alıştık ki, akşamları bile telefonla beni arayarak sıkıntılarını anlatıyorlar. Ben de onları dinliyorum." diye konuştu.

Engelliler Sarayı'ndaki Ahşap Oyuncak Yapımı Atölyesi'nde inşa edilen onlarca kuş yuvası parklardaki ağaçlara takılacağı günü bekliyor. Bu oyuncakların hepsi çarşıda, pazarda, sokakta görünmekten ve insanlarla temas etmekten bile çekinen engelli çocuklar tarafından yapıldı. Ahşap Oyuncak Yapımı Atölyesi öğretmeni Murat Demir, ilk iki günü tanışmayla geçirdiklerini ardından çalışmalara başladıklarını söyledi. Kendisinin dokuz yaşındayken başladığı ahşap işleriyle uğraşı 30 yıldır sürüyor. Ustalarından öğrendiği tecrübeleri öğrencilerine aktarıyor. Çocukların dikkatlerinin kısa sürede dağıldığını ve öğrendiklerini unutabildiklerini anlatan Demir, sabırlı ve disiplinli çalıştıklarını söyledi. Demir, "Bu iş sabır gerektiriyor. Çünkü çocuklar ilk geldiklerinde annelerinin veya babalarının kendilerini bırakmasını istemiyorlar. Onlardan ayrılmak istemiyorlar. Hatta atölyeyi görünce çok şaşırıyorlar. 'Nasıl bir yere geldik, burada ne yapacağız', diye düşünüyorlar. Ancak, 2 gün içerisinde hem arkadaşlarına alışıyorlar hem de beni yakından tanıyorlar. Bu kez de buradan ayrılmak istemiyorlar. Annelerine, 'Bizi oraya götür' diyorlar. Şimdi onlar beni ben de onları çok seviyorum." şeklinde konuştu.

Çocukların zımpara yaptıklarını ifade eden Demir, bazı sorunlar yaşadıklarını belirterek, "Bazen günleri birbirine uymuyor. Davranışları değişebiliyor. Bazı gün çok iyi çalışıyor bazı gün çalışmak istemiyor. Öğrendiklerini de unutabiliyorlar. Bazı gün de dikkat eksikliği olabiliyor. Ancak üzerinde durup ısrar edince yeniden eski duruma dönüyorlar." diye konuştu.

Çocukların ahşap işinde geliştikçe hayal güçlerini de kullanmaya başladıklarını ifade eden Demir, öz güvenlerinin yerine geldiğini vurguladı. Demir, şunları aktardı:

"Bu çocuklar engelli oldukları için dışarıda kendilerini ifade edemiyorlar. Rahat davranamıyorlar. Gizleniyorlar. Hatta evden dışarı adım dahi atmıyorlar. Engelliler Sarayı'ndaki kurslar sayesinde öz güvenleri yerine geliyor, 'Ben yaptım, ben başardım' diyerek mutlu oluyorlar. Üzerlerindeki çekingenliği de atıyorlar. Böylece herkesin kendilerine bakışlarının da değişmesine sebep oluyorlar. Çocuklar kendilerine değer verildiğini hissediyorlar. Baston, ev, kuş yuvası yaparken normal insanlar gibi beceri sahibi olduklarının farkına varıyorlar. Huzur buluyorlar. Bu yüzden elindeki işini bitirir bitirmez bir başka işe başlıyorlar. Her gün 30 öğrenciye ders veriyorum. Öğrencilerim, 'Biz burada çok mutluyuz. Hocamızı da seviyoruz. Sıkıntımız olduğunda ona anlatıyoruz. Evde kaldığım vakit canım sıkılıyor. Sadece televizyon izliyoruz.' diye konuşuyorlar."

Engelliler Sarayı'na devam eden kursiyerlerin başarılarından dolayı memnun olduğunu belirten Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı da "Biliyoruz ki, bir insanın mutluluğu alemin mutluluğu, alemin mutluluğu da toplumun mutluluğuna vesile olur. Biz Bağcıların mutluluğu için çalışmaya devam ediyoruz." ifadesini kullandı.