Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Küçük: Beni cezaevine Devrim yolladı, Devrim çıkaracaktır

Ergenekon davası sanığı Yalçın Küçük, cezaevine ziyaretine gelen oğlu Devrim'in, "Baba seni hapse ben soktum." dediğini belirterek, "Beni cezaevine Devrim soktu, Devrim çıkaracaktır." diye konuştu. Davanın diğer tutuksuz sanığı Erol Manisalı ise "Ası

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-06-18 15:02:08

Küçük: Beni cezaevine Devrim yolladı, Devrim çıkaracaktır
Ergenekon davası sanığı Yalçın Küçük, cezaevine ziyaretine gelen oğlu Devrim'in, "Baba seni hapse ben soktum." dediğini belirterek, "Beni cezaevine Devrim soktu, Devrim çıkaracaktır." diye konuştu. Davanın diğer tutuksuz sanığı Erol Manisalı ise "Asılsız iddialar yüzünden son 4,5 yılda kendimi maddi ve manevi olarak çökertilmiş hissediyorum." dedi.

İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri'de görülen Ergenekon davasında sanık Yalçın Küçük savunmasına devam etti. Tutuklunmasından sonra ziyaretine gelen oğlu Devrim Küçük'ün, 'Baba seni hapse ben soktum' dediğini belirten Küçük, "Orada 'Bir kez içeri girersem bir daha beni çıkarmazlar' demiştim. Oğlum, 'Haklısın, bir daha seni çıkarmayacaklar' dedi. Beni buraya Devrim soktu, Devrim çıkaracaktır." diye konuştu.

Türkiye'de eski rejim anlamına gelen ancient (ansiyan) rejim terimini ilk kendisinin ortaya attığını anlatan Küçük, "Bir dönüşüm değişim olduğunda toplum, Diyarbakır karpuzu gibi ikiye bölünür, 'eski rejim' ve 'yeni rejim' diye. Biz geçmiş rejimin insanlarıyız. Siz bizi yeni bir düzende olduğunuz için yargılıyorsunuz. Eski rejimin yanlılarını yeni rejimin hukukuyla yargıladığınızı söylüyordum ancak geri alıyorum. Çünkü yeni rejimin henüz bir hukuku yok." dedi.

Küçük, sanıklara dönerek "Hepiniz en az 15 yıl alacaksınız" diye bağırdı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Henüz verilmiş bir karar yok" diye açıklama yaptı.

Siyasi davaların Fransa'da başladığını belirten Küçük, "Dalga dalga olur. Bir isnat bir kez başladı mı kaybolmaz. Bugün Türkiye'nin her yerinden yükselen sesler, yeni Türkiye talebidir. Ben mahkeme huzurundan yaydım. Burayı bütün Türkiye yapabildik. Size şükranlarımı sunuyorum. Savaşı başlattık." ifadelerini kullandı.

Düşman hukukunda sanık durumunda olanın suçuna, yaptıklarına bakılmadığını belirten Küçük, şunları söyledi: "Yapabileceklerine bakılır. Mesela elinizde Genelkurmay Başkanı varsa 'sen darbe yapabilirsin' diye idamı istenir. Özellikle ağırlaştırılmış müebbet değil de idam diyorum. Çünkü ağır müebbet vahşettir. Buradan çıkınca bunun için komite kuracağım."

Uzun zamandır meme kanseri teşhisiyle tedavi gören tutuksuz sanık Erol Manisalı, "Burada sanık olarak niçin bulunmak zorunda olduğumu bilmiyorum. Neyi savunacağımı da bilmiyorum. İddianamede ve mütalaada yer alan iddialarla en ufak alakam yok. Hayatımda hiç bir örgütün içinde veya kenarında olmadım. Bu asılsız iddialar yüzünden son 4,5 yılda kendimi maddi ve manevi olarak çökertilmiş hissediyorum." diye konuştu.

Telefon görüşmelerinin örgütsel irtibat olarak değerlendirildiğini iddia eden Manisalı, "Bir akademisyen olarak temaslarım, telefon görüşmelerim, aklınızın almayacağı kadar geniş boyutlardadır. Dünyanın her yerinden bana malzeme gelir. Belki bunların içinde incelense yüzlerce suç unsuru vardır. Bana gelen kitapları dergileri, konferanslarımı izleyenlere, öğrencilere dağıtırım." dedi.

Kitap, makale yazarak ve ders vererek bilgilerini aktarmaya çalıştığını anlatan Manisalı "İddianamede 'özel hayatla ilgili yayınlar bulundu' deniliyor. Ben yayınevlerinin protokol listesindeyim. Gandi'nin hayatından Türkan Şoray'ın hayatına kadar kitap gelir bana. Kimsenin özel hayatına ilişkin özel bir çabam yoktur." ifadesini kullandı.

Tutuksuz sanık emekli orgeneral Şener Eruygur ile 2008 mayıs ayında Harbiye Orduevi'nde herkese açık ortamda yemek yediğini anlatan Prof.Manisalı "Eruygur Atatürkçü Düşünce Derneği'ne yeni genel başkan seçildiğinde davet etmişlerdi. Bir bilim adamı olarak ben bilgilerimi herkesle paylaşırım. Recep Tayyip Erdoğan, yeni belediye başkanı seçildiğinde Japon Büyükelçisi'ne verilen yemeğe beni de çağırmıştı. Erdoğan o zaman Refah Partiliydi. Erdoğan'a da öğütlerde bulunmuştum. İsmini vermeyeyim 'O şahıs imajınızı bozuyor' demiştim. Yanımda Yavuz Canevi de vardı." şeklinde konuştu.

Erol Manisalı savunmasının ardından kendisini iyi hissetmeyince duruşma salonu dışına çıkarılarak sağlık ekipleri tarafından muayene edildi. Manisalı, daha sonra da adliyeden eşi ve avukatı ile birlikte Silivri'den ayrıldı.
SON VİDEO HABER

Suriye'deki dehşeti anlattı: İşkenceden derimiz yüzülüyordu

Haber Ara