Bakan Ergün: Türkiye'yi kimsenin sarsamayacağı ülke haline getirmek istiyoruz
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'yi ne siyasi ne ekonomik ne de sosyal açıdan kimsenin sarsamayacağı bir ülke haline getirmek istediklerini söyledi. Ergün,
"Onu da şimdi bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde bir anayasayla
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-26 14:00:29
"Onu da şimdi bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde bir anayasayla taçlandırmak istiyoruz. Anayasa, bütün bunları artık güvence altına alan, milletin onay verdiği bir anayasayla taçlandırmamız lazım. Ona da yanaşmıyorlar. Yanaşırsınız, yanaşmazsınız ama bir şekilde eğer çalışmalar olgunlaşırsa nasıl 12 Eylül 2010'da millete götürdüysek, yine millete götürürüz. Çünkü ülkenin sahibi millettir." dedi.
Nihat Ergün, AK Parti Kocaeli İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 61. Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. AK Parti Kocaeli İl Başkanı Mahmut Civelek ev sahipliğinde yapılan toplantıya, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, milletvekilleri Fikri Işık, Zeki Aygün, eski milletvekili Eyüp Ayar, belediye başkanları, ilçe başkanları, ana kademe yöneticileri ve ilçe yöneticileri katılım sağladı.
Bakan Ergün, burada yaptığı konuşmada, 2014'ün Mart ayından, 2015'in Haziran ayına kadarki süreçte Türkiye'de çok önemli şeylerin olacağını anlattı. Ergün, bu süreci, AK Parti teşkilatlarının halkla olan doğru ilişkisiyle atlatarak Türkiye'yi aydınlık bir geleceğe taşıyabileceğini ifade etti. Ergün, yarın 27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümü olduğunu hatırlattı.
"27 Mayıs 1960 darbesi, Türkiye'de darbelerin babası, siyasi kötülüklerin anasıdır." diyen Ergün, şöyle devam etti: "Tabi ki dedesi de var. Dedesi de 1908 darbesidir. Sultan Abdülhamid'in tahttan indirildiği 1908 darbesi, ittihatçıların iktidara geldiği darbe, 27 Mayıs'ın dedesidir. Dedesinin dedesi de var; o da yeniçeri isyanlarıdır. O da Türkiye'deki darbecilik geleneğinin dedesinin dedesi olan bir tabloyu önümüze koymaktadır ama biz yakına bakarsak, 1960 darbesi Türkiye'de darbelerin babası, siyasi kötülüklerin anasıdır. Ondan sonraki süreçte 1971, 1980, 28 Şubat, balyoz, yakamoz, eldiven ve adını bir sürü şey koydukları girişimlerin de ilham kaynağı orasıdır. 27 Mayıs darbesi, Türkiye'de öyle büyük bir tahribat yapmıştır ki, Türkiye'nin ekonomisini, siyasetini, askeri ve bürokratik yapısını alt üst etmiş bir siyasi darbedir. Onun için müdahalecilik iyi bir şey değildir. 1960 ihtilali olmasaydı 1961 yılında seçim olacaktı. Demokrat Parti de o zaman iktidarı kaybetti. Çünkü CHP ile Demokrat Parti arasında oy farkı bugünkü gibi 30 puanlık değildi. 2-3 puan fark vardı. Sistem çoğunluk sistemi olduğu için bir ilde bir oy fazla alan bütün milletvekillerini alıyordu."
Konuşmasında CHP'ye de değinen Ergün, şunları aktardı: "Bırakın artık darbecileri savunmayı, bunların arkasında durmayı... Gidiyorsunuz CHP'li milletvekilleri, başta genel başkanları; Türkiye'yi şikayet etmeye gitmişler, kendi ülkelerini... Ama adamın bir tanesi tersleyiverdi. Dedi ki; senin söylediğin Türkiye ile bizim bildiğimiz arasında çok fark var. Her oturduğumuz yerde bir CHP milletvekili, parlamentoyu Avrupa'ya şikayet ediyor."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dün Adana'da yaptığı konuşmayı eleştiren Ergün, "Şahsınızın değil belki ama sizin bu zihniyetinizin, etnik milliyetçiliğinizin insanlara yaptığı haksızlıkları biz düzeltiyoruz. Türkiye böyle bütünleşir. Türkiye bir ırkın devleti değil; bir milletin devletidir. Burası imparatorluk bakiyesi bir ülkedir; ona göre yönetilmelidir. Alelade idarecilerin alelade zihniyetinde idare edilemez." diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara