"Nükleer enerjide önemli olan gerekli şartları sağlamaktır"
Prof. Dr. Halis Ölmez, nükleer santrallere sahip ülkelerin en gelişmiş ülkeler olduğuna dikkat çekerek, "Eğer gerekli olan önlemler alınmazsa her alanda kazalar meydana gelebilir. Önemli olan gerekli şartları sağlamaktır." dedi.
İlahiyat Fak
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-05-08 14:12:48
İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen 'Çevre ve Din Bağlamında Nükleer Enerji' başlıklı konferans, OMÜ İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleşti. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez'in konuşmacı olarak yer aldığı konferansa İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Peker, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Kişi başına düşen enerji miktarının ülke açısından önemine değinen Prof. Dr. Halis Ölmez, "Nükleer enerjinin neden din bağlamında değerlendirildiği sorulabilir. Nükleer enerjinin çevre ve din bağlamında değerlendirmemizin nedeni çevreye çok önem veren bir dinin mensubu olmamızdır." diye konuştu. Enerjinin ekonomik ve sosyal kalkınma için temel girdilerden birisi durumunda olduğunu hatırlatan Ölmez, artan nüfusun, şehirleşmenin, sanayileşmenin, teknolojinin yaygınlaşmasının ve refah artışına paralel olarak enerji tüketiminin kaçınılmaz bir şekilde büyüdüğünü kaydetti.
"Günümüzde, kişi başına düşen enerji tüketimi veya daha doğru olarak; bir birim enerji tüketimi ile sağlanan üretim ve refah seviyesi, ülkelerin ve milletlerin bir gelişmişlik göstergesi olarak kullanılmaktadır" diyen Halis Özlmez, şunları söyledi: "Nükleer enerji bir atomun çekirdeğinde gerçekleşen reaksiyonlar sonucu oluşan enerjidir. Çekirdek reaksiyonları genel olarak bir kütle kaybı ile gerçekleşir ve bu kütle kaybı da, 1905 yılında Einstein tarafından önerilen meşhur 'E=mc2' eşitliğine göre enerjiye dönüşür. Bu enerji ise olağanüstü büyüklükte bir enerjidir."
Nükleer santrallerin kurulmasındaki sürece dikkat çeken Prof. Dr. Halis Ölmez, "Tüm dünyada bir santralin kurulması, işletilmesi ve kaldırılması daima uluslararası denetim altındadır. Yani hiçbir ülke kafasına göre bu nükleer santralleri kuramaz. Bu gün onun için İran'a ve Kuzey Kore'ye nükleer enerji konusunda baskı yapılıyor. Uluslararası anlaşmalarda belirlenen sınırların dışına çıkmakla uluslararası arenada itham ediliyorlar. Bir nükleer santralin maliyetinin yüzde 40'ını da güvenlik oluşturmaktadır. Nükleer atıklar konusu ise kuşku ile yaklaşılan bir konudur. Fakat ülkeler kendi nükleer atıklarını, satın alıp işleyip enerjiye çevirebilme teknolojisi bulunan Fransa ve Rusya'ya satmamaktadır. Çünkü ülkeler atıklarını rezerv ediyor ve ileride onları da değerlendirmeyi hedefliyor. Bugün nükleer santrallere sahip olan ülkeler en gelişmiş ülkelerdir. Önemli olan gerekli şartları sağlamaktır. Eğer gerekli olan önlemler alınmazsa her alanda kazalar meydana gelebilir. Bunun için bilimsel verileri incelemeden propagandalara aldanmamak gerekir." şeklinde konuştu.
Konferansın ardından günün anısına İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Peker tarafından Prof. Dr. Halis Ölmez'e plaket verildi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara