Gürses: Hrant Dink'in öldürülmesi uluslararası bir operasyondur

Ergenekon davasının tutuksuz sanığı Emin Gürses, "Hrant Dink'in öldürülmesi uluslararası operasyondu." dedi. Gürses, Hrant Dink'in öldürüleceğini 3 ay önce Trabzon'da kahvelerde konuşulurken duyduğunu, güvenlik güçlerine ve savcılığa söylediğini söyledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasında, Danıştay saldırısının faili olan tutuklu sanık Alparslan Arslan'a, Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, savunma yapıp yapmayacağını sordu. Arslan, oturduğu yerden "Yok" cevabını verdi. Arslan'ın ardından avukat Oğuz Kayıran, Ergenekon davasında 22 ayrı iddianamenin birleştirilmesini eleştirerek savunmasını tamamladı.

Daha sonra, tutuksuz sanık Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Doktor Emin Gürses, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yaptı. Hakkındaki suçlamaları eleştiren Gürses, seminer konuşmalarının kitleleri harekete geçirmeye yönelik olduğunun iddia edildiğini belirterek, "Benim kendi kafama göre gidip orda burda konuşmam mümkün mü. Bağlı bulunduğum üniversitenin izin vermesi sonrasında konferanslarda konuşma yapabilirim." diye konuştu.

Cebir ve şiddet kullanmakla da suçlandığını belirten Gürses, 2003 yılında İsrailliler tarafından öldürüleceği yönünde istihbarat aldığını ve bir canlı yayın sırasında "Bizimkiler de onları öldürsün" dediğini söyleyen Gürses, "Bunu örgütsel anlamda değil, güvenlik güçlerimiz anlamında söyledim. O zamandan beri de koruma kararı verildi ve 2003'ten beri koruma ile geziyorum. Ayrıca, silahım olduğu söylendi. Silahımı da devlet verdi. Hatta evime kadar gönderdiler silahı." diye konuştu.

Gürses, Danıştay saldırısının ardından, "Silahlar Üsküdar'dan, bombalar Üsküdar'dan, adamlar Üsküdar'dan, örgütlenmeler Üsküdar'dan. Ülkü ocağına takılan çocuklar ama Üsküdar kimseye sorulmuyor. dedim. Bu bilgileri 80 yaşını aşmış 40 yıllık imamlardan duydum. Onlar söyledi bana. Alparslan Arslan'ın şeyh Salih diye birinin yanına gidip geldiğini söylediler. Ben de buraya dikkat edilsin diye söyledim." dedi.

Gürses, bunun haricinde gazeteci Hrant Dink öldürülmeden 3 ay önce de Trabzon'da kahvelerde öldürüleceğinin konuşulduğunu belirterek, bunu da güvenlik güçlerine ve savcılığa söylediğini aktardı. Hrant Dink'in öldürülmesinin uluslararası bir operasyon olduğunu belirten Gürses, "Nereden mi biliyorum. Benim işim bilmek. Bunun için para alıyorum." şeklinde konuştu.

Gürses'in savunmasını tamamlandığını söylemesi üzerine Danıştay dava dosyasının tutuklu sanıklarından Aykut Metin Şükre, sanık Gürses'in sözlerinin kendilerini de suçlar nitelikte olduğunu ifade ederek itiraz etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, sanık Gürses'e, "Aykut Metin Şükre'yi tanıyor musunuz?" diye sordu. Gürses ise tanımadığını söyledi.

Gürses'in savunmasını tamamlamasının ardından duruşmaya ara karar için yarım saat ara verildi. Duruşmayı açan Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, 3 Haziran 2013 tarihinden itibaren devam eden duruşmalarda İlker Başbuğ, Hurşit Tolon, Hasan Iğsız, Levent Ersöz, Mustafa Koç, Doğu Perinçek, Yalçın Küçük ve Ergün Poyraz'a savunmalarının alınacağının bildirilmesine ve bu konuda gerekli işlemlerin yapılmasına karar verildi.

Ayrıca, savunmaları sırasında sarf ettiği sözler nedeniyle Dursun Çiçek, Hasan Iğsız, Serdar Öztürk, Fatih Hilmioğlu ve Turan Özlü ile avukatlar Oğuz Kayran ve İrem Çiçek hakkında ise Silivri Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına hükmedildi. Duruşma, 3 Haziran 2013 tarihine ertelendi.