RTÜK Başkanı Dursun: 146 bin liralık cezanın Gezi ile ilgisi yok
RTÜK Başkanı Davut Dursun, Halk TV'ye verilen 146 bin TL cezanın, Gezi Parkı ile ilgisinin olmadığını belirtti. Dursun, "4207'den dolayı verdiğimiz cezanın Gezi Parkı ile ilişkilendirilmesi en basit ifade ile iyi niyetten uzak bir değerlendirme." ded
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-07-18 11:50:56
RTÜK Başkanı Davut Dursun, görev süresinin sona ermesi dolayısı ile RTÜK'ün Bilkent'teki genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Gezi Parkı olayları ile ilgili çok eleştiri aldıklarını söyleyen Dursun, yaptıkları ihlaller nedeni ile bazı kuruluşlara müeyyide uyguladıklarını aktardı. Başka konularla ilgili verilen müeyyidelerin farklı yorumlandığını dile getiren Dursun, "İlgili yasanın sigara görüntüsüne yer vermemelerine ilişkin düzenlemesi nedeni ile verdiğimiz müeyyide 'Gezi Parkı dolayısı ile yaptığımız yayından dolayı bize şu kadar lira ceza uygulandı'... Tamamen konunun çarpıtılması." diye konuştu. Gezi Parkı eylemlerinden önce yapılmış birtakım ihlallerden verilen para ve uyarma cezalarının Gezi Parkı ile ilişkisi olmadığını vurgulayan Dursun "Gezi Parkı meselesinde dört beş kuruluşa, şiddeti özendirmeden ceza verdik. Orada da özellikle canlı yayın dolayısı ile kullanılan küfürler, ifadeler, birtakım yönlendirici yayınlar söz konusu idi." ifadesini kullandı. Halk TV'ye verilen 146 bin TL cezanın, Gezi Parkı ile ilgisinin olmadığına dikkat çeken Dursun, "Tamamen bu kuruluş ile ilgili 13-17 Nisan 2013 tarihlerinde yapılan yayınlarla ilgili. Bu tarihlerde Gezi Parkı diye bir şey söz konusu değildi. Ceza verdiğimiz yayınlarda sigara görüntüleri nedeniyle ihlal oluşturduğundan dolayı artık orada bizim yapacağımız bir şey yok. Çünkü yasa sigara görüntülerini kesinlikle yasaklamış bulunuyor. Cezanın miktarını da yasada belirlemiş bulunuyor. 4207'den dolayı verdiğimiz cezanın Gezi Parkı ile ilişkilendirilmesi en basit ifade ile iyi niyetten uzak bir değerlendirme." ifadesini kullandı.
MÜEYYİDELER
Üst Kurul'un denetleme faaliyetleri ile ilgili de bilgi veren Dursun, 2013'ün ilk altı ayında 39 toplantı yapıldığını, toplam 2 bin 763 karar alındığını aktardı. Reklam ihlalleri konusunda özellikle son bir yıl içerisinde gizli reklama yönelik ihlallerin arttığını kaydeden Dursun, "Bundan dolayı 853 müeyyide uygulamışız. Bu normal bir durum değil. Bunu kabul etmek gerekir. Yanıltıcı reklam, 502 müeyyide uygulandı." şeklinde konuştu. Ayırt edilebilirlik konusunda 299, reklam süre aşımı konusunda 160, tele alışveriş süre aşımında 138, destekleyene atıf konusunda ise 51 müeyyide uygulandığını kaydetti.
"TÜRKİYE KASIM AYINDAN İTİBAREN SAYISAL YAYINCILIĞA GEÇİŞ SÜRECİNE GİRMİŞ BULUNUYOR"
2015'in ilk çeyreğinde analog yayınların sonlandırılarak sayısal yayıncılığa geçileceğini söyleyen Dursun, "Ankara 1 Kasım 2013'te sayısal yayına geçmiş olacak. İlk kez Ankara'da geçmiş olacağız. Ankara deneme yayınına başladı. Ankara'da uygun televizyonu olanlar sayısal yayınları alabilecek durumdalar. Türkiye Kasım ayından itibaren sayısal yayıncılığa geçiş sürecine girmiş bulunuyor." dedi.
KAMU SPOTLARI
Bazı bakanlıkların zorunlu yayın kapsamında kamu spotu hazırladıklarını dile getiren Dursun, bu durumdan dolayı bir karmaşa yaşandığını ifade etti. Dursun, "Burada yeniden bir düzenleme yapılma ihtiyacı var. Kamu spotlarının yayınlanması mecburi değil. İsterlerse yayınlayabilirler. Biz zaten kendilerine sadece tavsiye ediyoruz. Zorunlu yayında ise tavsiye söz konusu değil, kesinlikle yayınlanması gerekiyor. Bununla ilgili yönerge yaparak bazı sınırlandırmalar getirdik. Ama orada da bazı sıkıntılar yaşıyoruz." diye konuştu.
"KİRA YARDIMIMIZ YOK"
Üst Kurul'da kira yardımı diye bir uygulamanın söz konusu olmadığını dile getiren Dursun, "Üyelere tahsis amacı ile kiraladığımız lojmanlar için kira yardımı yapmıyoruz. Lojmanı Üst Kurul yönetimi olarak biz kiralıyoruz, üyenin ihtiyacı olduğundan, talep ettiğinden dolayı kendisine tahsis ediyoruz. Kirasını RTÜK ödüyor. Mesele böyle anlaşılmalı." şeklinde konuştu. Kira miktarları ile ilgili bazı spekülasyonlar yapıldığını aktaran Dursun, şöyle devam etti: "Biz bunu belli bir düzeye çektik. Şu anda sanıyorum, en yüksek seviye 2 bin 500 civarında bir rakam... Biz 2 bin 500 TL'yi üyeye vermiyoruz, sadece Ankara'da o arkadaşımızın oturması için bir lojman kiralıyoruz, kendisine lojman olarak tahsis ediliyor... Bütün arkadaşlarımız talep etmiyor. Ankara'da iki tane konutumuz var. Sıradan basit bir daire. Bu dairelerden birini başkana tahsis etmiş bulunuyoruz, birisin de Sayın Başkan Vekili arkadaşımıza lojman olarak tahsis etmiş bulunuyoruz."
UZMAN İBRAHİM USLU HAKKINDA BAŞLATILAN İNCELEME
Dursun, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. RTÜK'te Uzman İbrahim Uslu hakkında açılan soruşturmanın hatırlatılması üzerine Dursun, "Bir arkadaşımızın kullandığı tweetler nedeni ile tartışma. Doğru böyle bir sorun var. Bildiğiniz gibi ifade özgürlüğü herkes için kutsal bir özgürlük. Bu arkadaş için de söz konusu. Buna itirazımız yok, ama bu arkadaşın kullandığı tweetler ile ilgili elimize bir dosya ulaştı. Maksadı aşan birtakım şeyler söz konusu. İncelenmesini talep ettim. Bir arkadaşı görevlendirdim. Üzerinde çalışılıyor. Bu çalışmadan sonra ortaya çıkacak duruma göre soruşturma yapmak gerekiyorsa soruşturulacak, ama önce incelenip durum nedir bir anlayalım." sözlerini kaydetti.
YANILTICI REKLAMLAR
Bir gazetecinin, '2013'ün ilk altı ayına 2 bin 700 karar alındığını söylediniz. Bu geçmiş yıllara göre 2,5 kat artış olduğunu gösteriyor. Bunun nedeni nedir?' sorusu üzerine Dursun, şu cevabı verdi: "Bu bitkisel gıda takviyesi ilaçların yoğun olarak özellikle uydudan yayın yapan televizyonlarda yayınlanması ile ilgili... Doktorunuz Sizinle diye bir program günde 10 kez tekrarlanıyor. Sadece bir televizyonda değil onlarca televizyonda tekrarlanıyor. O programın her yayınlanması demek ihlal demektir... Bundan dolayı ister istemez müeyyide sayısı da şişiyor. O ürünlerin ilaç olarak tanıtılması ya da yanıltıcı olarak reklamının yapılması..."
Herhangi bir ürünün reklamına karşı olmadıklarını vurgulayan Dursun, "Reçete ile satılan ürünün reklamı mümkün değildir. Reçetesiz satılan bir ilaç ya da tedavi ise bunun reklamı mümkün, ancak Sağlık Bakanlığının reçetesiz satılabileceğine ilişkin bir belgesinin olması gerekiyor. Bir ürün gıda takviyesi ise gıda takviyesi olarak tanıtılabilir, reklam edilebilir ama gıda takviyesini ilaç gibi bir hastalığı iyileştiren madde gibi tanıtırsanız bu yanıltıcı olur... Biz ona yanıltıcı reklam diyoruz." diye sözlerini sürdürdü.
ULUSAL KANAL'A VERİLEN PARA CEZASI
Gezi olaylarına ilişkin başka cezaların televizyonlara gelmesinin söz konusu olup olmadığı sorusuna karşılık Dursun, "Olabilir. Dünkü oturumumuzda da bununla ilgili bir takım müeyyideler vardı." ifadesini kullandı.
Toplantıda Ulusal Kanal muhabirinin, kanala verilen para cezasını belirterek 'Toplumsal olayın içinde kaldığımızda bir muhabir olarak ne yapmamız lazım? Orada gaz geliyor, birtakım görüntüler... Bu görüntülerde o an yayını mı kesmemiz lazım. Para cezasından önce herhangi bir alt uyarı dilimi var mı?' sorusu üzerine, Dursun şunları söyledi: "Önce uyarıyoruz ondan sonra para cezası... Müeyyidelerin büyük ekseriyeti gizli reklam ve yanıltıcı reklamdan dolayı. Az önce belirtiği programları sürekli yayınladığınızdan dolayı. Ama bunu siz nasıl takdim ediyorsunuz? 'Efendim Gezi olaylarını verdiğimizden dolayı cezalandırılıyoruz' ve bununla ilgili de televizyon ekranında oturuyor bir kişi efendim 'Gezi olaylarından dolayı şu kadar ceza aldık, RTÜK bize acımadı, şöyle yaptı, bundan dolayı ey izleyiciler bize parasal yardım edin bu şeyi karşılayalım'. Bu da ayrı bir istismar."
SON VİDEO HABER
Haber Ara