'2 bin kot taşlama işçisinden 54'ü silikozisten öldü'
BDP işyerleri ve atölyelerde, silikozis hastalığına sebep olan faktörlerin ve ilgili işverenlerin konuyla ilgili sorumluluğunun araştırılması ve tespiti amacıyla Meclis araştırması verdi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-07-24 16:54:42
Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, "Bugüne kadar yaklaşık 2000 kot taşlama işçisinin silikozis hastalığına yakalandığı ve bunlardan 54'ünün hayatını kaybettiği tespit edilmiştir" dedi. Ata, Sağlık Bakanlığı'nın kot taşlama atölyelerini yasaklayan bir genelge yayımlaması dışında; bu konuda gerekli önlemleri olmadığına dikkat çekti.
Hülya Karabağlı'nın T24'teki haberine göre Ata'nın hazırladığı Meclis araştırma önergesi ve gerekçesi şöyle:
Kot taşlamayla gelen silikozis
Silikozis hastalığı, Türkiye kamuoyunun gündemine kot taşlama işçileriyle beraber girmiştir. Bugüne kadar yaklaşık 2000 kot taşlama işçisinin silikozis hastalığına yakalandığı ve bunlardan 54'ünün hayatını kaybettiği tespit edilmiştir. Bütün bu acı tabloya karşın, Sağlık Bakanlığı'nın kot taşlama atölyelerini yasaklayan bir genelge yayımlaması haricinde; bu konuda gerekli önlemler alınmış değildir. Hastalığın Türkiye'de kot taşlama sektöründe ortaya çıkmış olmasının başlıca sebebi, bu sektörde iş güvenliğinin hiçe sayılarak, işçilerin ruhsatsız iş yerlerinde insanlık dışı koşullarda çalıştırılması ve bu işyerlerinin denetim mekanizmalarına tabi tutulmamasıdır.
Türkiye'den başka hiç bir ülkede ölüm yok
Daha önce Türkiye'den başka hiçbir ülkede bu sektörde silikozise bağlı ölümler yaşanmamıştır. Zira, Türkiye'deki atölyelerde 3-4 m2'lik alanlarda, dünyada izin verilen oranın 1000 katı basınç uygulanarak hiçbir önlem alınmaksızın çalışılmaktadır. Bu yüksek seviyedeki koruma önlemleri zaten işe yaramayacak olup, bunun yanında işçiler çoklukla çift vardiya çalıştırılmakta ve bazıları barınmalarını da atölyelerde sağladığından, silika maddesine 24 saat maruz kalabilmektedir.
Silikozis riski sadece kot taşlamada değil
Sağlık Bakanlığı 2009 yılında yayınladığı genelgeyle sadece kot taşlama işine yasaklama getirmiş, bunun dışında bu riski taşıyan sektörler içinse hiçbir denetim mekanizması öngörmemiştir. Oysa ki, taş ocaklarında, kuvars değirmenlerinde, kum püskürtme işlerinde, tünel kazıcılığında, döküm işlerinde, cam sanayisinde, seramik işinde, diş protezi teknisyenliğinde ve tersane işçiliğinde de silikozis hastalığına yakalanma tehlikesi olduğu bilinmektedir.
Avrupa'da taşlama yasak
Avrupa'da silika maddesine maruziyetin en çok yaşandığı taşlamanın kullanıldığı tüm sektörlerde yasak uygulanmasına rağmen, Tükiye'de bu sektörlerde hiçbir denetim yapılmamakta ve hastalığa yakalanan ve hayatını kaybeden işçi haberleri gelmeye devam etmektedir.
Diş teknisyenlerinin yüzde 10'u silikozis veya astım
Örneğin, Türkiye'de sayıları yaklaşık 20 bini bulan diş protezi teknisyenlerinin %10'unda silikozis ya da astım hastalığı tespit edilmiştir. Hastaların çoğu, artan iş yükünün ve düşük maliyetle çok kar elde etme amacının, işyerlerindeki güvenliği tamamen ortadan kaldırdığını iddia etmektedir. Diş teknisyenleri, metal tozları, porselen tozları ve ponza taşlarına maruz kalarak çalışmaktadır. Buna karşın, maske kullanılmamakta ve tozu çekebilen vakumlu masalar, elektrik maliyetini artırdığı gerekçesiyle işverenler tarafından çalıştırılmamaktadır. Sonuç olarak diş protezi teknisyenleri de, iş güvencesi ve işçi sağlığına dair hiçbir denetime tabi tutulmayan işyerlerinde çalışmaları sonucu, silikozis hastalığına yakalanmakta ve içlerinde hayatlarını kaybedenler bulunmaktadır. Hastalığın ilerlemiş evresinde bulunan pek çok işçiyse, halen malulen emekli olma haklarının çıkmasını beklemekte, bu şekilde bir kez daha mağdur edilmektedir. Ek olarak, Meslek Hastalığı Hastaneleri, cam taşlama işçilerinde de son zamanlarda oldukça fazla sayıda silikozis hastalığı teşhisi konulduğunu ifade etmektedir.
Çalışma Bakanlığı'nın kapsamlı çalışması yok
İşçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanları, Türkiye'de meslek hastalıklarıyla ilgili yasal mevzuatın büyük oranda yeterli olduğunu, fakat uygulamada buna riayet edilmediğini belirtmektedir. İlgili mevzuatın takip edilerek, işyerleri ve işverenlerin sürekli denetime tabi tutulduğu durumda silikozis hastalığının en baştan önlenebileceği gerçeği bilindiği halde halen Çalışma Bakanlığı'nın bu konuda tüm sektörleri kapsayacak detaylı bir çalışma yapmaması ölümlerin göz göre göre ve bilinçli olarak yaşandığı izlenimini uyandırmaktadır. İş yerlerinde, işçilerin güvenliği ve sağlığı için gerekli koşulların sağlanması işverenin sorumluluğunda olmakla beraber, Çalışma Bakanlığı'nın ilgili mevzuatların uygulanıp uygulanmadığını denetlemekle yükümlü olduğu açıktır. Bu sebeple; bugüne kadar ortaya çıkan acı tabloya rağmen silikozis hastalığını önleyecek tedbirlerin gerekli ölçüde alınmamasına götüren sebeplerin ve denetim mekanizmalarındaki noksanların araştırılması amacıyla bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması hayati önem teşkil etmektedir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara