3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar mezarı başında anıldı
Türkiye Cumhuriyeti'nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, vefatının 27. yılında Bursa'nın Gemlik ilçesine bağlı Umurbey beldesindeki anıt mezarının başında düzenlenen törenle anıldı.
Anıt mezarın önünde çelenk sunumu ve saygı duruşu ile başlayan
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-22 09:47:48
Anıt mezarın önünde çelenk sunumu ve saygı duruşu ile başlayan törende Celal Bayar'ın yaşam öyküsü anlatıldı. Anıt mezara ise başta Cumhurbaşkanlığı çelengi olmak üzere, Başbakanlık çelengi, Türk Silahları Kuvvetleri çelengi, Valilik çelengi, Gemlik Belediye Başkanlığı çelengi ve Celal Bayar ailesi çelengi sunuldu.
Anma törenine Cumhurbaşkanlığını temsilen Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Durmuş Yılmaz, Başbakanlığı temsilen Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas, Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Bursa Garnizon ve Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ümit Yılmaz, Celal Bayar'ın torunu Prof. Dr. Akile Gürsoy, Gemlik Kaymakamı Cahit Işık, yetkililer ve vatandaşlar katıldı. Celal Bayar'ın yaşam öyküsünün anlatıldığı konuşmanın ardından anma törenine katılan protokol üyeleri anıt mezara çelenkleri sundu.
Çelenk sunumunun ardından Celal Bayar adına saygı duruşunda bulunuldu. Ardından Celal Bayar'ın torunu Prof. Dr. Akile Gürsoy ve yakınları taziyeleri kabul etti. Resmi devlet töreni Celal Bayar Vakfı Müzesi'nin gezilmesi ile sona erdi. Törenin ardından protokol üyeleri Celal Bayar'ın doğduğu evi gezdi. Daha sonra Umurbey Çarşı Camii'nde mevlit okundu.
"MISIR'DAKİ GİBİ ÇALKANTILARIN OLMAMASI İÇİN HERKESİN ÇOK DUYARLI OLMASI LAZIM"
Törene katılarak taziyeleri kabul eden Celal Bayar'ın torunu Prof. Dr. Akile Gürsoy, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, dedesinin Cumhuriyetin kurulmasında görev almış bir devlet adamı olduğunu belirterek, "Hemen hemen Cumhuriyetin birçok devresini yaşamış ve şekillendirmiş birisi. Türkiye'nin ilk sivil cumhurbaşkanı, Türkiye'de demokrasinin yerleşmesi için önemli görevlerde bulunmuş. İktisat bakımından çok önemli katkıları olmuş. Hala Cumhuriyet tarihimiz içinde yerinin tam değerlendirilemediğini düşünüyorum. Ama zaman içinde daha da ortaya çıkacak diye düşünüyorum." dedi.
Türkiye'deki yeni dönemde dedesinin değerinin daha iyi anlaşılacağının altını çizen Akile Gürsoy, "Bu coğrafya dünya içinde önemli bir coğrafya. Bu coğrafya sadece bu bölgede yaşayanlar için değil, diğer ülkeler ve daha büyük ülkelerin de odağı olmuş, hak taleplerine sahne olmuş ve sadece burada yaşayanların karar mekanizmalarına karar vermedikleri bir coğrafya. Tabi Mısır'da yaşananlar son derece üzücü, Türkiye dahil diğer ülkelerde benzer çalkantıların olmaması için toplumda herkesin çok duyarlı ve dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum. Çok sıcak dönemlerden geçiyoruz. Ama Ortadoğu hiçbir zaman durgun suların olduğu zamanlar daha göreceli, kısıtlı diye düşünüyorum." şeklinde değerlendirmede bulundu.
"ATATÜRK'ÜN SON BAŞBAKANINI DARBE İLE İNDİRDİK"
Törene Başbakanlığı temsilen katılan Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas da Celal Bayar'ın Cumhuriyet tarihinin en önemli şahsiyetlerinden biri olduğunu belirterek, "Celal Bayar Atatürk'ün son başbakanı, Türkiye Cumhuriyetinin ilk sivil cumhurbaşkanı, Türkiye'nin iktisadi hayatının önemli mihenk taşlarından bir tanesi. Kurtuluş Savaşı'nın Galip Hocası. Elinde silahı ile cephede bizzat çarpışan insan, milli iradenin Türkiye'de temsili konusunda büyük gayretler göstermiş büyük bir devlet adamı. Türkiye'nin çok partili hayata geçmesi ve demokrasinin kökleşmesinde çok büyük emeği olmuş büyük bir devlet adamımız." ifadelerini kullandı.
Atatürk'ün son başbakanının Türkiye'de darbe ile indirildiğinin altını çizen Agah Kafkas, sözlerine şöyle devam etti: "Maalesef Atatürk'ün son başbakanını biz darbe ile indirdik. Hayatının bütününü bu millete adamış, cephesinden iktisadi hayatına, demokratikleşmesinden Türkiye'nin kalkınmasına ve zenginleşmesine emeği geçen, Türkiye'nin en büyük ve ilk sivil hareketinin genel başkanını biz maalesef ömrünün büyük bölümünü cezaevinde geçirttik. Darbe ile indirdik. Üçüncü bin yılın başında ben milletle şükranla anıyorum."
Agah Kafkas, gezdikleri müzenin ise Türkiye Cumhuriyet tarihinin hem bir özeti, hem başarısının öyküsü, hem de acılarının tanığı olduğunu belirterek, "Ben müze müdürü ve ailesinden onu rica ettim, burada çektiği acıların olmadığı, Kayseri ve Yassıada bölümünün çok zayıf geçtiği bir düzenleme yapılmış. Bunların ortaya konulması lazım." eleştirisinde bulundu.
Haber Ara