Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Milletvekili Vahap Seçer, 'telekulak' iddiasını Meclis'e taşıdı

CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, hayatın her alanına yayılan ve bu kez de stadyum ve hakemlerin odalarına uzandığı iddia edilen 'telekulak' iddiasını Meclis'e taşıdı. Seçer, yasa dışı dinleme ve izlemelerin artık vahim bir boyuta ulaştığını belir

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-08-22 08:49:24

Milletvekili Vahap Seçer, 'telekulak' iddiasını Meclis'e taşıdı
CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, hayatın her alanına yayılan ve bu kez de stadyum ve hakemlerin odalarına uzandığı iddia edilen 'telekulak' iddiasını Meclis'e taşıdı. Seçer, yasa dışı dinleme ve izlemelerin artık vahim bir boyuta ulaştığını belirtti.

CHP'li Seçer, Temsilciler Kurulu Başkanı Fatih Tafer'in Zaman gazetesinde manşetten verilen 'Süper lig maçlarının oynandığı 3 statta temsilcilerimiz kontrolleri yaparken gizli kamera buldu' sözlerini TBMM gündemine taşıdı.

Seçer, spor camiasında tedirginliğe neden olan ve 'Hangi statlarda kayıt yapıldı' sorusunu da beraberinde getiren bu iddiayı Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın cevaplaması talebiyle soru önergesi haline getirdi. Seçer, teknoloji ve iletişimdeki gelişmelere paralel olarak elektronik cihazlarla yapılan dinlemelerin artık 'sıradan' bir hal aldığını ve internet üzerinden her türlü yasa dışı dinleme ve kayıt yapan 'böcek' adı verilen aletlerin ve programların olduğunu vurgulayarak, "Asıl üzerinde durulması gereken mahkeme kararı olmadan, yani yasa dışı yollarla elde edilen kayıtlar ve bunların kullanılmasıdır." uyarısında bulundu.

Son yıllarda artan bu tür olayları örnek olarak gösteren Seçer, "Daha birkaç gün önce partimizin Maltepe ilçe örgütünde milletvekillerinin de katıldığı bir toplantıda, sandalyelerden birinin altından 'böcek' çıktı. Mimarlar Odası'nın toplantı salonunda 50 saat süreyle kayıt yapabilme kapasitesine sahip, 20-30 metre uzaklıktaki bir alıcıya sinyal gönderebilen 'böcekler' ortaya çıktı." diyerek, şöyle konuştu:

"Genel seçimden önce 'böcekler' ve marifetleri birer birer ortalığa saçıldı. Bu ülkede telefonların dinlenmesine, milletvekillerinin fişlenmesi konularına hiç girmiyorum. Çünkü bu ülkede vatandaşın hakkını koruyacak savcılar, yargıçlar dahi dinleniyor, izleniyor. Bütün bunlar Başbakan'ın Genel Başkanımız'a 'Artık mercek altındasın, adım adım aldığın nefes denetim altındadır' sözlerinden bağımsız düşünülebilir mi?

Ülkeyi yöneten AKP'nin artık pervazsızlaşan ve kendisi gibi düşünmeyen herkesi düşman olarak gören paranoyasından bağımsız düşünülebilir mi? Elbette ki bu soruların tek cevabı vardır. Çağdaş, demokrasinin işlediği bir ülkede dinleme ve izleme benzeri olayların sorumluları anında istifa eder, ancak Türkiye'de tam aksine bundan kendine vazife çıkaranlar var."

Soru önergesine konu olan olayın vahim olduğunu vurgulayan Seçer, 'spora siyaset bulaştırmamak' adına her türlü yasakçı anlayışla hareket edenlerin söz konusu iddia hakkında susmayı ve geçiştirmeyi tercih ettiğini belirtti. "Geçen hafta üniversitelileri ve taraftarları tehdit edenler bu vahim iddialar karşısında susmayı tercih ediyor. Stadyuma, hakemlerin odasına neden kamera ya da kayıt cihazı koyulur? Bu stadyumlar hangileridir? Stadyumların arasında Mersin Tevfik Sırrı Gür Stadı var mıdır? Aklımıza gelen cevaplar var ama bunun cevabını bakanlığın vermesi gerekir." diye konuştu.

BAKAN KILIÇ'A SORULAR

CHP'li Seçer, temmuz ayı içerisinde Merkez Hakem Kurulu'nun Sapanca'da düzenlediği 2013-2014 hakem seminerinde Temsilciler Kurulu Başkanı Fatih Tanfer'in 'telekulak' iddiası üzerine Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç'a sorduğu sorulardan bazıları şöyle:

"Sayın Tanfer'in sözüne ettiği iddia doğru mudur? Doğru ise sözü edilen stadyumlar hangileridir? Sözü edilen cihazları kim ya da kimler yerleştirmiştir? Son beş yılda Türkiye'deki stadyumlarda, hakem odalarında ya da ilgili veya adı anılmayan başka bir yerde sözü edilen kayıt-dinleme özelliği olan cihaz ya da cihazlar bulunmuş mudur? Hangi takımların maçı oynanmadan önce sözü edilen dinleme ve kayıt cihazı bulunmuştur? Anılan karşılaşmaların TFF adına görev yapan temsilcileri, tuttukları raporu bağlı başkanlığa, TFF'de bu statların yerleştiği ilgili ilin ya da ilçenin spor cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunmuşlar mıdır? Bulunmuşlar ise olayların akıbeti ne olmuştur? Bulunmamışlar ise sözü edilen sorumlular hakkında olayın basına yansımasının ardından hangi işlem ya da işlemler uygulanmıştır?"
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara