Dolar

34,8657

Euro

36,6223

Altın

3.047,57

Bist

10.058,47

Adı bin yıl öncesinden tadı Kaz Dağları'ndan

Kaz Dağları'nın el değmemiş doğal güzellikleri, büyükşehirlerden yorulanları kendine çekiyor. Temiz hava ve yeşilin farklı tonlarının yanında yabani incirler, dağ erikleri ve böğürtlenler bol. Her türlü zirai ilaçtan uzakta saklı cennet kıvamında yab

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-07-17 11:17:30

Adı bin yıl öncesinden tadı Kaz Dağları'ndan
Kaz Dağları'nın el değmemiş doğal güzellikleri, büyükşehirlerden yorulanları kendine çekiyor. Temiz hava ve yeşilin farklı tonlarının yanında yabani incirler, dağ erikleri ve böğürtlenler bol. Her türlü zirai ilaçtan uzakta saklı cennet kıvamında yabani meyve bahçeleri... Bu yabani meyveleri dalından toplayıp yiyen çevre köylülere imrenmemek elde değil. Kim istemez doğal ortamda yetişen dağ meyvelerini dalından koparıp yemeyi ve onlardan reçel marmelat yapmayı? Balıkesir'in Gönen ilçesinde yaşayan ev hanımı Türkan Bezelya, bu yabani meyveleri köylülere toplatıp, kurduğu tesiste marmelat, meyve suyu ve reçele dönüştürüyor. Türkan hanım, bir tanıdıklarının önerisi üzerine ürünlerinin marka ismini Kaşkarlı Mahmut'un meşhur eseri Divan-ı Lügatittürk isimli eserinden bulmuş. Eserde geçen ve Türkler arasında kaysı, erik gibi meyvelerin sıkılmasıyla elde edilen doğal meyve suyuna verilen Uhak adını marka ismi haline getirmiş.

    İki çocuk annesi Türkan Bezelya, çevre köy sakinlerinin dağlardan topladığı yabani erik, yabani incir, böğürtlen, kızılcık gibi meyveleri satın alıp, marmelat, meyve suyu ve reçel yapıyor. Bu ürünleri Uhak markasıyla satışa sunan Bezelya, ürünleri konserverleme yöntemiyle ambalajladığı için herhangi bir katkı maddesi kullanmıyor.

    Türkan Hanım, eşinin zirai ilaç kullanmadan yetiştirmeyi başardığı böğürtlenleri kimyasal katkı kullanmadan sofralara nasıl getireceğini araştırmaya başlamış. Çevresindeki gıda mühendisleri ve kimya mühendislerinden konu ile ilgili yardım almış. Bütün bu araştırmalar sonunda geleneksel konserveleme metodu ile kimyasal koruyucular kullanmadan da ürünlere raf ömrü kazandırmanın mümkün olduğunu öğrenmiş. Bir tesis kurarak gıda üretimi ile ilgili tüm belge, izin ve sertifikalarını almış. Böylece ilk olarak kendi yetiştirdiği sağlıklı böğürtlenlerden meyve suyu ve marmelat yapmış. Sonuç çok güzel olunca çok olumlu tepkiler almış.

    Buradan aldığı cesaretle orman meyvelerine odaklanmaya karar vermiş. Yaşadıkları Gönen, Güney Marmara florasında doğallığı bozulmamış bir bölgede yer alıyor ve yaklaşık 90'dan fazla köyü var. Bu köylerin 60'a yakını dağ ve orman köyü. Bu bölgede genetiği değiştirilmemiş ve insan müdahalesinden uzak ormanlarda yetişen türlü doğal meyveler var. Türkan Hanım bu meyveleri kimyasal katkı kullanmadan sofralara getirmeye karar vermiş. Yabani dağ eriklerinden leziz bir erik suyu yapmış. Ayrıca böğürtlen, dağ eriği ve kızılcıktan marmelatlar, yabani incir reçeli ve ahududu reçeli de yapmış.

    Türkan Bezelya, kurduğu tesiste ürettiği marmelat, meyve suyu ve reçelleri Uhak markasıyla satıyor. Uhak'ın Kaşkarlı Mahmut'un meşhur eseri Divan-ı Lügatittürk'te geçtiğini dile getiren Türkan Bezelya, "Uhak, dokuzuncu yüzyılda Türkler arasında kaysı, erik gibi meyvelerin sıkılmasıyla elde edilen doğal meyve suyuna verilen ad. Yani kendi kültür ve geleneğimizde var olan bir meyve içeceğine verilen bir isim. Bir aile dostumuzun tavsiyesi üzerine bu ismi verdik." dedi.

    Sivas doğumlu olan Türkan Bezelya, Sivas Kız Meslek Lisesi mezunu. Aslında böyle bir iş kurma hayali ve planı olmadığını anlatan Bezelya, "Biranda kendimi orman meyveleri işleyen, meyve suyu, marmelat ve reçel yapan bir işin içinde buldum. Bir sanayici olmaktan önce işimi anne titizliği ile ele alıyorum." şeklinde konuştu.

    Eşi ve çocukları en büyük yardımcıları. Küçük bir aile işletmesi olduklarını söyleyen Bezelya, "Çevreye, istihdama, sağlıklı gıda üretimine ve ülke kalkınmasına karınca misali de olsa katkıda bulunmaktan mutluyuz. Yaptığımız iş benimle birlikte birçok kadın aile için de kazanç kapısı oldu. Günümüz besin üretimi ve tüketiminde sanayileşme proses gıdanın oluşumuna imkan sağlarken, maalesef kimyasal katkı insan sağlığını tehlikeli boyutta olumsuz etkiliyor. Amacımız bu gidişe biraz olsun dur diyebilmek ve alternatif oluşturmak."

    Meyve tedarik işini eşi Cengiz beyin yaptığını ifade eden Türkan Bezelya, "Bu işten köylüler de çok memnun. Ek bir kazanç elde ettikleri için yabani meyve veren ağaçlara daha çok sahip çıkarak, kesmek isteyenlere fırsat vermiyorlar." diyor.

    Kendi bahçesindeki böğürtlen toplamanın ayrı bir zevki olduğunu anlatan Bezelya, "Ürünlerimizi meyvesitesi.com internet sitemizden satıyoruz. Bunun yanında kahvaltı veren lüks mekanlar, özellikle kebap ve Türk mutfağı tarzındaki restoranlara gönderiyoruz. Özel olduğu kadar sağlıklı içecekler ile müşterilerinin beğenisini elde etmek isteyen kafeteryalar da bizim ürünlerimizi tercih ediyor. Ürünlerimize ilgiden çok memnunuz. Müşteri memnuniyeti adına aldığımız tepkiler yüzümüzü güldürüyor."

    Bezelya, orman meyvelerinden ürettikleri katkısız meyve sularına ilginin Ramazan aylarında daha da arttığını sözlerine ekliyor.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara