AB, Almanya'nın aile birleşiminde dil testini haksız buldu

Avrupa Birliği Komisyonu, evlilik yoluyla Almanya'ya gelecek eşlerden ülkelerinde dil sınavını geçme şartını, AB hukukuna aykırı buldu. Almanya'dan açıklama talep eden AB ile Berlin'in anlaşmaması durumunda konunun Avrupa Adalet Divanı'na taşınması bekleniyor.

Almanya'nın başta Türkiye olmak üzere bazı ülkelerden eşlerini ülkeye getirmek isteyenlere zorunlu tuttuğu dil testine Avrupa Birliği'nden (AB) itiraz geldi. Avrupa Birliği Komisyonu, Almanya'nın zorunlu dil testini AB hukukuna aykırı bularak soruşturma başlattı.

Almanya, AB dışından eşlerini getirmek isteyenlere ülkelerinde dil sınavını geçme şartı getiriyor. Federal hükümet internet sitesinde yaptığı açıklamada, dil bilgisinin temel seviyede talep edildiği ve "Okul diploman var mı? Şu an çalışıyor musun?" gibi basit soruların sorulduğunu ifade etti.

Avrupa Birliği Komisyonu'na göre ise Almanya'nın dil şartı çok genelleyici ve insanlara karar vermek hakkı tanımıyor. Komisyon, aile birleşiminde istenen dil testinin oransız bir talep olduğunu kaydediyor. AB, Almanya'nın uygulamasının AB müktesebatına aykırı olduğu gerekçesiyle Alman hükümetine mektup yazarak bilgi talep etti. Alman hükümeti, AB'ye verdiği cevapta zorunlu sınavını savundu ve hukuken uygun olduğunu beyan etti. Almanya ile Avrupa Birliği'nin anlaşamaması durumunda konunun Avrupa Adalet Divanı'na taşınması bekleniyor. Almanya'nın tazminat cezası alabileceği belirtiliyor.

Dil testini savunan Hessen Eyaleti Uyum Bakanı Jörg- Uwe Hahn, Almanya'ya yönelik başlatılan incelemenin uyum politikaları açısından yanlış olduğunu iddia etti. "Almanya'ya gelişlerde en basit kelimelerle Almanca anlamayı istemek çok şey değil. Uyum için de bir tedbir." sözleriyle AB Komisyonu'nu eleştirdi.

Almanya, Avrupa Birliği ülkelerinden ve birçok ülkeden aile birleşimi yoluyla Almanya'ya gelmek isteyenlerden dil sınavını geçme zorunluluğu talep etmezken, başta Türkiye olmak üzere bazı ülkelere dil şartını öne sürüyor. İnsan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, Almanya'nın uygulamasının insan haklarına aykırı olduğu gerekçesiyle eleştiriyordu.