'Sahurda tuz tüketimini azaltın'

Yemeklerde kullanılan tuz oranı hayati önem taşıyor. Ramazan ayında ise özellikle sahurlarda tuz tüketimine dikkat edilmesi uyarısı yapılıyor. Uzmanlar, çok baharatlı ve tuzlu gıdalar tüketilmemesini tavsiye ediyor.

        Bursa İl Halk Sağlığı Müdürü Uz. Dr. Resul Özbek, tüketilen çok baharatlı ve tuzlu gıdaların susama ihtiyacını çok fazla artırdığına dikkat çekti. Özbek, iftardan 1,5-2 saat sonra 40-45 dakika yapılacak hafif tempolu yürüyüşün besinlerin sindirimine yardımcı olacağını, metabolizmayı hızlandıracağını ifade etti.

        Dr. Özbek, uzun süreli açlık ve susuzluk sonucunda baş ağrısı, baş dönmesi, unutkanlık, dalgınlık, dikkatsizlik, uykuya eğilim, sinirlilik, hazımsızlık, şişkinlik, ekşime gibi sağlık sorunları oluşabileceğini açıkladı. Özbek, şu bilgileri verdi: "Özellikle iftar saati yaklaştıkça sinirlilik, ani öfke patlamaları, konsantrasyon bozukluğu, baş ağrısı, mide bulantısı ve halsizlik gibi belirtiler artar. Ani ve fazla miktarda yemek yenildiğinde yemek sonrasında kan şekeri hızla artar, ardından da yine hızla düşer. Bu durumu genelde iftar sonrasında yorgunluk ve bitkinlik hissi izler. Bunun yanı sıra iftarda tüketilen besin miktarındaki artış ve metabolizmanın yavaşlaması kilo alımına da neden olabiliyor. Bu yüzden ciddi sağlık problemleriyle karşılaşmamak için beslenme konusunda bazı inceliklere dikkat edilmesi gerekiyor."

        "ÖĞÜN SAYISINI ARTIRIN"

        İftardan sonra mümkün olduğunca sık aralıklarla beslenmeye çalışılması gerektiğini belirten Özbek, "Bir anda fazla miktarda yemek yemenin vücuda yükleyeceği yükü azaltmak için iftar tek öğün yerine iki öğüne bölünerek tüketilmelidir. İftarla sahur arasında en az 2 ara öğün tüketmeye gayret edin." önerisini yaptı.

        "SAHURUN KAHVALTI KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU UNUTMAYIN"

        Sahur öğününün kesinlikle atlanmaması gerektiğini hatırlatan Özbek, şöyle devam etti: "Sahur öğününü atlamak hem metabolizmanızı daha da yavaşlatacak hem de açlık süresini uzatacağından baş ağrısı ve kan şekeri düşüklüğü gibi sıkıntıların yaşanmasına sebep olacaktır. Sahur yemeklerinde seçilen besinler yüksek enerji içeren ve kolay hazmedilecek besinler olmalıdır. Sahur öğününüzde süt, yumurta, peynir, yoğurt gibi proteinli besinlerin tüketilmesi tokluk sürenizi uzatacaktır."

        "SIVI ALIMINI ARTIRIN"

        Sıvı tüketiminin önemine de değinen Özbek, "Su tüketimi havaların sıcak olması sonucu daha da bir önem kazanıyor. Günlük su ihtiyacımız 1,5-2 litre iken, sıcak aylarda bu gereksinim 2-2,5 litreye çıkmaktadır. Sahur ve iftarda sıvı ihtiyacının mutlaka karşılanması gerekiyor. Sıvı tüketimini artırmak için iftarda ilk yemek olarak çorba tercih edilebilir. Su tüketiminin yanı sıra taze sıkılmış meyve suları, az şekerli veya şekersiz meyve kompostoları, ayran, maden suyu, kavun karpuz gibi sulu meyveler tüketilerek sıvı ihtiyacının karşılanması mümkündür."

        "İFTARDA KONTROLÜ KAYBETMEYİN"

        "İftar zamanı, uzun süren açlık sonrası kan şekerinin düşmesine de bağlı olarak enerji yoğunluğu fazla olan besinlere yönelmek olasıdır." diyen Özbek, "Bunların yerine orucunuzu kuru hurma, kuru kayısı gibi kuru meyvelerle açabilirsiniz. İftara başlayacağınız küçük bir kase çorba hem bir miktar sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır hem de mide doygunluğunuzu arttıracaktır. 10-15 dakika sonrasında ana yemeğe geçmek 17 saat açlık sonrası midenize bir anda yüklenmenizi önleyecektir. Yemeklerin çok sıcak tüketilmemesi de mide rahatsızlıklarını önlemeye yardımcı olacaktır. Özellikle kızartmalardan, hamur işlerinden, aşırı şeker ve yağ içeren besinlerden, şerbetli tatlılardan, çok tuzlu veya baharatlı yemeklerden, sucuk, sosis, pastırma gibi şarküteri ürünlerinden ve gazlı içeceklerden uzak durulması, gece oluşabilecek hazımsızlıklardan, mide yanmalarından, reflüden ayrıca kilo alma problemlerinden koruyacaktır." diye konuştu.

        "SAĞLIKLI PİŞİRME YÖNTEMLERİNİ KULLANIN"

        Sağlıklı pişirme yöntemlerinin kullanılmasını tavsiye eden Özbek, "Çok yağlı ve kızartma usulü pişirilmiş yiyecekler yerine ızgara, fırında, haşlama veya buğulama yöntemleri ile pişirilmiş yiyecekleri tercih etmek sizi mide krampları, reflü, mide yanması ve hazımsızlıktan koruyacaktır." tavsiyesinde bulundu.