Organize suç örgütleri, suça meyilli kamu personelini kullanıyor (Özel)

Emniyet Genel Müdürlüğü, Türkiye'deki organize suç örgütlerine yönelik yaptığı çalışmada, dikkat çekici sonuçlara ulaştı. Örgüt mensupları tarafından her türden kamu görevlisi ile legal-illegal olarak irtibat kurulabilmesi için özel gayret gösterdiği belirlenirken; suça meyilli kamu personellerinin zaman içerisinde örgütün faaliyetleri kapsamında kullanıldığı tespit edildi.

    Kamu görevlileri üzerinden devletin gizli bilgi ve belgelerinin ele geçirildiği ortaya çıktı. Tahkikatlara konu olan kamu görevlilerinin artması ise 2012 yılı içerisinde yapılan operasyonlardaki ön lisans ve lisans seviyesindeki şüphelilerin oranını artırdı.

    Ayrıca örgütlerin lider ve yöneticilerinin, halk nezdinde sempati toplama ve halk kahramanı imajı için 'doğal afetlerde zarar görenlere barınma ve yiyecek tedariki yapmak, öğrencilere burs vermek, fakirlere yardım yapmak' gibi faaliyetlerde bulundukları belirlendi.

    34 İLDE 120 ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ OPERASYONU YAPILDI

    Cihan Haber Ajansı'nın (Cihan) ulaştığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı 2012 yılı raporunda, Türkiye'de son yıllarda sergilenen mücadele yöntem ve stratejilerinin organize suç örgütlerinin henüz oluşum aşamasında belirlenmesinde ve etkisizleştirilmesinde önemli rol oynadığına dikkat çekiliyor.

    2012 yılı içerisinde 34 il tarafından etkin ve yoğun çalışmalar sonucu 120 organize suç örgütü operasyonu yapıldı. Operasyonlarda 3 bin 310 şüpheli gözaltına alınırken; bu şahısların 813'ü çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı. Operasyonların en çok yapıldığı ilk 5 il ise şöyle: "İstanbul 24, İzmir 10, Adana 9, Ankara 7, Bursa 6." Suç örgütlerinin en çok hedef aldığı il olan İstanbul'un 2011 yılında 20 olan operasyon sayısı 2012 yılında yüzde 20 artışla 24'e yükseldi.

    OPERASYONLARDA YAKALANAN ŞÜPHELİ SAYISI ARTTI

    Organize suç örgütlerine yönelik yapılan operasyonlarda son 5 yılda yakalanan şüpheli sayısında artış yaşandı. 2008 yılında 118 operasyonda yakalanan şüpheli sayısı 2 bin 239 iken; bu sayı 2012 yılında 120 operasyonda 3 bin 310'a yükseldi. Tutuklanan şahıs sayısı ise 2008 yılında 905 iken; 2012 yılında 813 olarak gerçekleşti.

    Raporda, "Suç örgütlerinin pek çoğunda örgüt mensupları tarafından her türden kamu görevlisi ile legal-illegal olarak irtibat kurulabilmesi için özel gayret gösterildiği, suça meyilli kamu personellerinin zaman içerisinde örgütün faaliyetleri kapsamında kullanıldığı tespit edilmiştir. Devletin gizli bilgi ve belgelerinin kamu görevlilerine çıkar sağlayarak veya şantaj yoluyla ele geçirilmesi gibi faaliyetler son dönem bazı soruşturmalarda görülmüştür." değerlendirilmesinde bulunuldu.

    KAMU GÖREVLİLERİ ÖN LİSANS VE LİSANS SEVİYESİNDEKİ ŞÜPHELİ SAYISINI ARTIRDI

    2012 yılı içerisinde yapılan operasyonlarda ilköğretim seviyesindeki şüpheli sayısı ağırlıklı olarak ön plana çıktı. Ancak ön lisans ve lisans seviyesindeki şüphelilerin oranı da azımsanmayacak düzeyde. Bu oranın yüksek çıkmasında ise özellikle tahkikatlara konu olan kamu görevlilerinin etkisi büyük. 2012 yılında operasyonlarda yakalanan şüphelilerin eğitim durumu ise şöyle: Ön lisans-lisans yüzde 20; lise yüzde 28; ilköğretim yüzde 50; okur yazar olmayan yüzde 1; okur yazar yüzde 1.

    2012 yılı organize suç operasyonlarında yakalanan şüphelilerin yaşa göre dağılımı ise 31-45 yaş arasındaki şüpheliler yüzde 48 ile ilk sırada; 19-30 yaş arasındaki şüpheliler yüzde 27 ile ikinci sırada yer alıyor.

    Yapılan operasyonlarda suçun türüne göre dağılımı da sırasıyla şu şekilde: "Tehdit, 6136 SKM, yaralama, tefecilik, darp-cebir, tahsilat, sahtecilik, hürriyeti tehdit, gasp, dolandırıcılık, rüşvet, ihaleye fesat, adam öldürme, şantaj, silahlı eylem."

    HAKKINDA İŞLEM YAPILAN ŞÜPHELİLERİN YÜZDE 68'İNİN SUÇ KAYDI YOK

    Organize suç örgütleriyle mücadele kapsamında gerçekleştirilen operasyonlarda hakkında işlem yapılan şüphelilerin yüzde 32'sinin suç kaydı mevcut iken; yüzde 68'inin ise suç kaydı bulunmuyor. Raporda, "Bu durum bilinenin aksine suç örgütleri içerisinde birçok suç geçmişi olmayan insanların da bulunduğunu göstermektedir." denildi.

    Raporun organize suçlarla mücadele bölümünde, suç örgütlerine yönelik dikkat çekici değerlendirmelerde bulunuldu. Suç örgütlerinin toplumda güçlü bir konuma gelmesi, adalet sisteminin etkisiz kalmasına, yolsuzluğun yaygınlaşmasına, siyasi otoriteye duyulan güvenin yok olmasına, demokratik kazanımların ve sosyal yapının çözülmesine sebep olduğu ifade ediliyor. Bu sebeple organize suç örgütleri hakkında toplumda ve kamu kurumlarında farkındalığın artırılması, mücadelenin topyekün bütün sahalarda verilmesi gerektiği vurgulanıyor.

    SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERLERİ, HALK NEZDİNDE SEMPATİ TOPLAMAK İÇİN ÖĞRENCİLERE BURS VERİYOR

    Suç örgütlerinin günümüzde daha çok lider etrafında toplanmalar sonucu oluştuğu kaydediliyor. Örgütlerin lider ve yöneticileri, halk nezdinde sempati toplama ve halk kahramanı imajını yansıtma isteği taşıdığı belirtiliyor. Bu amaçla 'doğal afetlerde zarar görenlere barınma ve yiyecek tedariki yapmak, öğrencilere burs vermek, fakirlere yardım yapmak' gibi faaliyetlerde bulundukları tespit edildi.

    Ayrıca suç örgütü liderleri, halk kahramanı veya işadamı imajı vermek için medyayı da bir araç olarak kullandığına dikkat çekiliyor. Bazı soruşturmalarda basın yayın organlarının şantaj ve tehdit aracı olarak kullanıldığı da ifade ediliyor. 2012 yılında yapılan operasyonlarda Türkiye'deki mafya tipi yapılanmaların uluslararası bağlantılarının çok sınırlı seviyede olduğu da belirlendi.