Darbeyle gitti, seçimle döndü
Bombalı saldırıların gölgesinde seçime giden Pakistan’da zafer, General Pervez Müşerref’in 1999’da darbe ile iktidardan indirip sürgüne gönderdiği eski başbakan Navaz Şerif’in oldu. Şerif’in partisi Pakistan İslam Birliği, mecliste ezici bir çoğunluk kazanırken, iktidardaki PPP ise hezimete uğradı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-13 06:19:39
Beş yıldır iktidarda bulunan Butto ailesinin partisi Pakistan Halk Partisi (PPP) ise seçimde büyük bir hezimete uğradı. 2008’de 125 sandalye kazanan PPP, bu kez sadece 33 milletvekili çıkarabildi. Başbakan Raca Pervez Eşref ve partinin önde gelen çok sayıda ismi meclise girmeyi başaramadı. PPP, sandıktan üçüncü parti olarak çıkarken, seçimlerin sürpriz ismi dünyaca ünlü eski kriket yıldızı İmran Han’ın liderliğindeki Pakistan Adalet Partisi (PTI) ise 35 milletvekili çıkararak anamuhalefet partisi oldu. Önceki hükümetin ortağı Hindistan göçmenlerinin Muhacir Kavim Hareketi (MQM) 11, hükümetin en küçük ortağı Peştuların haklarını savunan Milli Halk Partisi (ANP) ise hiç milletvekili çıkaramadı. İslami çizgideki partilerden İslam Alimleri Cemiyeti (JUI-F) 12, Cemat-ı İslamiye (JI) 3 sandalye kazandı. 342 sandalyeli meclise çok sayıda bağımsız adayın girmesi kesinleşirken bağımsızlar yeni hükümetin kurulmasında kilit rol üstlenecek.
Seçimlerin galibi 63 yaşındaki Navaz Şerif, 1990-1993 ve 1997-1999 yılları arasında iki kez başbakanlık koltuğunda oturdu. 1999’da General Pervez Müşerref tarafından darbeyle iktidardan indirilen Şerif, ailesiyle birlikte yıllarca Suudi Arabistan’da sürgün hayatı yaşamış, 2007’de ise ülkesine yeniden dönerek yeniden iktidara talip olmuştu.
NÜKLEER DENEME İÇİN EMRİ VEREN İSİMDİ
Ülkenin en zengin işadamları arasında yer alan Şerif’in yıldızı, Pakistan’ı 1977-1988 yılları arasında yöneten General Ziya ül Hak döneminde parlamıştı. Şerif, 1998’de Pakistan’ın ilk nükleer denemesi için emri veren isimdi.
Üçüncü kez iktidara gelen muhafazakar lider Navaz Şerif’i, şimdi ekonomik kriz, artan işsizlik, enerji sorunu ve kötüye giden güvenlik durumu gibi ağır görevler bekliyor. Yeni altyapı projeleri ve yolsuzluğa sıfır toleransla Pakistan’ı ‘Asya kaplanı’ yapma sözü veren Şerif’in birtakım özelleştirme hamlesi ve deregülasyon adımları atması öngörülüyor. Pakistan’ın kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini söylese de ödemeler dengesi krizinden kaçınmak için yeni bir kurtarma paketi için Uluslararası Para Fonu IMF ile masaya oturacağı tahmin ediliyor.
ABD VE ORDU İLE İLİŞKİLER NASIL OLACAK?
PML-N lideri, seçim kampanyası sırasında Pakistan’ın terörle mücadelede ABD’ye verdiği desteği yeniden düşünmesi gerektiğini söylemiş, hatta El Kaide’ye ve diğer militan gruplara karşı verilen işbirliğinin sona ermesi gerektiğini ifade etmişti. ABD ve Batı’da gözler, Şerif’in iktidara gelmesinin ardından bu konuda nasıl bir tavır izleyeceğine çevrilmiş durumda. Üç kez darbe yapan ve birçok kez siyasete müdahale eden Pakistan ordusu ile darbe mağduru Navaz Şerif arasındaki ilişkinin nasıl olacağı da merak konusu. Şerif, son yıllarda binlerce kişinin ölümüne yol açan saldırılar düzenleyen Pakistan Talibanı ile barış için masaya oturma taraftarı. Fakat böyle bir adımın ordu tarafından direnişle karşılanabileceği öne sürülüyor. Şerif’in ülkenin ezeli düşmanı Hindistan ile ilişkileri geliştirmek için de bazı adımlar atabileceği kaydediliyor.
Taliban’ın seçim öncesi ve seçim günü düzenlediği bombalı saldırılara rağmen halkın sandığa ilgisi ise yüksekti. 2008’de seçmenin yüzde 44’ü sandığa giderken bu kez oran yüzde 60 oldu. Bu seçimle, 66 yıllık ülke tarihinde iktidar değişimi ilk kez silahla değil oyla gerçekleşiyor. devamı
SON VİDEO HABER
Haber Ara