Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Hasan Atilla Uğur: Görüşmelerin kayıt emrini Eruygur verdi

Ergenekon davasında tutuklu sanık Hasan Atilla Uğur, jandarma İstihbaratta siyasiler ve bürokratlarla yapılan görüşmelere ilişkin gizli kayıt aldığını kabul ettiğini söyledi. Uğur, bu görüşme kayıtlarını Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'un talim

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-05-21 13:29:40

Hasan Atilla Uğur: Görüşmelerin kayıt emrini Eruygur verdi
Ergenekon davasında tutuklu sanık Hasan Atilla Uğur, jandarma İstihbaratta siyasiler ve bürokratlarla yapılan görüşmelere ilişkin gizli kayıt aldığını kabul ettiğini söyledi. Uğur, bu görüşme kayıtlarını Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'un talimatı ile aldığını ve yasadışı olmadığını belirtti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasında tutuklu sanık Hasan Atilla Uğur, esas hakkındaki mütalaaya karşı yaptığı savunmasına devam etti. Uğur, Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlı'ğında dönemin İstihbarat Başkanı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün makamında, aralarında Mustafa Balbay ve Cem Uzan'ın da bulunduğu bazı kişilerle 2003 yılında yapılan ve kayda alınan görüşmelere değindi.

Hasan Atilla Uğur, mütalaada kendisi ile alakalı değerlendirme bölümünde "Darbe planları çerçevesinde birçok siyasi ve üst düzey bürokratın telefonlarının dinlenerek kayda alındığı, bu çalışmaların Cumhuriyet Çalışma Grubu (CÇG) tarafından gerçekleştirildiği bilinmektedir." ifadesinin yer aldığını anlattı. Uğur, "Nereden biliyorsun, kanıtın nedir, bahse konu kişilerin yasadışı dinlendiği ve bir türlü ispat edemediğin bunların sözde darbe çalışması doğrultusunda yapıldığına dair elinde uyduruk ihbar mektubunun ve kendi niyetinin dışında ne var? Benim bu iddia edilen çalışma grubunda olduğuma dair delilin nedir, varsa koy ortaya, yoksa mahkemeye sunduğun sözde mütalâanın hukuki anlamda zerre kadar değeri olamaz. Benim bu grupta olduğuma dair delilini ortaya koy, Sözde iddiayı ispat etmek zorunda olanlar mütalâayı yazan muhterem zevattır." ifadesini kullandı.

Mütalaanın aynı bölümünde "Levent Ersöz ve Hasan Atilla Uğur, Şener Eruygur'un talimatları ile Cem Uzun ve Mehmet Emin Karamehmet ile yaptıkları görüşmeleri kayda alarak arşive attıkları tespit edilmiştir." denildiğini de belirten Uğur, "Bakınız, muhteremler burada da elma ile armudu birbirine karıştırıp mahkemeyi benim aleyhimde etkileme gayretine bir kez daha girmişlerdir." şeklinde konuştu.

'ERUYGUR'UN TALİMATLARI İLE GÖRÜŞMELERİ KAYDETTİM'

Dönemin Jandarma İstihbarat Başkanı Levent Ersöz'ün makam odasında yapılan 180 görüşmeden bazılarına emir ile katıldığını belirten Uğur, ilk savunmasını yaptığında bu görüşmelerin gizli kayıtlarını aldığı şeklinde ifade verdiğini hatırlattı. Uğur, "Kayda alınmasının ve görüşülmesinin tamamen Jandarma Genel Komutanı'nın (Şener Eruygur) emirleriyle yapıldığını anlattım. Aynı şeyi, Levent Ersöz de söyledi. İstişare edilecek konular, sorulacak sorular ve davet edilecek kişiler komutan tarafından belirlenmiştir." dedi.

Uğur, "Orası, amiyane tabir ile dingonun ahırı değildir. Jandarma teşkilatının istihbarat başkanlığıdır. Kendiliğinden gelen ve komutanın emirleri alındıktan sonra görüşülen, istişarelerde bulunulan insanlar da vardır. Bu görüşmeler emirle kayda alınmış ve tape edilmiştir. Bana göre bu son derece faydalı ve hatta isabetli olmuştur. Çünkü tape içerikleri incelendiğinde suç unsuru olduğu iddia olunabilecek bir tek hususun olmadığı görülmektedir." diye konuştu.

Kimseyi fişlemediğini, kişisel verilerini kaydetmediğini belirten Uğur, "Ben istihbarat görevlisiyim ve vazifemi yaptım. Jandarma Genel Komutanlığı'ndaki görüşmeler 765 sayılı TCK'ya göre yapıldı." şeklinde konuştu.

Yaklaşık altı yıldır devam eden Ergenekon davası için Uğur, "18 Mart günü okunan mütalaası da aynen iddianamesi gibi gerçek dışı yorumlarla dolu, hukuksuz ve yasadışıdır. Daha da enteresan olanı 4,5 yıldır mahkeme huzurunda belgeler, bilirkişi incelemeleri ve tanık beyanları ile gerçek dışı olduğu yüzde yüz kanıtlanmış olan hususlar, mütalâayı hazırlayanlar tarafından hiç kaile alınmamıştır. Türkiye'de yaklaşık 10 yıldır müthiş 'Bilgi kirliliği' mevcuttur. İşte bu mütalaa da aynı iddianame gibi bilgi kirliliği havuzudur." iddiasında bulundu.
SON VİDEO HABER

Münbiçli Arap esnaf, PKK/YPG'yi anlattı

Haber Ara