Dolar

34,8879

Euro

36,6488

Altın

3.045,64

Bist

10.058,47

Oruç tutarken sahura kalkmak sağlık açısından önemli

Memorial Ataşehir Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nden Doç. Dr. Duygu İbrişim, oruç tutarken sahura kakmanın önemli olduğunu söyledi. Sahurun açlık süresini azaltacağını vurgulayan İbrişim, "Sahura kalkılmadığı takdirde daha uzun süre aç kalınacağı

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-07-08 06:57:02

Oruç tutarken sahura kalkmak sağlık açısından önemli
Memorial Ataşehir Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nden Doç. Dr. Duygu İbrişim, oruç tutarken sahura kakmanın önemli olduğunu söyledi. Sahurun açlık süresini azaltacağını vurgulayan İbrişim, "Sahura kalkılmadığı takdirde daha uzun süre aç kalınacağından; hem sindirim sistemi sorunlarının oluşumu kolaylaşır hem de kan şekeri düşüklüğü ve yüksek tansiyona bağlı rahatsızlıklar görülür." dedi.

Doç. Dr. Duygu İbrişim, Ramazan'da mide sağlığı için alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi. Sahura kalkmanın önemine değinen Dr. Duygu İbrişim, "Oruç tutulurken sahura kalkılması önemlidir. Çünkü bu sayede açlık süresi azaltılmış ve normal beslenmedeki öğün düzeni de kısmen sağlanmış olacaktır. Sahura kalkılmadığı takdirde daha uzun süre aç kalınacağından; hem sindirim sistemi sorunlarının oluşumu kolaylaşır hem de kan şekeri düşüklüğü ve yüksek tansiyona bağlı rahatsızlıklar görülür. Tüm bunlara ek olarak kişide halsizlik, yorgunluk, dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon bozukluğu gibi problemler de gelişebilir. Sahurda dolu mide ile hemen yatmak da mide sağlığı açısından yanlış bir davranıştır. Bu durum reflü ve hazım problemlerini ortaya çıkarabilir. İdeal olan sahurda kahvaltı gibi hafif bir beslenme uygulayıp, üzerinden en azından yarım saat geçtikten sonra yatmaktır. Yatarken yatak başının hafif yüksek tutulması daha sağlıklı ve kaliteli bir uyku sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.

Ramazan ayında sahur ve iftarları şölen sofraları gibi hazırlamanın, mide sağlığı için tehlikeli olabileceğini vurgulayan İbrişim, "Sahuru sabah kahvaltısı şeklinde düşünmek uygun olacaktır. Tam buğday ekmeği, fazla tuzlu olmayan peynir ve zeytin, haşlanmış yumurta, domates ve az miktarda mevsim yeşillikleri tüketmek ideal olandır. Mide rahatsızlığı olanlar yağı azaltılmış kaşar peynirini tercih edebilirler. İftarla sahur arasındaki döneme yayılmış bir şekilde 2-2,5 litre sıvı mutlaka alınmalıdır. Su, açık çay, süt ya da ıhlamur şeklinde yeterli sıvı alınması sağlanabilir; ancak sıvı ihtiyacının büyük bir bölümü su şeklinde tüketilmelidir. Süt, ayran ve taze sıkılmış meyve suları tüketilebilecek sağlıklı içeceklerdir. İftarda çorba, cacık, meyve kompostoları gibi sıvı gıdaların tüketilmesi hazmı kolaylaştıracağından bağırsakların düzenli çalışmasını destekleyecek, aynı zamanda kaybedilen sıvının yerine konmasını da kolaylaştıracaktır. Çay, kahve, hazır meyve suları, gazoz, kola gibi gazlı içecekler ölçülü olarak tüketilmesi gereken gıdalardır." şeklinde konuştu

İFTARI ÜÇ ÖĞÜNE BÖLEREK YAPIN

Uzun süren bir açlığın ardından iftar saatinde orucu bir bardak su ile açarak, ardından bir kase çorba içmek ve ana yemeğe geçmeden önce 15 dakika kadar ara vermenin mede sağlığı açısından önemli olduğuna dikkat çeken İbrişim, bu konuda şunları söyledi: "Bu şekilde boş mide birdenbire doldurulmamış ve farkına varılmadan çok fazla yenmesi önlenmiş olacaktır. Ana yemek olarak buharda veya fırında sağlıklı şekilde pişirilmiş et ve/veya sebze ürünleri tercih edilmelidir. Kırmızı ve beyaz et dönüşümlü şekilde iftar sofralarında tercih etmek doğrudur. Mevsim salataları, vitamin ve mineral desteği yönünden önemli olduğundan sofralarda mutlaka yer verilmelidir. Yoğurt, cacık ve meyve kompostoları (az şekerli) iftar masalarının sağlıklı tamamlayıcılarıdır. Bir-iki dilim ekmek tüketilmesi hem kolay doymayı hem de rahat sindirmeyi sağlar."

YAĞLI YİYECEKLERDEN UZAK DURUN

Ramazanın pidesinin cazibesine kapılmamak gerektiğini anlatan İbrişim, "Pideyi çok sevenler için haftada bir veya iki gün pide ve kahvaltı şeklinde iftar yaparak kendinize ödül verme alışkanlığı edinmek daha dengeli bir miktarda yenilmesine yardımcı olabilir. Makarna ve pilavı da pide gibi haftada bir-iki gün ile sınırlı tutmak gerekir. Tatlı, kuruyemiş ve meyve gibi akşam atıştırmalarının ise; iftardan 1-2 saat sonra yapılması öğün sayısının artırılarak normal düzene yaklaştırılmasını sağlar. Uzun süreli açlığa bağlı kan şekerindeki ani düşüş ve yükselişler kişilerin tatlıya olan zaafını artıracak; bu da fazla miktarlarda ve yanlış cinste tatlı tüketimiyle karşı karşıya kalınmasına neden olacaktır. Ramazan günlerinde tatlıların miktarca az olması ve her akşam tüketilmemesi gerekmektedir. Tatlı yerine mevsim meyveleri, ceviz, fındık gibi kuruyemişlerin tercih edilmesi daha sağlıklı bir yoldur. İftarda yağlı, kızartılarak yapılmış, çok baharatlı ve ağır yemeklerin yenmesinden kaçınılması, gazlı içecekler ve hazır gıdalar en aza indirilmesi mide sağlığı açısından dikkat edilmesi gereken önemli bir noktadır. Sahurdaki gibi İftardan sonra da hemen yatmak doğru değildir. En son beslenme ile yatma arasında 2 saatten az zaman olmamalıdır." şeklinde konuştu.

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara