Akıllı elektrik sayaçlarının parası 10 yıl tarifeye yansıtılacak

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Başkanı Nihat Özdemir, akıllı sayaçlara geçen sanayi abonelerin 22 kuruş olan elektriği geceleyin 8 kuruşa kullandığını söyledi. Kamuoyunda merak edilen akıllı sayaç parasıyla ilgili de bilgi veren Özdemir, "Aboneden para alınmayacak. Sayaç bedeli 10 yıllık gibi bir sürede tarifeye yansıtılacak." dedi.

ELDER, Enerji Gazetecileri ve Medya Derneği (EGAD) ile özelleşen elektrik dağıtım sektörüyle ilgili Ankara'da bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan EGAD Başkanı ve Zaman Gazetesi Enerji Muhabiri İsmail Altunsoy, yeni dönemde elektrik sektörüyle ilgili en çok konuşulan ve merak edilen konunun 'hizmet kalitesi' olduğunu söyledi. Altunsoy, bu konuda vatandaşların endişelerinin giderilmesi gereğine vurgu yaptı.

EGAD'a organizasyon için teşekkür ederek endişelerin haklı olmakla birlikte abonelerin kesinlikle rahat olmalarını isteyen Özdemir, "Vatandaş, ucuz ve kaliteli elektrik kullanacak." müjdesi verdi. Özdemir, elektrik dağıtım şirketlerinin, abonelerin kendi elektriğini üretmelerini destekleyeceğini, köylerde abonelerin evlerin çatılarında kuracakları güneş sistemleriyle kendi elektrik ihtiyacını karşılamanın yanında fazla elektriği de dağıtım şirketlerine satabileceğini ifade etti.

21 elektrik dağıtım bölgesinin özelleştiğini, devir işlemlerinin Temmuz ayı sonuna kadar tamamlanmış olacağına işaret eden Özdemir, özelleştirmeyle birlikte kamuoyunda merak edilen konuların başında 'hizmet kalitesi, sayaç bedeli ve fiyatların geldiğine işaret etti. Özdemir, "Özelleşme sonrası kesinlikle hizmet kalitesi artacak. Vatandaş akıllı sayaçlar sayesinde ucuz elektrik kullanacak. Özdemir elektrik zammı konusunda ise "Kesinlikle dağıtım şirketlerinin zamla yakından uzaktan alakası yok. Çünkü, elektrik tarifeye tabidir ve bu tarifeyi de dağıtım şirketi yapmıyor." diye konuştu.

Kamuoyunda merak edilen sayaç parasıyla ilgili de bilgi veren Özdemir, "Aboneden para alınmayacak. Sayaç bedeli 10 yıllık gibi bir sürede tarifeye yansıtılacak." dedi.
Özdemir'e göre devir yapılan 13 bölgede dağıtım şirketlerinin elektrik parasını düzenli ödemesiyle (Üreticilere), kamunun maliyet yükünü de hafifletti. Özdemir, elektrik faturalarında ödenen TRT payıyla ilgili 'Tahsilat riski bizim üzerimizde. Parayı aldın almadın önemli değil. Yüzde 2'yi TRT'nin hesabına ödüyoruz." açıklamasını yaptı.

"FİYAT DÜŞECEK"

Nihat Özdemir, elektrik dağıtım özelleşmesiyle vatandaşların hizmet kalitesini düşeceği, elektriğin zamlanacağı gibi endişelere kapılmamasını istedi. Soruları da cevaplayan Özdemir, en geç Ağustos ayı itibariyle 21 elektrik dağıtım bölgesinin özel sektöre devredilmiş olacağını söyledi. Devir sonrası öncelikle iletim-dağıtım kalitesini artıracaklarına vurgu yapan Özdemir'e göre iletim kalitesinin yanında akıllı sayaçlara geçilecek. Akıllı sayaçlarla 3 zamanlı elektrik tarifesi olacak. Özdemir, bu tarife sayesinde sanayi için akşam saatlerinde (17.00-22.00) 23 kuruş olan elektriğin, geceleyin 8 kuruşa düştüğünü, bunun da abonenin lehine bir durum olduğunu söyledi.

LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİ ARTACAK

Nihat Özdemir, elektrik dağıtım şirketlerinin lisansız elektrik üretimini engellediği eleştirilerine de şöyle açıklık getirdi:

"1 MW altında herkes lisanssız elektrik üretebilecek. Kullandığını kullanacak, kullanmadığını sisteme vermek mecburiyetinde. Ben bunu dağıtım şirketleri olarak almak mecburiyetindeyim. Lisansım yok, üretiyorum, kullandığımı kullanacağım gerisini sana vereceğim. Bununla ilgili en önemli sıkıntı şebeke sorunudur. Şebekelerimizi akıllı şebeke haline getirilmesi lazım. Ancak akıllı şebekeler kurulursa biz bu vatandaşın şikayetleri azalır, yok olur ve bu kullanılan enerjileri de alırız. Türkiye'nin enerji politikası için önemlidir. Yapılması gerekli, bütün yük bizim üzerimize düşmektedir. Burada EPDK bize yön verecek. Gidiş yolumuzu çizecek. Akıllı sistemlere geçişte yatırımlara yol açacak ve biz bunları yaparak vatandaşın lisanssız üretimlerini alacağız, sisteme katacağız. Bu şekilde de kayıp-kaçağı azaltacağız. Almanya'ya gittim, köyleri gördüm, bütün evlerin üstünde güneş enerjisi sistemleri var. Ki, Almanya bizden az güneş alıyor. Bizde bunu yapmalıyız. Köylü vatandaşlar elektriğini üretip, ihtiyaç fazlasını bize satacak."

KAÇAK DÜŞÜYOR ELEKTRİK UCUZLUYOR

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) tespitlerine göre özelleşen bölgelerde kayıp-kaçak hızla düşüyor. Başkan Özdemir, konuyu şu sekilde örnekledi:

'2011 yılının başında Türkiye'de kayıp kaçak oranı ortalama yüzde 17'ydi. Son 2 yılda yaptığımız yatırımlar ve özelleşen 13 bölgenin katkısıyla 2012 yılının sonunda kayıp-kaçak oranı yüzde 13'e düştü. Kayıp-kaçak oranlarında 4 puanlık bir iyileşme var. 2012 yılında 240 milyar kWh elektrik tüketimi olduğunu göz önünde bulundurursak bu 4 puanlık iyileşme 10 milyar kWh'ye denk gelmektedir. Bir başka deyişle kayıp-kaçak oranındaki bu azalış nedeniyle ülkemizin 2 milyar TL'lik kazancı oldu. Bundan tüketici kazançlı çıkmaktadır. Çünkü kayıp-kaçaktaki bu azalışlar tarifeye yansıtılıyor."

2013 yılında kayıp-kaçakta Türkiye ortalamasının yüzde 12 olarak hedeflendiğine işaret eden Özelleşmiş, "13 bölgenin kayıp-kaçak oranlarının ortalaması yüzde 9,8. Dicle ile Van Gölü dağıtım bölgeleri kayıp-kaçak ortalamasını yükselten iki önemli dağıtım bölgesi. Bu iki bölge yüzünden Türkiye'nin kalıp-kaçak oranı yüzde 13'e yükseliyor. Devirlerin hemen ardından bu iki bölgede de yatırımlar ve kayıp-kaçak yönünden yoğun çalışmalar başlayacaktır." dedi.

FİYAT ARTIŞLARI BİZİM DIŞIMIZDA

Kamuoyunda en çok tartışılan konuların başında ise elektrik fiyatları geliyor.
Enerjinin fiyatını dağıtım şirketlerinin tespit etmediğini aktaran Özdemir, "Üç ayda bir EPDK ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın temsilcileri bir araya geliyorlar, 3 aylık ekonomik gelişmeleri gözlüyorlar, maliyetleri gözlüyorlar ve bu çerçevede önümüzdeki üç aylık elektrik fiyatını belirleyip kamuoyuna açıklıyorlar. Elektrik fiyatlarını biz belirlemiyoruz, ama maliyetlerimizi düşürebilirsek bu değerlendirmeler sonunda elektrik fiyatının düşmesini ya da fiyatların artmamasını sağlayabiliriz. Bizim tek etken olabileceğimiz konu maliyetler konusu. Biz bölgemizdeki kayıp-kaçak oranlarını EPDK'nın verdiği hedeflerin altına düşürebilirsek bir avantaj sağlamış oluruz. EPDK'nın verdiği hedeflerin üzerinde kalan kısımları ise dağıtım şirketleri olarak kendi cebimizden ödüyoruz." açıklamasında bulundu.

SAYACIN DEĞİŞMESİ VATANDAŞIN LEHİNE

Nihat Özdemir, elektrik dağıtım şirketlerinin son dönemde sayaç değişimine ağırlık vermesinin tepki almasına yönelik bir soruya, bu durumdan vatandaşların kazançlı çıkacağını belirterek, şöyle karşılık verdi:

"Bilinmesi gereken bir şey var; Türkiye'deki elektrik, gaz ve su sistemleri sayaçlarla okunup, tüketim tespit edilmekte ve buna göre de faturalandırılmakta. Sanayi Bakanlığı'nın Ölçü ve Ayarlar Kanuna göre, sayaçların her 10 yılda bir muayene edilmesi, ayarlarının yapılması ve damgalanması gerekiyor. Bu yasal bir zorunluluk. Hem Sanayi Bakanlığı hem de EPDK bu konuyla ilgili detayları düzenlemiş. Bugün için 10 yıllık süresi dolan sayaçların hemen hemen hepsi artık demode olan, kullanılması gerekmeyen, vatandaş da kullandığında aleyhine olan mekanik sayaçlar. Eğer bu eskimiş mekanik sayaçları biz değiştirebilirsek vatandaşlar bundan karlı çıkar. Bilindiği gibi elektrikte her gün 06.00-17.00 arası, 17.00-22.00 arası ve 22.00-06.00 arası uygulanan üç tarife var. 17.00-22.00 saatleri arasında uygulanan tarife en pahalı olanı. 22.00-06.00 saatleri arasında uygulanan tarife ise en ucuz olan. Bir hanımefendi 17.00-22.00 saatleri arasında elektriği yoğun olarak kullanırsa elektriğin fiyatı ortalama 40 kuruşa geliyor. Ama gece 22.00'den sonra elektriği kullandığı zaman bu fiyat 15-16 kuruşa kadar düşüyor. Mekanik sayaçlarda vatandaşın bu üçlü tarifeyi kullanması mümkün değil. Ancak vatandaşlar mekanik sayaçlarını değiştirip bu tarife sistemine geçer ve elektrik tüketimini de yoğun olarak 17.00-22.00 saatleri arasında yapmazsa kesinlikle elektrik faturalarında önemli bir düşüş sağlar."