Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Erdoğan: Biz, Yezidlerin değil mazlum Hüseyinlerin yanındayız

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye çözüm sürecini kararlılıkla sürdürürken, kardeşliğini pekiştirirken, içerdeki meselelerini çözüp geleceğe odaklanırken, bazı karanlık çevrelerin Türkiye'ye başka meseleleri musallat etmeye çalıştıklarını söyledi

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-05-31 16:40:58

Erdoğan: Biz, Yezidlerin değil mazlum Hüseyinlerin yanındayız
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye çözüm sürecini kararlılıkla sürdürürken, kardeşliğini pekiştirirken, içerdeki meselelerini çözüp geleceğe odaklanırken, bazı karanlık çevrelerin Türkiye'ye başka meseleleri musallat etmeye çalıştıklarını söyledi. Erdoğan, bunlara karşı milletçe çok dikkatli olma çağrısı yaparak, "Biz, Türkiye Cumhuriyeti'yiz. Biz, Yezidlerin yanında değil, her zaman mazlum Hüseyinlerin yanında dururuz." dedi.

Erdoğan, 'Millete Hizmet Yolunda' programı için hazırladığı konuşmasında, yaşanan bazı acı hadiselere rağmen, hizmetler ve elde ettikleri başarılar noktasında son derece bereketli bir mayıs ayı olduğunu ifade etti. Adnan Menderes hükümetine yapılan 27 Mayıs 1960 darbesi, IMF'ye olan borcun sıfırlanması, ülke ekonomisindeki gelişmeler ve ABD temasları üzerinde duran Erdoğan, 11 Mayıs'ta, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde, 2 bombalı aracın infilakı sonucu 52 kişinin yaşamını yitirdiği saldırılara değindi.

Reyhanlı ve Hatay'da yaşayanların, oynanmak istenen oyunu, kurulmak istenen tuzağı çok net olarak görüp sağduyu içinde hareket ettiklerini belirten Erdoğan; bazı siyasi partilerin, bazı karanlık örgütlerin tahrik çabalarının, meseleyi örtme, başka yere çekme girişimlerinin asla karşılık bulmadığını dile getirdi.

SURİYE İLE İLGİLİ İKİ HUSUSU PAYLAŞTI

Başbakan Erdoğan, bu tür saldırılar, tahrikler karşısında sağduyudan, aklıselimden asla taviz vermeyecek, saldırganların hedeflerine ulaşmalarına müsaade etmeyecekleri kararlılığını ifade ederek, hükümetin Suriye politikasıyla ilgili izlediği iki hususu paylaştı: "Birincisi şudur; içerde ve dışarda bazı çevrelerin iddialarının tam tersine, Suriye meselesinin ortaya çıkışında Türkiye'nin hiçbir dahli olmamıştır. Bilakis Türkiye, Suriye rejimini, Suriye Devlet Başkanı'nı, çok samimi şekilde uyarmış, gelen tehlikeden haberdar etmiş, reformlarını derhal yapması konusunda tavsiyelerini iletmiştir. Kuzey Afrika ülkelerinde başlayan halk hareketlerinin Suriye'ye sıçrayacağı öngörüsüyle buradan hareketle Türkiye, Suriye'nin bu süreci kanlı değil, barış içinde, kardeşçe aşabilmesi için her türlü destek ve tavsiyeyi ilgililere iletmiştir. Ne yazık ki, bu tavsiyelerimiz dikkate alınmamış, bize defalarca söz verilmiş, ama bu sözler tutulmamış, sonucunda da Suriye'de işte bu kanlı süreç başlamıştır. Özetle, Türkiye, Suriye'deki bu kanlı sürecin çıkışını en samimi şekilde engellemeye çalışan ülke olmuştur.

İkinci olarak; Türkiye, Suriye meselesine kayıtsız kalmak gibi bir imkâna, böyle bir konuma sahip değildir. Türkiye bu meselenin dışında kalsın, Türkiye bu meseleye dâhil olmasın diyenlere buradan özellikle seslenmek istiyorum.

Yaklaşık 910 kilometreyi bulan bir sınıra sahip olduğumuz Suriye'de olaylar yaşanırken, akrabalık bağlarımızın olduğu Suriye ile bu olaylar yaşandığı süreçte Türkiye'nin bundan etkilenmemesi mümkün değildir. Ortadoğu'da bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye'nin bunun dışında kalması mümkün değildir. Sınırlarımıza insanlar akın ederken, yanı başımızda bebekler, çocuklar katledilirken, kadınlar katledilirken, masum Müslüman kadınlara tecavüz edilirken, Türkiye'nin hiçbir şey olmuyor gibi davranması asla mümkün değildir. Ve burada bir şeyi özellikle vurgulamak istiyorum. Sınır noktasında Suriye ile yakın uzak hiçbir ilişkisi olmayanların Suriye'ye bu denli müdahale etmesine herkes sessiz kalırken Türkiye'nin burada uzak kalması veya buna müdahil olmaması söz konusu olamaz."

"ÇOK SAYIDA TÜRK SURİYE'YE SIĞINDI"

Cumhuriyet'in ilk yıllarında çok sayıda Türk'ün Suriye'ye sığındığı, orada Suriye halkı tarafından kardeşçe karşılandığı, kendilerine ev, iş verildiği, Suriye içinde birçok şehirde Türk mahalleleri oluşturulduğu örneğini veren Erdoğan, "Bundan sadece 85-90 yıl önce, bizim kardeşlerimize kucak açan Suriye halkına sırt çevirmek mümkün olabilir mi? Suriye'de yaşanan insani trajediye, toplu katliamlara, insanlık dışı saldırılara kulak tıkamak, göz yummak mümkün olabilir mi? Yanımızda komşumuz feryat ederken, hiçbir şey olmamış gibi sıcak yatağımıza, kuş tüyü yastıklara gömülmek, bize yakışır mı?" diye sordu.

"SURİYE'DE ÇIKAR PEŞİNDE DEĞİLİZ"

Erdoğan, Suriye'de, herhangi bir mezhebin tarafı ya da karşıtı, herhangi bir inancın, herhangi bir etnik kökenin tarafı ya da karşıtı olmadıklarını, Suriye'de, çıkarların peşinde de olmadıklarını vurguladı. Suriye'ye ilgilerinin tamamen insani ve vicdani olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Birtakım ülkeler, birtakım örgütler, birtakım siyasi partiler, duygusal bağlarla, etnik ya da mezhebi bağlarla, eli kanlı zalim rejimin yanında olurken, biz sadece ve sadece insanlığın, sadece ve sadece vicdanın yanında duruyoruz. Biz, Türkiye Cumhuriyetiyiz. Biz, Yezidlerin yanında değil, her zaman, mazlum Hüseyinlerin yanında dururuz. Selçuklu'dan böyle gördük, Osmanlı Cihan Devleti'nden biz böyle gördük. Şu anda da ne Suriye'de, ne bir başka ülkede, biz Yezid'in yanında değil, Mazlum Hüseyin'in, yani mazlumların, yani mağdurların yanındayız. Yezidler, yani Zalimler, her zaman kaybetmeye mahkûmdur. İnşallah, Suriye'nin eli kanlı Yezid'i de er ya da geç kaybedecektir.

Ama Hüseyin'in, yani mazlumların değil, Yezid'in, yani zalimlerin yanında duranlar, tarih boyunca ellerindeki ve yüzlerindeki bu kan lekesinden kurtulamayacaklardır." şeklinde konuştu.

"KİMSE TEDİRGİN OLMASIN"

Başbakan Erdoğan, vatandaşlardan oynanmakta olan oyuna karşı azami hassasiyet içinde olmaları ricasında bulunarak, "Suriye'de oluk oluk kan akarken, bu kanı Türkiye'ye sıçratmak, Türkiye'de kardeş kavgası çıkarmak isteyenlere karşı herkesin çok ama çok hassas olmasını rica ediyorum. Biz, ülkemizdeki ve bölgemizdeki gelişmeleri son derece dikkatle, sabırla ve sağduyu ile takip ediyoruz. Birçok terörist saldırıyı, daha plan aşamasında emniyet ve istihbarat birimlerimiz tespit ediyor ve engelliyoruz. Demokrasiden, hukuktan, insan hak ve özgürlüklerinden taviz vermeden, ne yaptığımızı bilerek, adımlarımızı dikkatle atarak, bölgesel meseleleri aşma, bölgesel meseleleri barışa kavuşturma mücadelesi veriyoruz. Herkes müsterih olsun. Şu anda, Türkiye'de ne yaptığını bilen, nerede durması gerektiğini bilen, en önemlisi de büyük Türkiye vizyonu ile hareket eden bir hükümet var. Kimse tedirgin olmasın. Allah'ın izniyle, milletimizin sağduyu ve desteğiyle, bölgesel sorunları da aşacak, ülkemizi olduğu gibi bölgemizi de barış ve esenliğe kavuşturacağız." diyerek sözlerini tamamladı.

SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara