"Kundaklamadan korkan Türkler yıllarca su dolu kovalarını hazır tuttu"
Kabareci Fatih Çevikkollu, Solingen faciasının kendisinde ve birçok gençte adeta 11 Eylül etkisi bıraktığını söyledi. Solingen'in Türkler için travmaya dönüştüğünü hatırlatan redaktör Ayça Tolun ise insanların yıllarca balkonlarında ve merdivenlerde
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-28 09:13:22
29 Mayıs 1993'te yaşanan Solingen Faciası'nın 20. yıldönümünde yaklaşık 50 etkinlikle anılıyor. Bu kapsamda Köln Büyükşehir Belediyesi Uyum Meclisi tarihi belediye sarayında "1993 Solingen Kundaklaması-Bugün Bizim İçin Neden Önemli?" konulu etkinlik düzenledi.
Yayın kuruluşu WDR'den Sümeyra Kaya'nın moderatörlüğünü yaptığı etkinliğin tartışma kısmında konuşan komedyen Fatih Çevikkollu, "Solingen Faciası'nda 21 yaşındaydım ve yakın bir yerde yaşadığım için adeta komşu evinde olmuş gibi hissettim. Solingen Faciası benim 11 Eylül'üm gibiydi. Midene oturuyor, aklından çıkmıyor." dedi. Olayı kızgınlık, acı, üzüntü ve öfke ile karşıladıklarını belirten komedyen, "Öfkemiz o kadar derindi ki, bir terörist olabilirdim. O zamanlar ırkçılığa karşı rap şiirleri yazmaya başladım. Çünkü bu duygunun bir şekilde çıkması gerekiyordu. Türk gençleri olarak çok etkilenmiştik." diye konuştu.
Köln Radyosu redaktörü Ayça Tolun ise "Solingen Türkler için tam bir travma olmuştu. İnsanlar yıllarca balkonlarında ve merdivenlerde su dolu kovalar hazır bulundurdu." dedi.
Programa katılan Köln Büyükşehir Belediye Başkanı Jürgen Roters, Köln halkının başta Pro-Köln mensupları olmak üzere ırkçılara geçit vermediğini söyledi. NSU'nun Köln'deki saldırılarını hatırlatan Roters, "Saldırılardan sonra kurbanları kucaklayıp destek veremediğimiz için utanmalıyız. Irkçılığı sürekli konu etmeli, tartışmalı, gündemde tutmalıyız. Ancak bu şekilde barış içinde birlikte yaşam mümkündür." dedi.
Solingen Faciası öncesi göçmen karşıtı politik atmosferi anlatan Uyum Meclisi Başkanı Tayfun Keltek ise ırkçılığa karşı yapılabilecek en etkili siyasetin göçmenlere çifte vatandaşlık, yerel seçim hakkı gibi hakları vererek eşitlik sağlamak, böylece topluma güçlü bir sinyal vermek olduğunu vurguladı.
Türkiye ve Uyum Araştırmalar Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hacı-Halil Uslucan da Türklere karşı önyargının tarihi köklerine değindi. Almanya'daki Türklerin yüzde 60.3'ünün iş ve okul hayatında ayrımcılığa uğradığını anlatan Uslucan, "Dışlanan insanlar tabii ki dışlayanlara yönelmez, başka tarafa yönelir." tespitinde bulundu.
WDR'nin program sunucusu Aslı Sevindim ise Solingen'in 'artık buralıyız' duygusunu derinden sarstığını belirterek özellikle güvenlikle ilgili mesleklerde ırkçıların asla işi olmadığını söyledi. Sevindim,"NSU cinayetlerinde ihmali olan polisler bunun bedelini ödemeli." dedi.
Komedyen Şenay Tuzcu, önyargıların vardığı boyuta değinerek, "Annesi Alman babası Türk olan bir çocuk, 'Baba Türk olmana rağmen seni seviyorum' diyor, düşünün." diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara