Eski JİTEM komutanı: Sivil araçlarla köylere gider, sahte plaka takardık

Diyarbakır'da 1992 yılında öldürülen yazar Musa Anter cinayetiyle ilgili davanın ikinci duruşmasına devam edildi. Dün mağdur ve tanıkları dinleyen mahkeme heyeti bugün dönemin JİTEM komutanlarından emekli albay Savaş Gevrekçi'nin ifadesini aldı. Gevrekçi, sorular üzerine jandarmanın o dönemde kullandığı Toros model araçları olduğunu, köylere bu araçlarla gittiklerini ve sahte plakalar taktıklarını söyledi.

Diyarbakır 7'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanık emekli albay Savaş Gevrekçi hazır edildi. Sanıklardan Hamit Yıldırım duruşmaya görüntülü sistemle katılırken, sanıklar 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım ve Aziz Turan (Abdulkadir Aygan) duruşmaya gelmedi. İfadesi alınan emekli Albay Gevrekçi, Diyarbakır İl Jandarma Alay Komutanı'na bağlı olmadan çalıştıklarını söyledi. Tim olarak sürekli olarak arazide olduklarını dile getiren Gevrekçi, istihbarat timi olarak kendilerinin yakalama ve sorgulama yetkilerinin olmadığını anlattı. PKK'ya ilişkin ifade alma işlemlerinin sorgucu subay ve astsubaylar tarafından Diyarbakır İl Jandarma Alay Komutanlığı'nda yapıldığını söyledi. Gevrekçi, sorgucu subayların sorguyu yaptıktan sonra elde edilen bilgilerin kendilerine raporlar halinde sunulduğunu dile getirdi.

Sur ilçesinde Saraykapı semtindeki İstihbarat Grup Komutanlığı'na iki adet Renault marka sivil araç tahsis edildiğini ifade eden Gevrekçi, şehir dışına ve köylere sürekli olarak bu araçlarla gittiklerini anlattı. Bu araçların hangi renkte olduğunu hatırlamadığını dile getiren Gevrekçi, "Köylere dahi bunlarla giderdik. Tedbir amaçlı bunların plakalarını sık sık değiştirirdik. Bunu can güvenliğimiz ve gizliliğimiz açısından yapardık. Değişik plakaların verilmesi için de 6 ay ya da 1 yıllık aralıklarla emniyet müdürlüğüne talepte bulunurduk. İtirafçılar, bize ait bu araçları kesinlikle kullanmazdı." diye konuştu.

Avukat Barış Yavuz'un "1991 yılında Diyarbakır Jandarma İstihbarat
Grup Komutanı olarak görev yaptınız. Dosyadaki mevcut bilgiye göre Türkiye'deki istihbarat birimleri içinde 3 numaralı adamdınız." şeklindeki ifadesine Gevrekçi, "Bu ifade size göre doğrudur. 3 numaradır, 5 numaradır orasını ben bilmem." ifadesini kullandı.

'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım'ı tanıyıp tanımadığının sorulması üzerine Gevrekçi şöyle konuştu: "Yeşil'i tanımıyorum. Ama halk arasında 'Sakallı' diye bir efsane geçiyordu. Adam ortada yoktu. Abdülkadir Aygan'a baksanız Yeşil sanki bizim rütbelimiz gibi, ondan emir alıyormuşuz. Askeri gruplarla gelerek itirafçı kişilerle sorgu yaptığı söylenmekte, bu mümkün değil. Sakallı olarak tabir edilen Mahmut Yıldırım'ın insanları uçurumlardan attığı söyleniyordu. Ama ortada ne ceset var ne başka bir şey. O yüzden biz bunlara inanmıyorduk. Ben Mahmut Yıldırım olarak değil 'Sakallı' olarak tanıyorum. Ayrıca Musa Anter cinayetinde sakallı diye birisi var mı yok mu bilmiyorum."

Mahkeme heyeti, sanık Hamit Yıldırım'ın bir sonraki celse getirilmesine karar verdi. 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım'ın yakalanmasının beklenmesine karar veren mahkeme, tutuksuz sanık Savaş Gevrekçi'nin tutuklanmasına ilişkin talebi de reddetti. Mahkeme İsveç'te yaşayan Abdülkadir Aygan'ın Segbis sistemi ile ifadesinin alınıp alınamayacağı hususunun da Adalet Bakanlığı'na sorulmasına karar verdi. Mahkeme, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazılarak 1991 - 1992 yıllarında Jandarma Asayiş Komutanlığı ve Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı'na plaka tahsis edilip edilmediğini, edilmişse bu plakaların istenmesine de karar verdi. Mahkeme, Jandarma Genel Komutanlığı'ndan Diyarbakır İstihbarat Tim Komutanlığı ve Grup Komutanlığı'nın suç tarihinde görevli olan personelinin isim listesinin de istenmesine karar verdi. Mahkeme, duruşma öncesinde Gizli Tanık Ahmet'in de ifadesinin alınmasına karar vererek duruşmayı 7 Ekim'e erteledi.