Çelik:Çözüm Süreci'nde olumlu atmosferi zehirlemeye yönelik çaba var
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, 'Çözüm Süreci'nin planlandığı şekilde devam ettiğini belirterek, "Birinci aşama silahların susması ve çatışmasızlıktı. 6 ayda teröre bağlı olarak işlenmiş bir cinayet yoktur. Ancak çözü
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-07-12 14:30:02
AK Parti Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenleyen Hüseyin Çelik, gündemi değerlendirdi. Gündemdeki konulardan biri olan TMMOB ile ilgili yasal değişikliğe değinen Çelik, söz konusu kurumun kanunu olan bir sivil toplum örgütü olduğunu ifade ederek, Gezi olayları ile ilişkilendirilerek böyle bir şey getirildiği yönündeki iddiaların doğru olmadığını söyledi. Bakanlığın 16 Nisan'da bir tasarı hazırladığını aktaran Çelik, belediyelere bir yazı göndererek, böyle bir değişiklik yapmayı istediklerini kaydetti.
"TMMOB İLE İLGİLİ SÜREÇ 16 NİSAN'DA BAŞLATILMIŞTI"
Konuşulanların gerçekle bağdaşmadığını vurgulayan Çelik, bakanlık ve ilgili kurumlar dışında harita, etüt, proje için vize verilemeyeceğine dikkat çekerek, bugüne kadar mimar odalarının vize için aldığı paraların doğru olmadığına yönelik Danıştay'ın kararlarının olduğunu bildirdi. Çelik, şu ifadeleri kullandı: "Planlı Alanlar İmarlar yönetmeliğine baktığınız zaman orada hiçbir kuruluşun para almayacağı çok net bir şekilde ifade edilmiştir. Yönetmelik de bu ifade edilmesine rağmen mimar ve mühendis odaları kendi yönetmeliğini koyarak bu parayı almaya devam etmişlerdir. Ve bir çok mimar mühendis şikâyet etmiştir. Mesele yargıya intikal etmiştir. Ve yargı bu odaların aleyhine karar vermiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan önce, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı vardı, açılan davalarla da ilgili herhangi bir mahkeme yürütmeyi durdurma kararı yoktur. Bu aslında yasal olması gereken yapılması gereken bir şeydir. 16 Nisan'dan süreç başlatılmıştır. Gezi Parkı olaylarıyla ilişkilendirilmesi anlamsızdır."
"TMMOB'UN ALDIĞI PARA ARTIK VATANDAŞIN CEBİNDE KALACAKTIR"
Yasal değişiklikten mühendis-mimarların yüzde 80-90'ının memnun olduğunu ifade eden Çelik, "Bir mimarlık bürosuna telefon açın. Siz hükümetin yaptığı değişiklikten memnun musunuz, doğru mudur diye sorun. Yüzde 90'ı olumlu diyecektir. Birileri onlarda hak etmediği bir para alıyordu. Mimar ve Mühendis Odaları'na giden bu para, bundan sonra bakanlığa gelecek iddiası da doğru değil. Bu alınmayacaktır ve vatandaşın cebinde kalacaktır. Burada rahatsız olan, sendika ağalığı gibi oda ağalığı kurulmuştur. Hukuk devletinde bunlar kabul edilemez. Mimar ve Mühendisler odası kanunla kurulmuştur. En ufak bir yetki azaltılması söz konusu değildir." sözlerini dile getirdi.
"ÇÖZÜM SÜRECİNİ ZEHİRLEMEYE YÖNELİK BAZI FAALİYETLER VAR"
Çözüm sürecinde gelinen noktayı değerlendiren Çelik, çözüm sürecinin planlandığı şekilde devam ettiğini vurguladı. Burada farklı söylemlerden vatandaşın kafasının karıştığını belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir çözüm sürecinin gereği olarak PKK unsurlarını yurt dışına çekmeye devam etti. Şunun bilinmesinde fayda var. Birinci aşama silahların susması ve çatışmasızlıktı. 6 ayda teröre bağlı olarak işlenmiş bir cinayet yoktur. Ancak çözüm sürecinde olumlu atmosferi olumsuzlaştırmaya, adeta bu süreci zehirlemeye yönelik bazı faaliyetler var. Cizre'de Diyarbakır'da ortaya çıkan görüntüler gibi. Çok sayıda, kaçırma şantiye basma olaylarıyla olduğu gibi. Bunların bir kısmı PKK'lıların dediğine göre kendilerinin kontrol etmediği gruplar tarafından yapılan eylemlerdir. Kim yaparsa yapsın bunlar kabul edilemez. Bu Lice'deki karakol baskını ve akabinde meydana gelen olaylarda maalesef üzücü olmuştur. Bu süreci sabote etmeye ve zehirlemeye yönelik gayretler olmuştur."
