Erbil'den Suriye Kürtlerine hassas mesajlar
Ulusal Konferans'ın hazırlık toplantısında Suriye Kürtlerine destek mesajı verilirken, 'Kürt birliği bölgedeki diğer siyasi güçlere tehdit değil' denildi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-07-24 09:28:17
Türkiye’deki demokratik çözüm süreci ve Suriye’deki ‘Rojava krizi’ (Suriye Kürdistanı) sürerken dikkatler Erbil’de toplanmasına karar verilen Kürt Ulusal Konferansı’na çevrildi. Konferansta Türkiye’nin de kaygıyla izlediği Suriye’de PYD ile süren çatışmalar masaya yatırılacak. Ayrıca, konferanstan PKK’ya silah bırakma çağrısının da çıkabileceği belirtiliyor.
Geçmiş yıllarda yapılması gündeme gelen konferanslara karşı çıkan Türkiye ise her ne kadar engelleme girişiminde bulunmasa da, PKK’nın masada bulunmasından dolayı kaygılı.
Rifat Başaran'ın Radikal'deki haberine göre önceki gün Türkiye, Irak, İran ve Suriye Kürtlerinin, Selahaddin kentinde bir araya geldiği toplantıda, “Kürt Ulusal Konferansı”nın önümüzdeki ay Erbil’de toplanmasına karar verildi. Toplantının sonbaharda yapılacağı konuşuluyordu. Ancak bölgedeki gelişmeler toplantının daha erken bir tarihe alınmasına neden oldu.
Toplantının, Türkiye’deki çözüm süreci ile ilgili tartışmalar ve Suriye’de PYD ile Özgür Suriye Ordusu çatışmalarının arttığı, Türkiye’nin ‘sabrımız kalmadı’ açıklamaları yaptığı dönemde daha erken bir tarihe alınması dikkat çekti. KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok, örgüte yakın bir internet sitesine yaptığı açıklamada konferans tarihindeki değişikliğin nedeninin ipuçlarını vererek, “Ulusal kongre tarihi bir döneme denk geliyor. Bölge kaynıyor. Kongremizin, toplantımızın Rojava’da halkımıza sahip çıkarak onu güçlendirmesi gerekir” dedi.
‘Rojava’ desteği
Dört ayrı ülkede yaşayan Kürtlerin “ulusal birliğinin” tartışılacağı kongrenin hazırlık toplantısının sonuç bildirgesinde Türkiye’nin Suriye konusunda hassasiyetlerine yönelik mesajlar da verilerek, “Kürt ulusal birliğinin bölgedeki diğer halklar ve siyasi güçler açısından da bir tehdit unsuru olmadığı” vurgulandı. Bildiride yer alan, “Toplantı tüm Kürdistan siyasi partilerinin ilişkilerinin güçlendirilmesine ve Rojava Kürdistan’ında Kürtlerin meşru haklarının elde edilmesi için siyasi çevrelerin ortak çalışmasının önemine dikkat çekti” ifadesi ise PYD’ye destek mesajı olarak algılandı.
KCK’dan sert uyarı
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı toplantı sonrası yaptığı yazılı açıklamada, Suriye’de PYD ile çatışmalara sert tepki gösterirken, AK Parti’nin “sabrımız azalıyor” şeklindeki açıklamalarına, “Eğer bir tahammülsüzlük ve sabır taşma varsa tüm Kürtlerin sabrı taşıyor” diye yanıt verildi. Açıklamada, “Türkiye’de çatışmasızlık ortamı sürerken ve Kürtler Kürt sorununun çözümü için sabırlı ve sağduyulu bir politika izlerken, hükümetin her şeyi kendine hak gören egemenlikçi bir kompleksle Kürtleri tehdit eden politikaları bu süreci sabote etmekten başka bir anlama gelmez. Türkiye tutarlı olmalı, tutumunun neye yol açacağını görmelidir” dendi.
Konferansta Türkiye’yi ilgilendiren ikinci kısım ise PKK’nın silahsızlanması ile ilgili yapılacak tartışmalar. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani hazırlık toplantısında yaptığı konuşmada, “Silahlara veda, birlikte yaşam” mesajı verdi. Barzani, “Kürtler bütün halklarla barış içinde yaşamak ve ‘silahsız bir dünya’ istiyor” dedi. Barzani’nin bu sözleri Demokratik Çözüm Süreci kapsamında silah bırakmaya hazırlanan PKK’nın, konferans sonrası faaliyetlerinin de denetime alınabilmesi olasılığını gündeme getirdi. Öcalan da, kendisini ziyaret eden BDP heyetine “Eylül’de ikinci aşamada yol kat edip 3. aşamayı tartışma arzusundayım” mesajı vermişti. Bu çerçevede konferansta, masada yer alacak PKK’ya süreç kapsamında “Silahları bırak” çağrısı yapılması bekleniyor.
Türkiye engelleyici değil
Geçmiş yıllarda da gündeme gelen konferansın toplanmasına karşı çıkan Türkiye ise bu kez daha ılımlı ve temkinli. Türkiye, PKK’nın da içerisinde yer alacağı bir konferansa halen mesafeli yaklaşıyor. PKK’nın masada yer alması, Suriye’den PKK çatısı altında yer alan PYD, İran’dan ise örgütün bu ülkedeki uzantısı olan PJAK’ın katılacak olması Türkiye’de “Konferansın PKK güdümünde gerçekleşeceği” endişesine neden oldu. Ancak Türkiye her ne kadar kaygılı yaklaşsa da “Demokratik Çözüm Süreci” devam ederken yapılacak konferansa karşı eskisi kadar katı bir yaklaşım sergilemiyor. Türkiye, her ne kadar rahatsız da olsa, “Konferans devam eden siyasi çözüm sürecine katkı sağlayacaksa ve diğer katılımcılar PKK’nın masada olmasından rahatsız olmuyorsa konferans gerçekleştirilebilir” görüşünü savunuyor.
Haber Ara