İran'da kim gitti, kim geldi?
İran'da seçimlerle birlikte 8 yıllık Ahmedinejad dönemi kapanırken, yeni seçilen cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, düzenin yararını temsil edecek bir lider olarak görülüyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-25 15:48:02
Ahmedinejad'lı yıllar, İran'ın özellikle dış politikada tavrını sertleştirdiği, müeyyidelerin artmasıyla ekonominin darboğaza sürüklendiği bir dönem olarak akıllarda kaldı. Vazifeyi mutedil cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'den devralan Ahmedinejad'ın ilk işi, nükleer program ile ilgili ifadelerini sertleştirmek olmuş, bu sert politikaya ülkenin dinî lideri Ali Hamaney'in çevresi, devrim muhafızları ve ordu içinden de destek gelmişti. Ülkesinin nükleer programından vazgeçmeyeceğini açıklayan Ahmedinejad, Batı dünyası ile İran arasındaki ilişkilerin daha da gerilmesine yol açmıştı.
2005 yılında göreve geldiğinde; sosyal adalet ve petrol gelirlerinden bütün halkın yararlanması vaadine rağmen Ahmedinejad, 8 yıl içinde ne ülke nüfusunun hayat kalitesini arttırabildi, ne de devlet ekonomisinde bir büyüme sağladı. Pek çok uzmana göre bunun başlıca nedeni, dış politikada izlenen sert stratejiydi. Tahran yönetiminin diyalog kapılarını kapatması sonucu müeyyideler arttı ve iktisat darboğaza girdi.
Mahmud Ahmedinejad, 2. cumhurbaşkanlığı döneminde ‘hedefli para yardımı sistemi’ planını açıklarken, bu sistemle toplumun en fakir kesimlerine yardım edilmesi amaçlanıyordu. Fakat mevcut ekonomik yapı, bu planın tam olarak uygulanmasına engel olurken, Ahmedinejad’ın cumhurbaşkanlığı süresinin son yılında resmî enflasyon oranı yüzde 30’a tırmandı.
RUHANÎ, DÜZENİN YARARINI TEMSİL EDİYOR
Hasan Ruhani'nin reformcu kimliği, İran rejiminin özünde bir değişikliğe işaret etmiyor. Politik çevreler tarafından, 'sistemi içerden reforme edebilecek ılımlı bir muhafazakâr' olarak tanımlanan Ruhani, yine aynı bakış açısıyla "düzenin yararını" temsil eden bir lider olarak görülüyor.
Hasan Ruhani'nin cumhurbaşkanlığı için yarışan 6 aday arasında "din adamı" olma özelliğini taşıyan tek isim olması nedeniyle yeni cumhurbaşkanının dini lider Hamaney ile bağlarının güçlü olabileceği ihtimali, rejimin meşruiyeti ve reformcuların sistem içerisinde kalmasında kurulu düzen açısından önemli bir fırsat olarak kabul ediliyor. Yeni cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise, İran’ın bölgesel ve uluslararası konumunu, saldırgan değil, savunmacı bir dış politika ile güçlendirmeyi amaçlıyor.
Fatih Sabuncu - Kuzey Haber Ajansı
SON VİDEO HABER
Haber Ara