AKİL İNSANLARIN ÇALIŞMALARI
Çözüm süreciyle ilgili Akil İnsanlar heyetinin oluşturulduğuna işaret eden Çelik, iki aylık çalışmanın sonucunda her bölgedeki heyetin bir rapor hazırladığını ve başbakanın başkanlığında Dolmabahçe'de yapılan son toplantı da hükümetle paylaşıldığını dile getirdi. BDP'nin bazı talepleri olduğunu söyleyen Çelik, şu şekilde konuştu: "Bütün bunların üzerinde çalışıyoruz. Beşir Atalay başkanlığındaki bir heyet çalışmalar yapıyor. Şunun yanlış anlaşılmaması lazım: Demokratikleşmeyi PKK, BDP, A veya B parti istiyor diye değil, biz bunu daha başından itibaren varlık sebebi olarak kabul ettiğimiz için kendimizin olmazsa olmazı kabul ediyoruz. Akil İnsanlar gibi, BDP gibi, CHP gibi, MHP gibi, STK'lar vesair, onlardan gelen talepler makul olduğu zaman biz bunları değerlendirmeye hazır olduğumuzu her vesilede söyledik."
"İKİNCİ AŞAMA MİLİTANLARIN ÇEKİLMESİNİN ARDINDAN NE OLACAĞI İLE İLGİLİDİR"
Demokratikleşmenin en önemli adımlarından birinin yeni anayasa olduğunun altını çizen Çelik, "Bu kervan yürüyor arkadaşlar. PKK istiyor, bu şudur, bu basamak adım. Bunlara takılıp kalmayacağız. Bu dediğiniz birinci aşama, ikinci aşama denildiğinde, bizzat PKK'lı militanların Türkiye'yi terk ettikten sonra ne olacağıyla ilgilidir. TRT Şeş'i, PKK ve BDP istedi diye mi yaptık? İstemedikleri halde yaptık. Şu anda 24 saat Kütçe yayın yapıyor. Biz şunu söyledik. Şiddet terör biterse, BDP'nin elini taşın altına koyuyor dedik. BDP'liler de şu sıralar bunu yapmaya talip olduklarını gösteriyorlar. Çözüm süreci hassas ve kırılgan bir süreçtir. Bu konuda herkese sorumluluk düşmektedir. Çözüm sürecini sabote etmeye, zehirlemeye, olumlu havayı olumsuzlaştırma yönünde gayretler var. Buna prim verilmemesi gerektiğini düşünüyoruz." şeklinde konuştu.
ÇÖZÜM ZİRVESİ'NİN ÇALIŞMALARI
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın başkanlığını yaptığı çözüm zirvesi' ile ilgili bir soru üzerine ise Çelik, yetikili bir ağızdan 'böyle bir karar aldık, böyle bir kanun hazırlıyoruz' açıklaması olmadan önce kulis haberlerine kulak verilmemesini, itibar edilmemesini stedi. Çelik, bir karar aşamasına geldiği zaman bizzat Başbakan'ın açıklama yapacağını sözlerine ekledi.
"İLLEGAL BİR ÖRGÜTÜN İÇERİSİNDEKİ DEĞİŞİKLİK BENİ İLGİLENDİRMEZ"
Çelik, yine PKK'nın üst yönetim kadrosunda gerçekleşen değişiklikle ilgili olarak da illegal bir terör örgütü içerisinde yapılan değişikliğin kendisini ilgilendirmediği için yorum yapmayacağını bildirdi.
"MISIR'DAKİ DARBEYE TAVRIMIZI ORTAYA KOYDUK"
Mısır'daki darbeye de değinen Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: "Dost ve kardeş ülke Mısır sıkıntılı günler yaşıyor. Bu darbeyle ilgili olarak başbakanımız ve hükümetimiz ilk günden itibaren tavrını ortaya koymuştur. Darbeye darbe diyemeyenlerin aksine biz darbeye darbe dedik. Nerede yapılırsa, kime karşı yapılırsa yapılsın gerekçesi ne olursa olsun biz darbelere karşıyız. Biz burada milletin çalınan iradesinin esas olduğunu düşünüyoruz. Hürriyet ve Adalet Partisi taraftarlarının, kendilerine saldırılmasına rağmen, bir saldırıda 50'ye yakın can kaybı ve 500 yakın yaralı olmasına rağmen, barışçı demokratik taleplerde bulunmaları ve barışçıl demokratik tavırlarını sürdürmeleri de Mısır açısından bir talihtir, doğrudur."
Haber Ara