Dolar

34,9484

Euro

36,7977

Altın

3.002,67

Bist

10.038,67

Demirtaş: Çözüm sürecinde Erdoğan'a değil kendimize güveniyoruz

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Öcalan'ın çözüm sürecini AKP'ye ve Erdoğan'a güvenerek başlatmadığını savunarak,"Bu süreci sizlere, halka güvenerek başlattı. Biz zaten Erdoğan'a güvenmiyoruz bu süreçte bizler kendimize güveniyoruz. Yıllardı

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-06-08 13:51:24

Demirtaş: Çözüm sürecinde Erdoğan'a değil kendimize güveniyoruz
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Öcalan'ın çözüm sürecini AKP'ye ve Erdoğan'a güvenerek başlatmadığını savunarak,"Bu süreci sizlere, halka güvenerek başlattı. Biz zaten Erdoğan'a güvenmiyoruz bu süreçte bizler kendimize güveniyoruz. Yıllardır halkın öfkesini örten bir savaş gerçeği var. Şimdi bu kirli savaş durdu ve halk öfkesini sokaklara, meydanlara taşıdı." dedi.

BDP Tunceli İl Başkanlığının ikinci olağanüstü kongresine katılan, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İmralı görüşmeleri, Gezi parkı eylemleri ve müzakere sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. PKK lideri Abdullah Öcalan'ın halka güvenerek süreci başlattığını belirten Demirtaş, "Başta Sayın Öcalan'ın Dersim halkına selamlarını getirdim. Sayın Öcalan tarafından bir süreç başlatıldı. Bu süreci Sayın Öcalan AKP'ye ve Erdoğan'a güvenerek başlatmadı. Bu süreci sizlere, halka güvenerek başlattı. Biz zaten Erdoğan'a güvenmiyoruz bu süreçte bu süreçte bizler kendimize güveniyoruz. Yıllardır halkın öfkesini örten bir savaş gerçeği var. Şimdi bu kirli savaş durdu ve halk öfkesini sokaklara, meydanlara taşıdı. Devlet ve iktidarlar hiçbir zaman ezilen halkların hakkını altın tepside teslim etmez. Bu hakları almak için halkların direnmesi gerekir. Bunun için hep birlikte örgütlenip mücadele etmeliyiz. Bunun öncülüğünü de kadınlar ve anneler yapmalıdır. Çünkü bu örgütlenmeyi en iyi yapacak olan kadınlardır" şeklinde konuştu.

Süreç ile birlikte Ortadoğu halklarının önüne bir fırsat çıktığını ifade eden Demirtaş şöyle konuştu: "Yaptığımız görüşmelerden ortaya çıkan sonuç şudur. Ortadoğu'da ki bütün halk hareketlerinin önünde büyük bir fırsat var. Kürt halkının da, Türkiye'de ezilen bütün halkların önünde bir fırsat var. Bugüne kadar imkan ve olanaklarımız az olabilirdi. Ama çok uzun yıllarla yaratılan değerler sayesinde bugün güçlü bir halk hareketiyiz. Burada şüphesiz ki bütün devrimcilerin katkısı yadsınamaz. Ama Kürtler kendi örgütlemesini adım adım ördü ve örgütlü bir halk gerçeğine dönüştü. Şimdi Türkiye'nin batısında da o perde kalkıyor. Türkiye'nin batısında da insanlar Türkiye'nin gerçeği ile tanışıyorlar. Mücadelenin özgürleştirici ruhuyla tanıyorlar. Bu Türkiye halkları açısından büyük bir fırsattır. Özgürlüğü yakalamak açısından tarihi bir fırsattır."

Konuşmasında Gezi Parkı'nda başlayıp Türkiye geneline yayılan eylemlere değinen Demirtaş, "Bugün müzakere sürecinin başlamış olması, silahların susmuş olması, kanun durmuş olmasının yarattığı psikolojik, sosyolojik ortam Türkiye'deki halk hareketinin zeminini oluşturmuştur. Bu halk hareketinin, bu öfkenin dışa vurulmasının zeminini oluşturmuştur. Yıllardır bu halkın öfkesini örten bu kirli savaş gerçeği Türkiye'nin Batısındaki insanların öfkesini dışa vurmasını engelliyordu. Bu savaş durunca halkın tepkileri, öfkesi sokağa akmaya başladı. Gerçek budur. Bu yüzden savaşın durması gerekiyordu. Toplumun, muhalefetin demokratik sesini yükseltmesi gerekiyordu" diye konuştu.

Savaşın devam etmesi, ölümlerin olması halinde durumun farklı olacağını ileri süren Demirtaş şunları ifade etti: "Eğer Türkiye'nin her bir tarafına asker, polis, gerilla cenazeleri gidiyor olsaydı, aylardır her gün onlarca insan bu savaşta yaşamını yitiriyor olsaydı Gezi Parkı'nda bugün bir özgürlük ruhu, demokrasi arayışı gösterileri değil ırkçı, milliyetçi gösteriler olacaktı. Cenazelerin, tabutların arkasından intikam sloganları atılıyor olacaktı. Eğer demokratik siyaset, demokratik muhalefet siyasi mücadele ortamı bu koşullarda ortaya çıkıyorsa herkesin bunun müzakereyle, barış süreciyle bağını doğru kurması lazım."

Gezi Parkı direnişçileriyle yan yana olacaklarını belirten BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Ama biz aynı zamanda kalıcı barışı demokrasiyle taçlandırmak için müzakere yürüten bir hareketiz. Bu müzakerelerin durması, tıkanması demek yeniden ölümlerin başlaması demektir. Yeniden ölümlerin başlaması demek hükümetin eline daha ağır baskı imkanlarının geçmesi demektir" şeklinde konuştu.

Konuşmasının ardından partisine katılan CHP'li Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'e parti rozeti takan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, merkeze bağlı Alacık köyü'nde kurulan Demokratik Çözüm Çadırı'nı ziyaret ettikten sonra kentten ayrıldı.

Haber Ara