Şiddete başvurup Mısır'ı Suriye'ye benzetmeyiz
Askerî müdahale ile iktidarı ellerinden alınan ve üyeleri sokaklarda acımasızca katledilen Müslüman Kardeşler, hukuk dışına çıkmamakta kararlı. Hareketin liderlerinden Eşref Abdülgaffar, Zaman'a yaptığı açıklamada net konuştu: “Asla silaha başvurup Mısır'ı Suriye'ye benzetmeyeceğiz. Tek amacımız, barışçıl gösterilerle, seçilmiş cumhurbaşkanımızın tekrar görevine dönmesidir.”
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-16 02:28:38
Zaman'ın haberine göre; Darbecilerin ve onun destekçilerinin korkudan kan akıtma yoluna başvurduğunu belirten Abdülgaffar, yaşanan kayıpların kendilerini yıldırmayacağını, demokrasi yolundan asla vazgeçmeyeceklerini söyledi. “3 bin insan Adeviye Meydanı’nda, 260 kişi ise Nahda’da hayatını kaybetti. Zulüm ve baskılar sonrasında daha da kenetlendik. Barışçıl gösterilerimiz (devrik Cumhurbaşkanı Muhammed) Mursi tekrar göreve gelene kadar devam edecektir. Kanımızın son damlasına kadar bağımsızlığımız için mücadele edeceğiz. Fakat bu, dünya medyasında konuşulduğu gibi silahla olmayacak. Asla silaha başvurup Mısır’ı Suriye’ye benzetmeyeceğiz.” dedi. Önceki günkü olaylar sonrasında ordunun atadığı geçiş yönetimi Cumhurbaşkanı Adli Mansur’un ilan ettiği olağanüstü hali de tanımadıklarını vurguladı. Güvenlik güçlerinin bundan sonra da benzer şiddet olaylarına karışması konusunda ise katliamlarla bir yere varılamayacağını, ordu içinde bu cinayetlerden rahatsız olan ve halkına silah sıkmak istemeyen askerlerin duruma müdahale etmesini beklediklerini söyledi.
Özellikle AB, ABD ve Arap ülkelerinin Mısır’da yaşanan insanlık suçlarına sessiz kalmasını sert bir dille eleştiren İhvan lideri, “Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, Katar ve Suudi Arabistan’ın tutumları hiç de tuhaf gelmiyor. ABD güdümünde oldukları için bunların niyetleri zaten belli. Kendilerini demokrasi savunucusu olarak tanıtanlar bugün, Mısır’da yaşanan darbeye, insanlık suçuna ve katliamlara sessiz kalıyor. Sadece üzgün olduklarını ifade ediyorlar. Mısır insanı bunların hiçbirini unutmayacaktır.” şeklinde konuştu. Arap ülkelerinin darbe karşısında açıktan ya da zımnen destek verir tavırlar takınması hakkında ise “Kendi ülkelerine demokrasinin gelmesini isteyen bu ülkeler Mısır’da yapılan darbeyi desteklemişler. Ama unuttukları önemli bir şey var. Mısır’daki demokrasi devriminin onlara ulaşması kaçınılmazdır.” ifadelerini kullandı.
Amerika’ya güvenmemeliydik
Özeleştiri de yapan İhvan sözcüsü, darbeci Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el-Sisi konusunda ABD’ye güvenmenin kendilerine çok büyük acılar yaşattığını söyledi. “Müslüman Kardeşler’in en büyük yanlışı Amerika’ya inanmak oldu. Sisi’yi Amerika’ya güvenerek genelkurmay başkanı yaptık. Yaptığımız en büyük yanlış buydu. Planlanmış bir kumpasa girdik, ihanete uğradık.”
Mursi’yi asker tarafından alaşağı edilmeye götüren süreçte yaşanan İhvan karşıtı halk gösterilerinde ise devrik diktatör Hüsnü Mübarek dönemi medyasının yaptığı haberlerin etkili olduğunu savundu. “Mübarek destekçisi medyanın Mursi ve Müslüman Kardeşler hakkında yaptığı yalan ve yanlış haberler, birçok insanın aklını karıştırdı. Oluşturulan kamuoyuyla bizlere devrimde destek olan birçok insan daha sonra bize cephe aldı.” dedi.
Türkiye’nin desteği unutulmaz
Dünya’nın önce Mısır’da gerçekleştirilen darbeye, daha sonra da katliamlara sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu dile getiren Eşref Abdülgaffar, Türkiye’ye ve halkına minnettar olduklarını açıkladı. Abdülgaffar, “Türk insanına ve devletine destekleri için minnettarız. Gösterilerin başından beri desteklerini bizden esirgemediler. Onlar haklının yanındalar. Mısır halkı bunların hiçbirini unutmayacaktır.” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Er ya da geç Mısır’a Musa gelecektir.” sözlerinin her şeyi açıkladığını belirten İhvan sözcüsü sözlerini, “Musalar gelecek, demokrasi kazanacak.” şeklinde noktalandırdı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara