Almanya Yargıtay Başkanı Klaus Tolksdorf, ırkçı cinayetleri ‘korkunç’ olarak niteledi. “Almanya’da bunların olabildiğini görmekten utanıyoruz.” dedi. Meslek hayatının hiçbir döneminde böyle bir suç görmediğini söyleyen Tolksdorf, şaşkınlığını şu sözlerle dile getirdi: “Almanya’daki insanlar diyecek hiçbir şey bulamıyorlar. Tarifsiz korkunç cinayetler yaşandı. Aşırı sağ suçlular, yabancı düşmanlıklarının fikirlerini sergiledi. Bu kadar büyük şaşkınlık yaratan cinayete tanık olmadım.”
Almanya Yargıtay Başkanı Klaus Tolksdorf (Sağdan ikinci), İstanbul'da düzenlenen programda, ülkesindeki ırkçı cinayetleri 'korkunç' olarak niteledi.
Neo-Nazi davasının etkileri kamuoyunda tartışılırken Kültür Üniversitesi’nin girişimiyle Türk ve Alman Yargıtay başkanları, İstanbul’da bir araya geldi. Yeşilköy’deki bir otelde düzenlenen toplantıda, yargı mensupları ‘çocuk ve hukuk’, ‘kadın cinayetlerine bakış’, ‘kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddete karşı hukuki yaptırımlar’ gibi konularda görüş alışverişinde bulundu. Toplantının açış konuşmasını yapan Almanya Yargıtay Başkanı Klaus Tolksdorf, ülke tarihinin en acı cinayetleriyle ilgili samimi itiraflarda bulundu. Ülkesindeki kolluk güçlerinin tutumu ile ilgili çarpıcı tespitler yaptı: “Hem kurum hem bireylerde hata yapıldığını saptıyoruz. Gerçekten bu işi beceremedik. Güvenlik kurumları işini doğru yapsaydı bu cinayetlerin en azından bir kısmı engellenebilirdi. Kolluklarımızın yapısını da sorguluyoruz. Onların ihmalini gördükçe utancımız bir kez daha artıyor.”
Klaus Tolksdorf, 17 Nisan’da görülmesi beklenen ancak Anayasa Mahkemesi’ne yapılan itirazla 6 Mayıs’a ertelenen davada Türk ve diğer yabancı basın mensuplarına yer ayrılmamasını da eleştirdi. Yüksek Mahkeme’nin verdiği kararla bu olumsuzluğun düzeltildiğini anlatan Yargıtay Başkanı, “Türk basın mensuplarına duruşma salonunda yer verilmemesi hayretle karşılandı. Ancak Alman Yüksek Mahkemesi, yabancı basın mensupları için yeni düzenleme yaptı. Bu tartışmalar kamuoyunda büyük rahatlama sağladı. Münihli hâkimler, mahkemenin bu kararından mutlu olmuştur.” diye konuştu.
Neo-nazi Davası, şova dönüşmesin
Almanya Yargıtay Başkanı Klaus Tolksdorf, davanın uzun yıllar süreceğini ve hâkimlerin bu konuda hata yapmak istemediğini belirterek duruşmanın tiyatro salonu ya da benzeri bir alanda görülmesine yönelik tekliflere karşı olduğunu belirtti. Hâkimlerin bu doğrultuda aldıkları ‘duruşma salonunda yapılsın’ kararını desteklediğini belirten Tolksdorf, “Davalar, duruşma salonlarında yapılır. Diğer türlü şov haline gelebilir. Davanın gidişatı hakkında kamuoyu elbette bilinçlendirilecektir. Medyaya her türlü desteğin verilmesi gerekir.” ifadelerini kullandı.
İlk duruşma 6 Mayıs’ta
Aşırı sağcı Neo-Nazi NSU terör örgütünün Münih Eyalet Mahkemesi’nde yargılanacağı tarihi dava 17 Nisan’da görülecekti. Ancak Türk gazetecilere duruşma salonunda yer ayrılmaması üzerine Alman Anayasa Mahkemesi’ne yapılan itiraz kabul edildi. Duruşma 6 Mayıs’a ertelendi. Mahkeme, davayı izleyebilmeleri için Türk ve Yunan medyasından en az 3 kuruluşa izin verilmesini istedi. Davada, 2000-2007 arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan üçlü çetenin yaşayan tek üyesi, ana zanlı Beate Zschaepe’nin (38) yanı sıra yardımcıları olduğu düşünülen Andre E., Ralf W., Carsten S. ve Holger G. de yargılanacak. NSU’nun diğer iki üyesi Uwe Böhnhart ve Uwe Mundlos intihar etmişti.
‘Yargı, kadına şiddette üzerine düşeni yapacak’
Türk-Alman Yargıtayları Buluş-ması’nda, kadına yönelik şiddetle mücadele de masaya yatırıldı. Yargıtay Başkanı Ali Alkan, yapılan düzenlemelere rağmen bir türlü önlenemeyen şiddete yönelik kararlılık mesajı verdi. Gelecek kuşaklara daha güvenli ve adil bir yargı sistemi bırakmak istediklerini söyleyen Alkan, “Kadına yönelik şiddetin çözümünde yargıya ilişkin olanları en kısa zamanda çözmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Aile olgusunun, tarihi süreçte öneminden hiçbir şey kaybetmediğini ifade eden Yargıtay Başkanı, toplumda bazı değerlerin erozyona uğraması sebebiyle aile içi şiddetin, üzücü bir vakıa olarak karşımıza çıktığını belirtti. Kadına yönelik şiddetin özellikle fiziksel, duygusal, ekonomik ve cinsel alanda kendini gösterdiğine değinen Ali Alkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadına yönelik şiddet, aile içinde mutlaka diğer bireylere, özellikle çocuklara olumsuz olarak yansıyacak ve çocuklarımız bunu geleceğimize de taşıyacaklar. Şiddet ve kaba kuvvet acizliğin ve zalimliğin bir yansıması. Sadece kadınların değil tüm toplumun sorunu. Bunun çözümünde kişisel ve kurumsal olarak hepimizin üzerine düşen görevler var.” Yargının, sorunun çözümünde her türlü katkıyı vermeye devam edeceğini dile getiren Alkan, her şeye rağmen yargının tek başına çözümü sağlayamayacağına işaret etti: “Şiddetin azaltılması, insani değerlerin, bireyler arasında geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması ile mümkün olabilir.” zaman