Katliamın bilançosu artıyor, Mısır bıçak sırtında

Ajanslarda yer alan habere göre; Mısır’da darbe yönetiminin önceki gün gerçekleştirdiği üçüncü ve en büyük katliamın bilançosu tüyler ürpertiyor. Askerî müdahale ile iktidarı ellerinden alınan İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) Hareketi kaynakları, can kaybının 5 bine yaklaştığını belirtiyor. Katliamla ilgili kameralara yansıyan görüntülere rağmen düne kadar ölü sasıyısını 250 civarında gösteren Mısır Sağlık Bakanlığı da hayatını kaybedenlerin en az 638 olduğunu duyurdu. Reuters’e konuşan İhvan Sözcüsü Cihad el Haddad, son vahşet sonrasında hareket mensupları arasında öfkenin kontrol edilemeyecek boyutlara ulaştığını söyledi. Darbeye ve sonrasındaki katliamlara sessiz kaldığı için eleştirilen ABD Başkanı Barack Obama da dün yaptığı konuşmada geçiş hükümetini ‘şiddetle’ kınadı. Obama önümüzdeki ay yapılacak ortak askeri tatbikatın da iptal edildiğini açıkladı. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay ise katliamla ilgili ‘bağımsız, tarafsız, etkin ve muteber bir soruşturma’ yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

Ordunun atadığı geçiş yönetiminin Cumhurbaşkanı Adli Mansur’un ilan ettiği olağanüstü hale rağmen darbe karşıtı protestolar dün de devam etti. Kahire’deki yürüyüşe katılan Mısırlılar bir hükümet binasına girmeye çalıştı. Ülkenin en büyük kenti İskenderiye’de de yüzlerce kişi “Şehitlerimizin hatırına tekrar geleceğiz” sloganları eşliğinde yürüyüşler yaptı.

84 milyonluk ülke halkının yaşanan darbe üzerinden aldıkları farklı konumlar ve son haftalarda artan şiddet olayları nedeniyle giderek kutuplaşıyor olması ise ‘Arap Baharı’ devrimlerinin sembol ülkesi konumundaki Mısır’ın süratle bir iç savaşa doğru sürüklendiği endişelerine yol açıyor.

‘Bu bir demokrasi mücadelesi’

Darbe karşıtı eylemlerde üstlendiği rol nedeniyle aranan ve bu sebeple de hareket hürriyeti olmayan Haddad, İhvan’ın diğer önde gelen isimlerinin de tam olarak nerede olduklarının bilinmediğini aktardı. “Üst düzey iki lider vuruldu ancak hayatlarını kaybetmediler bildiğim kadarıyla. Zannederim altı tanesi olaylarda çocuklarını kaybetti.” dedi. Mücadelelerinin ise artık yalnızca darbe ile alaşağı edilen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin göreve iadesi ile ilgili olmadığını söyledi: “Soru, Mısır’da yeni bir askerî despotizmi kabul edecek miyiz, etmeyecek miyiz?”

Asker destekli polis güçleri, darbe sonrasında başkent Kahire’nin iki önemli meydanında gece-gündüz, yaşanan Ramazan ayı, sonrasındaki bayram ve kavurucu sıcaklara rağmen aralıksız olarak oturma eylemleri düzenleyen halka önceki gün sabah saatlerinde müdahale etmeye başlamış, ateşli silahlarla doğrudan hedef alınan göstericiler arasında tam bir kıyım yaşanmıştı. Gün boyu süren müdahaleyle göstericilerin eylem alanlarının çevresine kurdukları barikatları yıkan ve çadırlarını yakan polis, uyguladığı şiddet ile ülkeye tarihinin en karanlık günlerinden birini yaşatmıştı.

Adeviyye ve Nahda meydanlarındaki can pazarı amatör çekimlerin yanı sıra olayları takip eden gazetecilerin aracılığıyla tüm dünyaya aktarıldı. Özellikle göğüs ve baş bölgelerinden aldıkları kurşun yaraları ile hayatını kaybeden, çadırlarına atılan molotof bombalarından kaçamayarak feci şekilde can veren yüzlerce Mısırlının görüntüleri dünya halkları seviyesinde de infiale sebep olmuş, pek çok dünya başkentinde protesto eylemleri tertip edilmişti.

Türkiye, Kahire büyükelçisini geri çağırdı; Mısır da misilleme yaptı

Mısır’daki darbe yönetiminin katliamını şiddetle kınayan Türkiye, tepki olarak Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Bot-salı’yı geri çağırdı. Botsalı “siyasi istişareler” için bir süre merkezde bulunacak; ancak Kahire’ye dönüp dönmeyeceği Mısır’daki gelişmelere bağlı olacak. Bu karara tepki veren darbe yönetimi ise Ankara’nın hamlesine misliyle karşılık vererek Ankara’daki büyükelçisini Kahire’ye çağırdı. -Mısır’da darbe yönetimi, sivil halkı katletmeye devam ederken Türkiye tepki olarak Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı’yı bugün geri çağırdı. Bu karara tepki veren darbe yönetimi ise Ankara’nın hamlesine misliyle karşılık vererek Ankara’daki büyükelçisini Kahire’ye çağırdı. Büyükelçi Botsalı, “siyasi istişareler” için bir süre merkezde bulunacak; ancak geri dönüp dönmeyeceği Mısır’daki gelişmelere bağlı olacak. Diplomaside devletler arası ilişkilerin askıya alınması anlamına gelen “büyükelçiyi geri çağırma” seçeneğini kullanan Ankara, Mısır’daki darbeye en başından beri verdiği kararlı ve sert tepkiyi bir adım daha ileri taşımış oldu.

Sahip çıkılmayan cesetler resmî verilerde yok

Önceki günkü kanlı müdahale sonrasında hayatını kaybeden Mısırlılardan, yakınlarının teslim alarak defin işlemlerini başlattıkları dışındaki yüzlercesi de halen ilk planda taşındıkları olay yerleri çevresindeki binalarda bulunuyor. Bunlar arasında tanınmayacak derecede tahrip olmuş cesetlerin yanı sıra henüz kimsenin gelip sahip çıkmadığı cesetler de mevcut. Söz konusu cesetlerin taşındığı yerlerden biri olan El İman Camii’nde, darbe yönetimi Sağlık Bakanlığı’nın ilan ettiği 525 can kaybı sayısına dâhil olmayan 259 ceset bulunduğu açıklandı. Bu rakamı Reuters’e veren camide gönüllü olarak çalışan doktorlar, darbe yönetimini cesetleri görmezden gelmekle suçladı. Burada doktorlara yardım eden El Ezher Üniversitesi Öğretim Üyesi Vefa Hefni, buradaki sayının çok fazlasının halen en büyük katliamın yaşandığı Adeviyye Meydanı’nın yıkıntıları arasında olduğunu ancak devlet yetkililerinin bu cesetlerin toplanmasına müsaade etmediğini söyledi.

Davutoğlu: Bölgesel krizden çok kaygılıyız

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mısır’da önceki gün yaşanan katliam sonrasında kapsayıcı bir demokrasiye geçiş sürecinin başlatılması için çok yoğun diplomasi yürüttüklerini, aksi halde bu ülkedeki krizin sınır aşan bir hüviyet kazanmasından “çok büyük” kaygı duyduklarını söyledi. Azerbaycan’ın Gebele şehrinde basına konuşan Bakan, “Bir an önce bütün tarafların sürece katılacağı ve siyasi tutukluların serbest bırakılacağı yeni bir sürecin başlatılması gerekir. Aksi takdirde Mısır için çok büyük kaygı duyuyoruz. Bütün gece, bu telefon diplomasisini saat farkı dolayısıyla da yürüttük. Bu anlamda gözümüze neredeyse uyku girmiyor. Çünkü Mısır’daki huzursuzluğun, bütün bölgeye misliyle yansımasından büyük kaygı duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.