Erdoğan, coşkulu kalabalığa seslendi: Bizi millet getirdi, millet götürür
aşbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 gün aradan sonra Ankara'ya geldi. Uçakla Adana'dan saat 17.30 sıralarında Esenboğa Havalimanı'na gelen Başbakan Erdoğan'ı saatler öncesinden alanda toplanmaya başlayan yoğun bir kalabalık karşıladı. Sevgi seli ile kar
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-09 15:32:42
Ellerinde Türk bayrakları ve parti flamaları taşıyan kalabalık, Erdoğan'ın konuşmasını sık sık coşkulu tezahüratlarla kesti. Erdoğan, otobüsün üzerinden yaptığı konuşmada, "Marjinal gruplar değil, bize millet hesap sorabilir. Milletin de zaferi sandıktır, sandıkta sorar. Bizi millet getirdi, millet götürür. Milletten başka bu noktada kimsenin bizi götürmeye gücü yetmez." dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti: "Ankara, Cuma gecesi İstanbul'un bugün Adana'nın coşkusuna farklı bir coşku katıyor. Ankara, bugün çok farklı. Uçakta gelirken yol boyu şu anda bu süreci bekleyenleri gördüm. Ankara, Hacı Bayram Veli'nin şehridir. Ankara, Hüseyin Gazi Hazretlerinin şehri, Gazi Mustafa Kemal'in şehri, merhum Menderes, ve Özal'ın şehridir. İşte bu Ankara, bugün bir kez daha Başbakan'ına sahip çıkıyor, muhabbetle kucaklıyor. Günlerdir Ankara'da terör estirenleri Türkiye, Ankara'nın bu gerçek fotoğrafını görsün. Çok rahatsız olduysalar lügata baksınlar. Çapulçu kime denir. Oraya baktıkları zaman Başbakanın ne kadar isabetli bir ifade kurduğunu görecekler, yakan yıkanlara saldıranlara 'çapulcu' denir. Kusura bakmasınlar ama onlara destek verenler de aynı familyada yerini aldı. Bu kalabalık bu topluluk söyleyeceğini sokak aralarında yakarak yıkarak söylemedi. Karşımdaki topluluk söyleyeceklerini sandıkta söyledi. Yarın da sandıkta söyleyecek. Ben diyorum ki Gezi Parkı'na çıkacağınıza, Kuğulu'ya çıkacağınıza buraları yakıp çıkacağınıza, 7 ay sonra sizlerle sandıkta görüşelim. Demokrasi özgürlük diyorsanız, bu şiddetle elde edilmez. Hukuk içerisinde kalarak elde edilir. Şu ana kadar öyle birşey gördünüz mü? Yaptıkları sadece vurup kırmak. Kamunun binalarını yakıp yıkmak. Sivil vatandaşların halkın araçlarını yıkmak. Benim başörtülü kızlarıma bacılarıma saldırdılar. Bununla da kalmadılar Dolmabahçe Camii'ne bira şişeleri ve ayakkabıyla girdiler."
"BAŞÖRTÜLÜ İNSANLAR HİÇBİR ZAMAN BUNLARIN YAPTIĞINI YAPMADI"
Başörtülü insanların hiç bir zaman bunların yaptıklarını yapmadıklarına işaret eden Erdoğan, "Sabrettiler. Sabrın sonu selamettir. Şuna inanıyorlardı, sabır zaferi getirecektir. Sonunda bunu gördük ama daha göreceklerimiz var. Bitmedi, sevgili kardeşlerim, bakınız Avrupa'da İnsan Hakları Mahkemesi bile siyasallaştı. O bile aynı şekilde kararlar verdi. Ama aksi olduğu zaman farklı kararlar çıktı. Şimdi bir başka olay daha var. Ben İspanya'da inancı sebebiyle ifade kullandım diye partime kapatma davası açıldı. O zaman muhalefet partisi başkanı 'Hamdolsun ki Ankara'da savcılar var' dedi. Bunlar inancına güvenmeyenlerden. Bunların düşünceye saygıları yok. Biz düşünce özgürlüğünden korkmuyoruz. İktidarımızın getirdiğini hiç bir iktidar getirmemiştir." diye konuştu.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir kere şunu herkes bilsin. Bugün 27 Mayıs 1960'ta değiliz, 12 Eylül 1980'de değiliz, 28 Şubat 1997'de değiliz, bugün 27 Nisan 2007'de neredeysek bugün oradayız. Hükümetimizle partimizle en önemlisi de milletimizle demokrasinin özgürlüklerin en güçlü savunmasını biz yaptık, biz yapıyoruz. Türkiye'de egemenlik artık milletin elindedir. Şimdi soruyorum; bazı mahfiller de buna dahil. İstanbul'da söyledim. Eğer kendinize inanıyorsanız, demokrasiye inanıyorsanız, hukuka inanıyorsanız, bu ülkede egemenlik artık milletin. Peki millet sadece Gezi Parkı'nın içinde olanlar mı? İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 2 saatte toplananlar millet değil mi? Mersin'de toplananlar millet değil mi? Ankara'da toplananlar millet değil mi?"
Başbakan Erdoğan, 3.5 yaşındaki torununun bile "Dik dur eğilme bu millet seninle" dediğini hatırlatarak, "Çünkü Türkiye'de karar da söz de milletindir. Milletin ve Meclis'in dışında Türkiye'ye yön vermek için kimsenin haddi yoktur. Artık bu ülkede çeteler dönemi bitmiştir. Mafya dönemi bitmiştir. Geri gelmemek üzere bitmiştir. Bunu da söylemem lazım faiz lobisi kendine çeki düzen ver. Milletin alın terini sömürdü. Bundan sonra sömüremeyeceksin. Çok sabrettik olay sadece bu lobiyi oluşturan bir banka 3 banka kim varsa hepsi için aynı şeyi söylüyorum. Siz ki bize karşı böyle bir mücadeleyi başlattınız bunun bedelini ağır ödeyeceksiniz. Utanmadan sıkılmadan borsayı çökertme gayreti içine gelenler Borsa'da Tayyip Erdoğan'ın parası yok, çökersen sen çökeceksin. Ümüğünü sıkarız. Geçmişte belki birileriyle anlaşıyordunuz. Bu ülkeyi sömürüyordunuz ama artık sömüremeyeceksiniz." şeklinde konuştu.
MUHALEFETE ELEŞTİRİ
Muhalefete de yüklenen Erdoğan, "Ana muhalefetin bir milletvekili çıkıyor. Bu polis Türk milletinin polisidir. Hatalarımız olabilir ama bu hatalar polise hakaret etmeyi gerektirmez. Polisimizi biz bunlara yedirtmeyiz. Onun da hakkını hukukunu korumak bizim görevimiz. Bu noktada atılan taşlar da polisimiz hep yaralandı. 600'ü aşkın polisimiz yaralandı. Dünyanın değişik yerlerinde bir çok olaylar yaşanıyor. Onları da görüyoruz, siz görmüyor musunuz? Artık bugün belirleyici bir güç var. Milletin ötesinde bir güç yok. Hiç kimse umutsuz olmasın. Gençler ben belediye başkanıyken siz kucaktaydınız. Henüz büyüme dönemindeydiniz. O dönemleri hatırlamıyorsunuz." diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından kalabalık araç konvoyunun eşliğinde Ankara şehir merkezine doğru hareket etti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara