Evliya türbesi ziyaretinde hurafelerden kaçınılmalı

Dini, Tarihi ve Kültürel Önem Taşıyan Değerleri Araştırmak, Tanıtma ve Yaşatma Vakfı (AHSEN) Yönetim Kurulu Başkanı Rasim Tekeci, evliya türbelerinde oruç açan vatandaşların ziyaret adabına uygun hareket etmesinin önemli olduğunu söyledi. Çaput bağlama, mum dikme, kabirde yatan kişiden yardım isteme gibi çeşitli hurafelerle türbeleri mabet haline getirenlerin bulunduğuna dikkat çeken Tekeci, bunların İslam'da yeri olmadığının altını çizdi.

Evliyaların türbelerinin edebe ve adaba uygun nasıl ziyaret edileceği konusunda Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuşan AHSEN Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Rasim Tekeci, hurafeleri anımsatacak en ufak bir davranışta dahi bulunulmaması gerektiğini söyledi. Kabristana girilince 'Esselamü aleyküm ya ehle-daril kavmilmüminin, inna inşallahü an karibin biküm lahikun (Ey müminler ve Müslümanlar diyarının ahalisi, sizlere selâm olsun. İnşallah, biz de sizlere katılacağız. Allah'tan bize ve size âfiyet dilerim) demenin sünnet olduğunu hatırlatan Vakıf Başkanı Tekeci, "Ziyaretçi, kabrin ayakucuna varıp yüzünü mevtanın yüzüne doğru dönmeli, mümkünse Yasin süresini okumalıdır. Çünkü Peygamber Efendimiz (sav), 'Kim Allâh'ın cemâlini görmek dileğiyle Yasin süresini okursa, geçmiş günahları af olunur. Onu mevtalarınız yanında okuyunuz.' buyurmuşlardır. Şayet şartlar, vaziyet veya vakit müsait değilse, Fatih İhlâs surelerini okuyup orada yatan müminin ruhuna bağışlamalı, kendi acizliğini düşünüp kurtuluşu için Allah'a dua etmeli, ondan yardım istemelidir." bilgisini verdi.

Ölümü hatırlamanın, ölüden ibret almanın, ahireti ve kişinin kendi düşünmesi için kabirleri ziyaret etmenin sünnet olduğunu dile getiren AHSEN Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Tekeci, "Türbe ziyareti sırasında kabir etrafında tavaf etmek, kabri öpmek, yalvarmak, mezar taş ve türbe demirlerine yüz göz sürmesi, bunlara birtakım özel mânâlar yükleyerek beklentilere girmek bidattır, hurafedir. Asla caiz değildir. Kişi kabrin üzerine oturamaz. Türbe içinde yatılmaz, oturulmaz, sohbet edilmez. Türbelere, yol kenarlarındaki ağaçlara iplikler, bezler paçavralar bağlamak, oralarda mum yakmak suretiyle dileklerde bulunmak bidattir, hurafedir, caiz değildir. Bu gibi haller asla İslami bir davranış değildir. Türbelerin yanında kurban kesmek de bidattir, cahiliye devri âdetlerindendir. İbadetlerin her türü ise sadece Allah'a yapılır. Onun içi bu tür dine aykırı davranışlardan kaçınmalıyız." diye konuştu.

Çocuğunun olması, evlatlarının sınavı kazanması, kocasıyla arasının düzelmesi ve benzeri şeyler için türbelerden yardım istemenin büyük bir hata olduğunun altını çizen Tekeci, şunları söyledi: "Hurafeler, ölüyü rahatsız eder. Bu nedenle türbe ziyaretinde usul ve adaba uymak gerekir. Gerek kadınların ve gerekse erkeklerin İslam adabına uygun düşmeyen kılık ve kıyafetlerle ziyaret etmemelerine varınca kadar dikkat etmeliyiz. Türbe ve mezarlıkları ibret niyetiyle ziyaret etmeli, orada yatanlara dua ederek sevabını onlara bağışlamalıyız. Sünnet ölçülerine uymalı Türbelerde akla, mantığa ve dinimizin prensiplerine uygun düşmeyen davranışlarda bulunmaktan kaçınılmalıyız."

Vakfı Başkanı Rasim Tekeci, Diyarbakır, Bitlis, Şanlıurfa ve Hakkari'de restorasyonunu tamamladıkları peygamber ve evliya türbelerine gelecek ziyaretçiler için ziyaret adabına ilişkin küçük bilgilendirici notlar koyduklarını da sözlerine ekledi.

ALLAH'A ŞİRK KOŞMAYIN

Samsun Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk ise vatandaşları türbelerdeki yaşanan hurafelere karşı uyardı. Kabirde yatan kişinin maneviyat önderi de olsa ondan dilekte bulunma, kağıt asma, yardım beklemek, dua edip duasının kabulünü dilemenin Allah'a şirk koşmak anlamına geldiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Öztürk, "Ayrıca hurafe, batıl ve küfürdür. Dolayısıyla Allah'tan başka hiçbir şeyden yardım beklenemez, dua ve dilekte bulunulamaz. Allah, kul ne isteyecekse benden istesin, bana dua etsin ki kabul edeyim buyuruyor. Onun dışında hiçbir şeyden medet ve yardımda bulunulmamalıdır." açıklamasında bulundu.