'Pakistan'da ordu siyasetten çekildi...'
Pakistan'ın önemli ilim adamlarından Prof. Dr. Enis Ahmet, seçimlerde ordunun kendisini siyaset sahnesinden çekmesinin Pakistan'ın geleceği açısından önemli olduğunu söyledi.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-04 10:25:18
Pakistan Refah Üniversitesi Rektörü ve İslam Dünyası önde gelen düşünürlerinden Prof. Dr. Enis Ahmet, Dünya Bülteni'nin Pakistan’da yapılan son seçimlerle ilgili sorularını cevapladı. Seçimlerde Pakistanlıların İmran Han'ın 'Yeni Pakistan' sloganına destek verdiğini vurgulayan Dr. Enis Ahmet, yeni seçilen yönetimin üç ayrı sorunla yüz yüze olduğunu ifade etti.
Dünya Bülteni: Pakistan seçimlerini neticeleri itibariyle nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Enis Ahmet: Pakistan seçimlerinin oldukça önemli ve olumlu neticeleri oldu. Bu seçimlerle birlikte Pakistan halkının seçenekleri arttı. Önceki dönemde ülkede, federal yönetimden dolayı, sadece iki ulusal parti vardı. Birisi Müslüman Birliği (Muslim League) diğeri ise Pakistan Halk Partisi. İktidar bu iki partinin tekelinde idi. Biri gidip diğeri geliyordu. Şimdi İmran Han’ın da siyasi sahneye girmesi ile birlikte halkın bir diğer seçeneği daha oldu. İmran Han, “değişim” ve “Yeni Pakistan” sloganı ile başarılı oldu.
İmran Han’ın federal mecliste ne kadar sandalye kazandığında öte halkın genç ve diğer kesimlerinin değişime ve “Yeni Pakistan” sloganına oy vermiş olmaları önemlidir. Halk gerçekten de değişim istiyor.
Halk seçimlerde iktidar partisini tabiri caizse sandığa gömdü. Kendisine fazla bir hizmet yapmayan partiyi adeta cezalandırdı.
Seçim sonuçlarına hiçbir taraftan itiraz gelmemesi seçimlerin temiz yapıldığını göstermektedir ki bu da seçimlerin önemli ve olumlu neticelerinden birisidir.
Şu da var ki Nevaz Şerif yönetimindeki Müslüman Birliği partisinin yeniden iktidara gelmiş olması ülkenin hala feodalizmin pençesinde olduğunu göstermektedir. Ama, beş sene sonra yapılacak seçimlerde halkın feodalizmin etkisinden kurtularak kendi özgür iradesiyle seçimlere katılacağı ümidini taşıyorum.
Dünya Bülteni: Pakistan siyasetinde ordu da oldukça dominant bir faktördür. Seçimlerde ordunun tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Enis Ahmet: Önceki devlet başkanı Müşerref döneminde ordunun bir avantajı vardı ama halkın yaygın bir şekilde ona karşı çıkması Müşerref’in ülkeden kaçmasına neden oldu. Bu Pakistan ordusu için bir ders oldu: Ordu ülkenin siyasetine müdahale etmemeli, ülkenin savunması ile uğraşmalı idi. Ordu bu seçimlerde çok akıllıca hareket etti. Mevcut genelkurmay başkanı çıkıp halkın önünde halkın politikaya müdahale etmeyeceğini açıkca ilan etti. Ve bu tavır ülke için iyi oldu.
Ordu kendisini siyasi sahneden çekti. Seçimlerin yapılmasına büyük destek verdi. Tabidir ki her ülkede, ülkenin sınırlarını koruyan ordular önemlidir ama siyasetin sivil idare tarafından yönlendirilmesi gerekir. Ordu siyaseti ele aldığı zaman emir komuta zinciri doğasını yönetime de yansıtır. Oysa sivil yönetimde halkın tercihleri daha fazladır. Bu yönden Pakistan ordusunun kendisini siyaset sahnesinden çekmesi de Pakistan demokrasisi açısından oldukça önemliydi.
