Hamas'ın İran ve Suriye ile imtihanı
Hamas hareketi kurulduğu günden beri ilkeli durması nedeniyle çok ağır bedeller ödedi, ödemeye de devam ediyor
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-13 10:27:04
İslamî Direniş Hareketi (Hamas) liderleri veya onlara yakın kaynakların son dönemde yaptıkları açıklamalarda, Suriye devrimi nedeniyle İran’ın Hamas’a yaptığı yardımın azaldığını, hatta tamamıyla kesildiğini ifade etmeleri, hareketin İran ile olan ilişkisine de açıklık getirmiş oldu. Daha önce bu ilişki karanlık gibi görünürken, bugün daha net bir hal aldı.
Hamas hareketinin İran ve Suriye ile olan ilişkilerini gazeteci yazar Vail el-Misri irdeledi.
Hamas’ın İran ile ilişkileri hep tartışma konusu olmuştu. Özellikle, Hamas hareketine ve Gazze’deki direniş gruplarına yardım elini uzatmayan, İran’ın Gazze’deki direniş gruplarına yaptığı yardıma alternatif oluşturmayan Arap rejimleri bu konuda eleştirilerde bulunuyorlardı. Hatta suçlamalar o noktaya vardı ki bazıları Hamas’ın Sünni kökenli akidesinde, Filistin’e aidiyetinde ve bağımsız karar alma iradesinde kuşkular uyandırmaya, hareketin İran ve Suriye’nin elinde bir oyuncağa dönüştüğünü dillendirmeye başladılar. Ancak bu suçlama, iddia ve töhmetler Suriye devrimiyle birlikte yok olmaya, çözülmeye ve dağılmaya başladı.
Suriye devrimi Hamas hareketini tarihi bir imtihanla karşı karşıya getirdi. Hareket bu imtihandan büyük bir itinayla çıkmayı başardı. Bu süreçte Hamas hareketinin önündeki alternatifler oldukça azalmaya başlamıştı. Bu çok zor bir seçimdi. Bu seçim ilkeleriyle, çıkar ve müttefikleriyle ilgiliydi. Ancak Hamas, kendisini zora sokacak, dışarıda en büyük sığınağı olan Suriye’yi ve en büyük destekçisi olan İran’ı kaybedeceğini bile bile ilkeli duruşu tercih etti.
Hamas hareketi tarihi boyunca ilkeli tutumu nedeniyle çok ağır bedeller ödedi. Burada, Hamas hareketinin Filistin Özerk Yönetiminin işgal rejimiyle imzaladığı Oslo İlkeler Antlaşmasını reddetmesi nedeniyle Batı Yaka’da uğradığı baskıyı hatırlatmakta fayda var.
Bundan öncesine dönersek, Hamas hareketi Irak ordusunun Kuveyt’i işgal etmesini kınadığı gibi, yabancıların Arapların içişlerine karışmasını da kınadı. Ve yine Kuveyt’in içinden 2006 yılında Saddam Hüseyin’in idam edilmesini de resmen kınadı.
Hamas hareketinin 2006 yılında yapılan seçimleri kazanmasının ardından işgal rejimini tanımayacağına dair yaptığı tarihi açıklama da çok önemli. Yapılan seçimlerin ardından Hamas hareketinin tavır değişikliğine gideceğini uman Avrupa, Arap ülkeleri, işgal rejimi ve Amerika bunun aksini görünce, hareketin kurduğu hükümeti düşürmek, savunduğu projeyi başarısız kılmak için hepsinin ortak girişimiyle ambargo başlatıldı. Ancak ilahi inayetin sonucu Hamas hükümeti yoluna devam etti, ambargoya sabretti ve birkaç yıl sonra işgalcinin kirli yüzü bütün dünyaya göründükten sonra ambargo delindi.
Şu anda Hamas bir başka krizle karşı karşıya. Ki Hamas bu konuda kesin ve ilkeli duruşunu daha önce göstermiş, özgürlük isteyen Suriye halkının yanında olduğunu ifade etmiştir.
Filistin Enformasyon Merkezi'nde yer alan habere göre; İran’ın yardımları durabilir veya son bulabilir ve Hamas iki önemli müttefikini de kaybedebilir. Yine Hamas liderleri yeniden sürgün yıllarını yaşayabilir, bir ülkeden başka bir ülkeye gidebilir. Ancak haktan yana tavır alan Hamas hareketine dün ilahi yardım yetiştiği gibi şimdi de yetişecektir. Allah Hamas hareketini yücelteceği gibi, ismini, varlığını ve değerini de yükseltecektir. Arap ve Müslüman halklar Hamas hareketinin tutumunu hatırlayacak, tarih de hareketin ilkeli duruşu nedeniyle rahatını bırakarak hakka yöneldiğini kaydedecektir. Yine insaflı insanlar da Hamas hareketinin dinine, ümmetine, davasına ve halkına karşı sorumluluklarını yerine getirdiğini, bunun için ağır bedeller ödediğini, mensuplarından ve liderlerinden birçoğunu bu uğurda feda ettiğini anlayacak ve görecektir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara