Zanaatçılar Panayırı'nda ustalar hünerlerini sergiledi

Bulgaristan'ın Filibe(Plovdiv) şehrinin Osmanlı dönemindeki Uzun Çarşı sokağında eski el işleme zanaatçıları hünerlerini sergiledi. Osmanlı döneminde çarşı sokağı olan merkez caddede, ülke genelinden 40 zanaat ustası ikincisi düzenlenen Zanaat Panayırı'nda göz doldurdu.

Kültürün muhafızları olarak görülen zanaatçılar arasında çanak üretimi, bıçak ve kılıç yapımı, ahşap ve gümüş süs eşyaları gibi birçok el hüneri ilgi gördü.
Seyircilere camdan süs eşyaların yapımını gösteren İvan Stanev, bir taraftan özel penseyle 800 derecede yumuşatılan cama şekil verirken, diğer taraftan insanlardan sipariş aldı.

Renkli camdan ateşin verdiği sıcaklıkla lale gibi faklı çiçek ve vazo şekilleri üreten Stanev, 35 yıldan beri zanaatını yaptığını aktardı.
Çiçek detaylarını ince ustalıkla bir birine yapıştıran Stanev, cam ürünleri hakkında genel bilgi vermeyi de ihmal etmedi. Günümüzdeki bu tür cam işemelerdeki yeşil nüansının madde olarak kullanılan kuvars kumdaki metallerden kaynaklandığını belirtti.
Tek ve çift olmak üzere "duduk" olarak bilinen üflemeli müzik enstrümanları ise kapışıldı.
Galina Simeonova ise Brüksel dantelin sırlarını anlattı. İpeğin metal liflerle donatılıp altın veya gümüş renginde iplikle yapılan bu göz kamaştıran zanaat, zahmetli ve zaman isteyen bir iş olarak biliniyor. Cihan Haber Ajansı'na( Cihan) konuşan Simeonova, zamanında en büyük ustalardan ders aldığını ve yaklaşık 4 yıl sonra bunu öğrendiğini söylüyor.
25 yıllık tecrübesiyle elindeki minik mekikleri göz takip edemeyecek şekilde hızlı işleyen Simeonova, ülkede biri erkek olmak sadece 20 kişinin bu sanatı devam ettirdiğini söyledi.

Ördüğü modelleri daha sonra çerçeve yaptıran bayan, isteğe göre farklı modeller de yapabiliyor. Geleneği devam ettirme adına çaba gösterdiğini aktaran Simeonova, kız evladı olmasa bile oğullarından birine 'kalofer dantel' olarak da bilinen örme şeklini öğrettiğini kaydetti.
Halkın yoğun ilgi gösterdiği panayıra, günlük hayatta kullanılan süs eşyaları beğeni topladı.

Kimileri dedelerinden kalma bıçak ve kılıç yapma zanaatı teşhir ederken, kimileri de fıçı yapma ustalıklarını gösterdi. Dokumaclığın olmadığı bir zanaat düşünülmediğinden eski usul el dokuması ve tamamen yünden yapılan renkli çerge kültürü de hayran bıraktı.
Bir zamanların değerli eşya veya su taşımak için vazgeçilmezi olan dev küpler sergilendi. Kilden elde edilen çömlek ve çanakların nasıl üretildiğini öğrenmek isteyenler de usta takibinde çömlekçi çarkında bunu denedi.

El sanatının bir zamanların vazgeçilmezi olan takı eşyaları da bayanlar arasında dikkatleri topladı. Osmanlı motifleriyle yapılan gümüş kaplamalı gerdanlar ise atmosfere tarihi bir anlam kattı.

Zanaatçıları ve panayıra gelen ziyaretçileri eğlendirmek adına da Trakya folklor grubu geçmiş asrın günlük elbiseleriyle o dönemin danslarını oynadı.