Dünya Bülteni: Pakistan’da, federal yapıdan dolayı siyaset eyaletlere sıkışıp kalmış durumda bulunuyor. Ulusal düzeyde sadece iki siyasi parti ancak Müslüman Birliği ve Pakistan Halk Partisi olarak bildiğimiz bu partiler de ancak kendi etnik temelli eyaletlerinde etkinler. Pakistan siyasetindeki bu sıkışıklık sizce nasıl giderilebilir?
Enis Ahmet: Müslüman Birliği ve Pakistan Halk Partisi kendilerinin ulusal düzeyde partiler olduklarını öne sürüyorlar. Ama bu seçim sonuçları gösterdi ki Pakistan Halk Partisi dört eyalette de halk tarafından reddedildi. Aynı durum Nevaz Şerif için de geçerli idi. Nevaz Şerif ülkenin en büyük eyaleti Pencap’tan feodalizm dolayısıyla büyük destek aldı.
Kanımca tüm partilerin ulusal meseleleri nasıl ele alacakları, ulusal meseleleri nasıl çözecekleri üzerinde düşünmeleri gerekiyor. Gelecekte başarı için bu tavırları temel oluşturacaktır.
Halk artık partilere kendi geleneksel bağlılıklarından öte performans ve icraatın oy vermede temel kriteri oluşturacağını düşünüyor. Bu seçimlerden bu mesaj kesinlikle ortaya çıktı. Bundan dolayıdır ki, Sind eyaleti Pakistan Halk Partisinin tabana sahip olduğu bir eyalet olmasına rağmen söz konusu parti bu eyalette basit bir çoğunluk bile elde edemedi.
Bunun açık manası şudur: Halk artık uyanmış ve geleneksel olarak bağlı olduğu siyasi partileri körü körüne desteklememektedir.
Dünya Bülteni: Seçimlerden galibiyetle çıkmış oılan Nevaz Şerif hükümetini ne tür problemler beklemektedir?
Enis Ahmet: Yeni kurulacak hükümet önünde üç esaslı problem vardır:
Öncelikle ideoloji meselesi: Perviz Müşerref rejimi döneminde Pakistan ideolojisi medya aracılığıyla, sistematik yozlaştırma çalışmalarla ciddi şekilde yara almıştır. Şimdi durumun değişeceğine ve söz konusu politikaların tersine döneceğine dair ümitler yeşermiştir.
İkinci sorun ise eğitimdir: Müşerref rejimi döneminde eğitimde sekülerleşme yönünde adımlar vardı. Şimdi umarım ki sekülerleşmeden Pakistan ideolojisine doğru bir dönüşüm gerçekleşir.
Üçüncü problem ise ekonomidir: Seçimleri kazanan Nevaz Şerif ticaret arkaplanına sahip bir politikacıdır. O aynı zamanda bir işadamıdır. Ülkenin ekonomik dinamiklerini biliyor olması gereken bir şahsiyettir ve ülkeye refah, ekonomik istikrar getirecek politikalar üretmelidir. Pakistan halkına onur kazandıracak adımlar atmalıdır. İnancıma göre bu alanlar üzerinde iyi çalışılmalıdır.
Komşularımızla ilişkilerimize gelince, biz de iktidara kim gelirse gelsin benzer bir politika vardır: komşularımız dostluk içerisinde olmak isteriz, savaş isteyen bir ülke değiliz, biz insan haklarını destekleyen bire toplumuz. Her nerde insan hakları ihlal edilirse buna karşı çıkarız.
Dünya Bülteni: Keşmir meselesine de aynı şekilde mi bakıyorsunuz?
Enis Ahmet: Tabiki.. Sadece Keşmir’e değil, Filistin’e de, zulmün olduğu dünya üzerindeki diğer bölgelere de aynı şekilde yaklaşırız. Zulmü kınarız, bunları insan hakları meselesi olarak gündemimize alırız.
Dünya Bülteni: Verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkür ederiz Efendim.
Tufan Aktaş/ Dünya Bülteni
SON VİDEO HABER
Haber Ara