Dolar

34,9524

Euro

36,6103

Altın

3.022,09

Bist

10.058,63

Mısır’da AB’nin gözü önünde siyasi gözaltılar

Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, 3 Temmuz darbesi sonrasında ikinci kez Kahire’deydi. Darbe yönetimine ülkedeki tansiyonu düşürmesi çağrısında bulunan Ashton, Mursi’nin mensup olduğu Müslüman Kardeşler’in siyasî uzantısı Hürriyet ve Adalet Partisi ile de görüştü. Ancak polisin, darbe karşıtı gösterilere destek veren Vasat Partisi’nden iki yöneticiyi tutuklaması ziyareti gölgede bıraktı.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-07-30 02:41:19

Mısır’da AB’nin gözü önünde siyasi gözaltılar
Askerî müdahaleyi ‘darbe’ olarak isimlendirmeyen AB, daha önce geç de olsa Mursi de dâhil olmak üzere bütün siyasi tutukluların salıverilmesi çağrısında bulunmuştu. Ashton dün ilk önce Mısır Dışişleri Bakanı Nebil Fehmi ile görüştü. Gün içinde ise Mursi’yi devirerek ülkenin kırılgan demokrasi deneyimini askıya alan Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi, geçiş yönetimi Cumhurbaşkanı Adli Mansur, yardımcısı Muhammed el Baradey ve HAP’tan yetkililerle bir araya geldi. Mısır polisi ise bu sıralarda Vasat Partisi yöneticileri Ebul Ala Madi ve İssam Sultan’ı “şiddeti teşvik”ten tutuklayarak, devrik otokrat Hüsnü Mübarek’in de tutulduğu Tora hapishanesine koydu.

Zaman'da yer alan habere göre; Polis ve ‘baltacı’ ismiyle bilinen sivil çeteler, cumartesi günü sahur vaktinde darbeden sonra aralıksız olarak Rabiatül Adeviye Meydanı’nda oturma eylemi yapan halka ateş açarak 120’den fazla insanı katletmişti. Ankara’nın çok sert tepki verdiği saldırı karşısında Ashton “derin teessüfle karşılıyorum” demekle yetinerek eleştiri almıştı. Katliam, Sisi’nin muhalif gösteriler karşısında Mursi karşıtlarını sokaklara davet etmesi ile darbe üzerinden farklı konumlar alan milyonlarca Mısırlının meydanlara akın etmesinden saatler sonra gerçekleşmişti. İnsan Hakları İzleme Örgütü ve sahada görev yapan doktorların ifadelerine göre 3 gün önce yaşanan olayın kurbanlarının çoğu baş ve göğüs bölgelerinden vurulduklarından, saldırgan polis ve ‘baltacıların’ kalabalığa ateş açmaktaki maksatlarının öldürmek olduğu anlaşılmıştı.

Ashton, katliam sonrasında ülkeyi ziyaret eden ilk yabancı üst düzey diplomatik temsilci oldu. Temsil ettiği AB, Mısır’ın en büyük sivil bağışçısı konumundayken ülke üzerinde en büyük tesirin her yıl 1,3 milyar doları orduya olmak üzere 1,5 milyar dolar yardımda bulunan ABD olduğu yorumları yapılıyor. ABD de AB gibi, askerî müdahaleyi ‘darbe’ olarak isimlendirmekten kaçınıyor. Buna gerekçe olarak ise böyle bir tutumun “milli çıkarlarına uygun olmamasını” gösteriyor. Darbeye en sert tepkiyi veren ülkeler olarak Türkiye ve Tunus temayüz ederken Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt ise yaptığı 12 milyar dolarlık ayni ve nakdi yardımla ‘İslam dünyası’ içerisinde darbenin en büyük destekçileri konumunda.

Daha fazla kan dökülür mü?

Dün erken saatlerde darbe karşıtı göstericilerin ordu istihbarat karargâhına doğru yürümek istemeleri ise ülkede ordu ve polisin de şedit tutumu nedeniyle daha fazla kan dökülebileceği ihtimalini akıllara getirdi. 3 Temmuz darbesi sonrasında yaşanan olaylarda can kaybı şimdiden 500’e dayanmış durumda. İhvan ve diğer darbe karşıtları Mursi’nin bir an önce serbest bırakılarak görevine iade edilmesini talep ediyor.

Sürpriz Arap ziyareti

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan, dün kendilerini İstanbul’da ziyaret eden üst düzey bir Arap heyeti ile ayrı ayrı Mısır’daki son gelişmeleri görüştüler. Gül’ün Tarabya Köşkü’nde, Erdoğan’ın ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile beraber Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde kabul ettiği heyette Arap Parlamentosu eski Başkanı ve Kuveyt Millet Meclisi eski üyesi Mohammad Al Sager, Irak eski Başbakanı Dr. İyad Alawi, Lübnan eski Başbakanı Fuad Siniora, Ürdün Meclis Başkanı ve eski Başbakanı Taher Al Masri ve Arap Ligi’nin Mısırlı eski Genel Sekreteri Amr Musa bulundu.
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara