Hüseyin Çelik: Reyhanlı, hack'leme değil sızdırmadır
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın biran önce Reyhanlı'ya gitmek istediğini söyledi.
Hüseyin Çelik, gazete, televizyon ve ajansların Ankara'daki haber müdürleriyle sohbet toplantısında buluştu.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-23 16:19:49
Hüseyin Çelik, gazete, televizyon ve ajansların Ankara'daki haber müdürleriyle sohbet toplantısında buluştu. Çelik, jandarma istihbaratın Reyhanlı saldırısıyla ilgili istihbarat belgelerinin 'Redhack' hacker grubu tarafından hacklenerek kamuoyuna duyurulduğu yönündeki iddiaların da doğru olmadığını, bir asker tarafından sızdırıldığını aktardı.
Gündemle ilgili önemli başlıkları değerlendiren Çelik, Başbakan Erdoğan'ın, 30 Mayıs günü Hatay'ın Reyhanlı ilçesini ziyaret edeceğini tekrarladı. Çelik, "Sayın Başbakan'ın cumartesi günü başka programları vardı. Onun üzerinde çalışıyordu. O programlara başka arkadaşları gönderecek. Biran önce Reyhanlı'ya gitmek istiyordu. Bu cumartesi gününe alındı. Başbakan orada hala acıları taze olan, yakınlarını kaybedenlere taziye ziyaretinde bulunacak. Reyhanlı başta olmak üzere oralarda incelemeler yapacak. İçişleri Bakanı başta olmak üzere bazı bakanlar kendisine refakat edecek." dedi.
Başbakan'ın, Reyhanlı'daki olup biten her şeyi başından beri yakından takip ettiğine işaret eden Çelik, ancak muhalefetin konuyu istismar eden açıklamalarda bulunduğunu ifade etti.
"BAŞBAKAN İLK GÜN GİTMEK İSTEDİ"
Hüseyin Çelik, Başbakan'ın, saldırıların yapıldığı ilk gün Reyahlı'ya gitmek istediğini ancak bölgedeki yetkililerin, rehabilitasyon çalışmalarının çok zor olacağını söylemeleri üzerine gidişini ertelediğine dikkat çekti. Çelik, "Herkes Başbakan'ı başka şeylerle itham edebilir ama halkının yanında olma ve yüreğine dokunma konusunda hiç kimse bir eleştiri yöneltemez. Kimse bu konuda haksızlık yapmasın." dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, jandarma istihbaratın Reyhanlı saldırısıyla ilgili istihbarat belgelerinin 'Redhack' hacker grubu tarafından hacklenerek kamuoyuna duyurulduğu yönündeki iddiaları da hacklenme meselesinin doğru olmadığını aktardı. Bir ildeki jandarma erinin cep telefonuyla bu evrakları çekerek servis yaptığını, onun da tespit edildiğini söyleyen Çelik, şöyle konuştu: "O kişi gözaltına alınmıştır. Orada başka bir terör örgütüne yönelik istihbarat bu meseleyle irtibatlandırılmış. Mesele bununla ilgili değil. Bir hacklenme değil, bir sızdırmadır. İlgili amirine bunu aktarmakla yükümlü olan bir erin yaptığı bir şeydir."
"DERİN ARAŞTIRMA YAPILIYOR"
Reyhanlı'da yaraların sarılması için hükümetin üzerine düşen bütün görevleri yerine getirdiğini hatırlatan Çelik, giden canların geri gelmeyeceğini, ancak hayatın normale dönmesi için çaba gösterildiğini kaydetti.
Çelik, "İstihbarat kopukluğu, güvenlik zaafı var mı sorusuna cevap olmak üzere Başbakanlık Teftiş Kurulu derinlemesine bir araştırma yapıyor. Bir kusur varsa bununla ilgili kamuoyuna bilgi verilecek ve sorumluluğu olanlarla ilgili hukuk devletinin gereği yapılacaktır." açıklamasını yaptı.
"BAŞKANLIK SİSTEMİ OLMAZSA OLMAZIMIZ DEĞİL"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, başkanlık sisteminin hiçbir zaman olmazsa olmazları olmadığını daha önce dile getirdiklerini ancak muhalefetin bu konuda samimi olmadığını söyledi. Çelik, "Yeni anayasa konusunda makul bir çizgi yakalanacağı kanaatine sahip olmazsak 330 gibi bir kabul oyu alacağımızı hissettiğimiz an kendi teklifimizi getiririz. Diğer 3 parti oylamaya katılma yasağı koymazsa bu Meclis'ten 330 çıkar." dedi.
MAHALLİ SEÇİMLER
Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Çelik, üç sandık tartışmalarıyla ilgili soru üzerine, mahalli seçimin 30 Mart 2014'te yapılacağını, bunun tarihinin belli olduğun söyledi. Anayasa gereği tarihi değiştirmenin söz konusu olamayacağınıbelirten Çelik, cumhurbaşkanı seçimiyle alakalı da tereddüt olmadığını, bu seçimin temmuz sonu, ağustos başında yapılacağını ifade ederek, "3. sandık referandumla ilgili olabilir. İlle de olacak anlamında bir cümle kullanmadık. Kış aylarında referandum zor olacağına göre en müsait 2014'ün son baharı görünüyor. Bu, yetkili kurullarda karar verilmiş bir tarih değil. Bununla ilgili tartışmalar yapılabilir." diye konuştu.
ANAYASA UZLAŞMA KOMİSYONU
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun bu yasama yılı sonuna kadar çalışmalarını sürdüreceğine işaret eden Çelik, "Bizim birinci tercihimiz Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu bu anayasayı 4 partinin yapmasıdır. Ama Uzlaşma Komisyonu çalışmalarının çok iyi gittiğini söyleyemem. Geçen cuma günü, pazartesi günü, çarşamba günü CHP'li üyeler komisyonda gelmedi. Başkanlık sistemiyle ilgili tıkanma yaşandığını söyleyerek mazeret öne sürüyorlar. İster demokratik parlamenter sistem, ister başkanlık sistemi, hazırlanacak anayasanın yüzde 80'i, yürütmenin dışındaki konulardır. Yargıyı ilgilendiren maddelerin yüzde 90'ı, yasamayı ilgilendiren konuların yüzde 90'ı Başkanlık sistemi de olsa, parlamenter sistem de olsa fark etmeyecek konular. Başkanlık sistemi hiçbir zaman bizim olmazsa olmazımız değildir dedik. Bu gecikmenin sebebi kesinlikle başkanlık sistemi meselesi değildir. Biz başkanlık sistemini Türkiye'de bir daha koalisyon dönemlerine dönülmesin diye istiyoruz. Güçler ayrılığı ilkesinin başkanlık sisteminde daha iyi yürüdüğüne dair, bunun uygulandığı ülkelerde örnekler var. Durup dururken Türkiye'nin gündemine getirdiğimiz bir mesele değil. Başkanlık sistemini yeni bir anayasa hazırlanırken gündeme getirmeyeceğiz de Orman Kanunu görüşülürken mi, Borçlar Kanunu'nu tartışırken mi tartışacağız. Tartışmaktan ürkmemeliyiz. Muhalefet bunu sürüncemeye sokarak yeni bir anayasa hazırlanmaması için gayret sarfediyor. Türkiye yeni bir anayasa hazırlarsa herkes şunu bilecek, asıl parsayı iktidar partisi toplayacak. AK Parti bundan kazançlı çıkmasın hesabı yapıldığı için muhalefet buna karşı çıkıyor."
MECLİSİN KAYBI
Hüseyin Çelik, muhalefete, Meclis çalışmalarını geciktirme eleştirisi de getirdi. TBMM'nin 1 saatlik çalışmasının maliyetinin 723 bin TL olduğunu ifade eden Çelik, muhalefetin, 24. dönemde 229 kez grup önerisi getirdiğine işaret etti. Çelik, şunları kaydetti: "Toplam grup önerilerine harcanan süreye baktığınızda TBMM'nin esas gündemine geçmesi için her gün 3.5-4 saat geçmesi gerekiyor. 28 gensoru önergesi verdiler. 9'unu geri çektiler. Bu resmen komedi. Her gensoru asgari 110 dakika sürüyor. Bunların hepsi reddedildi. 24. dönemde bu gensorulardan, grup önerilerinden dolayı, soruşturma önergelerinden dolayı TBMM'nin toplam kaybettiği süreyi paraya vurduğunuzda 138 milyon TL Türkiye'nin kaybı olmuştur. Beşir Atalay'la ilgili gensoru önergesinde 67 kabul oyu çıktı. 134 CHP milletvekili var. Bizim denetleme mekanizmasının cılkı çıkmış vaziyette."
"REFERANDUMA EN SON BAŞVURACAĞIZ"
Yeni, sıfır kilometre bir anayasayı yapma konusundaki ısrarlarının ve iradelerinin dün neyse bugün de o olduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti: "Diyelim ki Uzlaşma Komisyonu'yla bu işin olmayacağı anlaşıldı. Biz Meclis zemininde bu işi yine kovalayacağız. Kendi teklifimizi getirip 330 oyla referanduma götürmek en son başvuracağımız bir seçenektir. Biz biran önce Uzlaşma Komisyonu'nun görev süresi sona ersin diye sabırsızlanmıyoruz. Bizim verdiğimiz tarihler olabilirlik hesaplarına dayalıdır. Kararlaştırılmış yol ve yöntemler değildir. Parlamenter sistem içinde bütün imkanları araştırıyoruz. Etkili muhalefet iktidarın da etkisini artırır ama Türkiye'nin böyle bir muhalefet problemi var."
Çelik, 'Başkanlık sistemini geri çekebiliriz' tekliflerinin hala geçerli olup olmadığı sorusuna ise şu karşılığı verdi: "Bizim bu teklifimiz bir anlık değil. Uzlaşmadan kastımız şudur; ille de muhalefet bütün konularda bizim dediğimize gelecek, biz de başkanlık sisteminden vazgeçeceğiz diye bir teklimiz yok. Ama biz iyi niyet görmüyoruz. Bir güven telkin edilmesi gerekiyor size."
KARAYILAN'A MİLLETVEKİLİ İDDİASI
AK Parti'nin, Anayasa'da Murat Karayılan ve PKK'nın dağ kadrosuna milletvekilliği yolu açacak bir düzenleme yapacağı iddiasının hatırlatılması üzerine Çelik, "Bütün siyasi partilerin Anayasa önerileri ortada. Hepimizin okuma yazması var. Bu metinler kamuoyuna açıktır. Bu kadar ayan beyan konuda bile 'şuna milletvekilliği yolu açılıyor' diye söylenti üretiliyorsa ve siz de buna inanıyorsanız buna üzülürüz. AK Parti'nin her başlıkta verdiği teklifler açıktır. Bunu ciddiye almanız ve bunu sormanız bile demek ki dedikodu üretme ve bu dedikodulara insanları inandırma, kamuoyunun kafasını karıştırma konusunda demek ki iyi bir gayret var. Yok böyle bir şey." diye konuştu.
ANKETLER
AK Partili Çelik, CHP'nin yerel seçimlerin ve genel seçimlerin 2014 yılı mart ayında birlikte yapılması teklifine ilişkin soru üzerine her seçimin kendi zamanında yapılması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin buna alıştırılması gerektiğini dile getiren Çelik, şöyle devam etti:
"Mahalli seçimlerle birlikte yaptığınızda genel seçimin 4 yıllık süreyi 3 yıldan da aşağı indirmiş olursunuz. Bunun anlamı yok. Bu bir ihtiyaç halini almışsa, ülke tıkanmışsa, kaos varsa seçim düğümü çözer ama şu anda Türkiye'nin şu anda saat gibi çalışan bir iktidarı var. Genel seçimleri öne alarak mahalli seçimlerle birleştirecek bir sebep görmüyoruz. CHP'de kafalar karışık, herkes birbirine girdi. Bunu herkes söylüyor. CHP böyle bir manevra yaparak 'Ey ahali biz seçime hazırız' demek istiyor. Siz bugüne kadar seçime hazır değiliz diyen bir parti gördünüz m? CHP lideri bir müjde verdi; 'üye sayımız 1 milyona vardı' dedi. Biz 8 milyon olduk, hiç yaygarasını yapmadık. Son yapılan anketlerde AK Parti yüzde 51 görünüyor. CHP yüzde 20'de kilitlenmiş durumda. Biz prensip olarak seçimler zamanında yapılsın istiyoruz."
'Anayasayı BDP ile yaparsanız milliyetçi oylar nedeniyle referandumda evet çıkmama ihtimali görüyor musunuz?' sorusu üzerine Çelik, ideal olanın 4 partiyle beraber yapmak olduğunu belirterek, "AK Parti ve CHP bir araya gelirse diğerleri katılmasa da yüzde 75 çoğunluk var demektir. Olmadı diğer partilerle zemin zorlanabilir. Sonuçta makul bir çizgi yakalanacağı kanaatine sahip olmazsak 330 gibi bir kabul oyu alacağımızı hissettiğimiz an Meclis'e getiririz. Eğer 3 parti milletvekillerine yasak koymazlarsa bu meclisten 330 çıkar." dedi.
Çelik, yeni anayasa olmazsa mini paketin getirilebileceği değerlendirmelerinin hatırlatılması üzerine, "Bizim arzumuz tamamen yeni bir anayasa yapılması. Ama bunların hiçbiri olmazsa bunu o zaman oturup konuşuruz. Bu bir ihtimaldir ama şu an gündemimizde olan sıfır kilometre yeni bir anayasa yapmaktır. Şimdilik Türkiye'nin gündeminde böyle bir şey yok." diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara